Türkiye'ye dönmesiyle birlikte küçük kardeşinin son zamanlarda fazla kilo vermesi dikkatini çekiyor ve onu hastaneye götürüyor.
Küçük kardeşinin Lösemi olduğunu öğrenmesinin ardından uygun ilik için verdikleri testlerdeki fazla uyumsuzluktan dolayı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Açelya Mertoğlu
✨
30 Nisan Salı, Saat 14.56
"Açelya!" dedi Atlas hızla bana koşarken. Kollarımı açıp gelmesini beklediğimde çok geçmeden küçük elleri boynuma, bacakları belime sarılmıştı. Adelya bize cıklayıp kıskançlık içinde bakarken "İlk önce ablaya sarılır insan Atlas?" dedi.
Atlas kafasını kaldırıp ablasına bakarak sırıttı ve "Sarıldım zaten." dedi. Biz gülerken Adelya kollarını göğsünde bağlamış somurtuyor ve dik dik bize bakıyordu. Onu daha fazla sinirlendirmemek için Atlas'ı yere bıraktığım sırada Adelya, Yağız'a ilerleyip onu kucaklayıp öpmek için davrandığını bildiğimden hemen montunun kapüşonuna elimi takıp onu durdurdum.
"Kaç defa diyeceğim dışarıdan gelince öpme şu çocuğu diye!" görmemiştim ama göz devirdiğine emindim.
"Açelya Mertoğlu ve hijyen hastalığı." diye dalga geçti benimle. Tek kaşımı kaldırıp ona bakmayı sürdürdüğü de göz devirip kalktı. "Bekle beni geliyorum bebeğim." dedi Yağız'a da.
"O rujunu da sil!" dedim arkasından. Yağız hasta değilken de dikkat ederdim artık daha fazla dikkat ediyordum. İlik tedavisine başlamışlardı ve olumlu yönde ilerliyordu ama bu tekrar kötü olmayacağı anlamına gelmiyordu. Zaten doğum günü çiftlik de yapıldığı için endişeliydim bir de bununla uğraşamazdım!
''Arkasından bakmayı bırak da bize sarıl yeğenim!'' dedi Ferit amcam. Kollarını kaldırmış gülümseyerek bana bakıyordu. Sırf nispet olsun diye sarılmamı istiyordu! Zaten her gün onunla Holding de görüşüyorduk. Kollarına girdiğimde beni sıkıca sardı. Aynı onun gibi...
Ferit Mertoğlu.
Fatih Mertoğlu'nun ikizi.
Yüzündeki yara izi hariç her yeri aynı olan o adam. Ona her özelliği benziyordu. Babalıkları bile neredeyse aynıydı.
"Birazcık da biz mi sarılsak kocacığım? Maşallah tuttun kızı bırakmak bilmiyorsun!" dedi Çilem teyzem. Fatih ve Zümrüt Mertoğlu'nun düğününde birbirine aşık olan o ikili.
Teyzem ve amcam annemlerden 2 yıl sonra zar zor evlenmişlerdi. Bunun sebebi bir defa kız verdikleri aileye kız vermek istemeyen dedem ve onunla aynı fikirde olup tekrar damat almak istemeyen dedemdi. Ama ikisi küçük(!) Bir yalan söyleyerek 2 yılın sonunda evlenmişlerdi.
