Yıldızları parlatmayı ve yorumlarla süslemeyi unutmayalım lütfen. ⭐️🌌🌌🌌
Küçük beyaz bir fare dolanıyor labirentin içinde.
Aha! Kesin sonu geldi, çünkü aralara serpiştirilen peynir kokusu ona umudu aşıladı.
Oysaki umut öldürür, umutsuzluk öldürmüyormuş gibi.
Bir an için durup düşündü fare, sekiz tane kardeşi ile doğduğu o günde annesi de ağzında taşımıştı ilk peyniri. O zaman yerleşti peynir kokusunun güven ve tatlı bir renginin olduğu.
Dönüp duruyor hala, peynire ulaşırsa kurtulmasının da bir yolu olacak. Ama bilmiyor canım, bilmiyor bu kokunun sadece kokudan ibaret olduğunu. Oyun kurucular aldı onu labirentin içine ve aptal gibi dönüp durması delicesine bir haz veriyor ah bir görsen canım, ne manyak bir zevk.
Fare döndü dolaştı, çıkışı bulamadı, ama oyun bitmedi. Kıvran biraz daha ve geçti günler böylece.
Bahse girdi kurucular ellerindeki kaliteli peyniri çiğnerken...
"Son dakikalarını yaşıyor?"
"Hayır Bayım, o aslında çoktan öldü."
"Bence acı çekmesi için yoluna biraz da zehir dökelim."
"Hım, peynir kokulu mu olsun?"
"Elbette canım, elbette."
İhtimalleri düşün hızlıca, sen bir fare değilsin Hayat. Dahası, eğer bir fare olsaydın asla ikinci bir gün için yeterince şanslı olmazdın. Ve seni temin ederim dostum, insanlar farelerden daha avanak yaratıklardır.
Pekala, sağ taraftan koşsam deli gibi? Aşağı kata inen merdivenler var, basamakları üçer beşer insem dış kapının tam olarak nerede olduğunu bilmiyorum. Ben kapıyı bulana kadar beni yakalama ihtimali %60.
Bu şıkkı ele, canına mı susadın?
Sol taraftan koşsam?
Gözlerim yavaşça kaydı sola doğru...
Sol tarafta ulaşabileceğim herhangi bir oda ve aşağı atlayacağım bir pencere bulmam kolay olsa da açıp atlayış sürem? Yakalanma ihtimalim %70.
Kötü gidiyorsun adamım, daha derin düşün.
Dizine ya da can yakacak bir bölgeye sert bir darbe indirsem?
Gözlerim önce dizlerine sonra da kasıklarına doğru çıktı.
Vuruşun sertliği ile hızımı yükseltip koşmaya başlasam kazanacağım zaman dilimi %30.
Mutlaka vurmalıyım o halde. Neresine? Gözüne bir tane indirsem, daha fazla vakit kazanırım. Çizmemdeki bıçağı çeksem en avantajlısı o olur.
O halde bıçağı çekip...
Elim çizmeme uzanırken birbirimize bakmaya devam ediyorduk. Birkaç saniyelik düşünme süremden sonra harekete geçmiştim. Yine de tuhaf geliyordu. Normalde refleks icabı beni görür görmez saldırması gerekirken neden birkaç saniye müsaade etmişti? Beni deniyor olabilir miydi? Şayet öyleyse hamlemi de biliyor?
Ben tam bıçağı çekmiş ona meyledecektim ki "Abi?" diye sordu.
Abi mi? Elim havada kalırken tek milim hareket etmiyordum. Kalbimin bir manyak gibi pompaladığı kan tüm bedenimde hissedilirken boynumda atan şah damarımın patlayacağını sandım. Bu, ilk defa oluyordu ve hazırlıksız yakalanmıştım. Böyle durumlar için hazırladığım hiç felaket senaryom yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATTA KALMA SANATI
Mistério / SuspenseHuzurla yaşadığın evinde yalnız mısın gerçekten? Hiç tanımadığın ve sokakta gördüğünde yüzünü çevirdiğin biri ile paylaşmak ister misin? Peki ya onu sevmeye ne dersin? Bu, evsizlerin değil, bunu sanata dönüştüren köstebeklerin hikayesi... ❥ h.k...