Türkiye'ye dönmesiyle birlikte küçük kardeşinin son zamanlarda fazla kilo vermesi dikkatini çekiyor ve onu hastaneye götürüyor.
Küçük kardeşinin Lösemi olduğunu öğrenmesinin ardından uygun ilik için verdikleri testlerdeki fazla uyumsuzluktan dolayı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Açelya Mertoğlu~
Yorum yapmayı ve oy kullanmayı unutmayın!!!
🍂 İyi Okumalar 🍂
💫
‘’Nasılsın Açelya?’’ dedi Kutay Demir.
Ne tarafa kusuyorduk?
‘’Seni görmeden önce mükemmeldim,’’ diye sahte bir gülümsemeyle karşılık verdim. Yüzündeki gülümseme bir sırıtışa döndü. Birçok kişinin bakışlarının üstümüzde olduğunu bildiğimden onunla olan mesafeme dikkat ediyordum. Her anlamda... ‘’Hastaneden erken çıkmışsın duyduğuma göre, kalıcı bir sorun yoktur umarım?’’
Elindeki şampanyayı dudaklarına götürüp küçük bir yudum aldı. Lacivert takımının içinde oldukça şık duruyordu. Dışarıdan gören birisinin hayran kalacağı bir adamdı. Ama işte işin içinde bir de iç taraf vardı.
‘’Sevdiğinin elinden zehir olsa içiyor işte insan.’’ dedi büyük bir gülümseme ile abartarak. Ciddi sorunları vardı sanırım. Bir adım yaklaştı bana ve o şeytanın aklını çelebilecek gözleri parladı. ‘’Her ne kadar biraz kırılsam da yatakta öcümü alırım diye düşünüyorum.’’ Ve o iğrenç göz kırpış...
Ağzımı açıp ona cevap vereceğim zaman arkadan gelen bir sesle bir adım geri çekildim.
‘’Kutay, masaya dön!’’ Baskın ses tonu ve kendisi asla değişmemişti. Siyah bir takımın içerisinde Bora Demir karşımda duruyordu. Kardeşine bakan gözleri bir an olsun üzerime dönmezken ben, gözlerimi bir an olsun onun üzerinden çekmiyordum.
Normal bir erkeğe göre boyu uzundu. Neredeyse 2 metre olduğunu duymuştum. Esmer teni, siyah saçlı, siyah kaşlı tam bir doğu erkeğini andırıyordu. Keskin yüz hatları onun korkunç görünmesine sebebiyet verirken ağır başlı bir duruşta sergiliyordu. Ona yakışıyordu, mafyaya benzese bile.
Onu sadece magazinden tanısam da adını sadece yaptığı projelerle gösteriyordu. Hatta göstermiyordu. Yıllardır yurt dışında olmasının yanında kendine ait babasından bağımsız bir şirketi vardı. Ve bu şirket medyada oldukça büyük işler yaparak yer alıyordu.
Hem zeki, hem ağır başlı, hem yakışıklı, hem ortamı olmayan, tam evlenilecek adamdı!
Oldukça da ilgimi çekiyordu bu yüzden. Tam benim tipim olmasının yanında yanıma yakışırdı. Birimiz buzlar kralı, diğerimiz buzlar kraliçesi...Kesinlikle evlenmeliydik. Ama evlenemezdik. Önümüzdeki en büyük sorun onun bir Demir olmasıydı. Kesinlikle yargıladığımdan değil, aksine öyle bir aileden temiz çıkmayı başaran ilk erkek olması için onu takdir edeceğim bir konumdaydı ama ailesini başıma bela etmek istemiyordum.
