19. BÖLÜM

2.1K 192 98
                                    

Benim O

Bol bol yorum istiyorum ona göre 

Açelya Mertoğlu & Atlantis Aktuna

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Açelya Mertoğlu & Atlantis Aktuna

✨𝕀̇𝕐𝕀̇ 𝕆𝕂𝕌𝕄𝔸𝕃𝔸ℝ✨

𝕀̇ℕ𝔾𝕀̇𝕃𝕋𝔼ℝ𝔼

İlkler daima özel kalırdı.

İlk adımlarınız, ilk dişiniz, ilk kelimeniz, ilk öpücük, ilk hediye, ilk sevgili, ilk aşk...

Herhangi bir ilkinizin sahibini uzunca bir süre aklınızdan çıkarmazdınız. Yani en azından ben öyleydim. Bence diğerleri unutulsa bile ilk aşk kesinlikle unutulmazdı. Aksini kimse iddia edemezdi.

İlk sevgilim Atlantis idi.

İlk aşkımda Atlantis idi.

Garipti, ama güzeldi. Akılınızdan çıkmayan birisi, rüyalarınızda bazen kabus olan kişi çok güzeldi. Tabii aynı zamanda bu kadar bağlanmanızda garipti. Babamı bile silen ben, Atlantis'i silemiyordum.

Önünde durduğum yalı da fazlaca anım vardı. Atlantis ile ortak kullandığımız yalı, bana fazlasıyla alışmış ve gitmemden haz etmemiş gibi üzerine garip bir hava çökertmişti. Adımlarım beni giriş kapısına yönlendirdiğinde bir süre kapıyla bakıştık.

İçeriye girse miydim?

Atlantis burada mıydı acaba?

Daha fazla düşünürsem vazgeçeceğimi bildiğimden kapının birkaç adım uzağındaki saksıyı kaldırarak, yedek anahtarı aldım. Anahtarı deliğe sokup iki defa çevirince kapı açılmıştı. Demek ki Atlantis evde değildi.

Büyük, beyaz, işlemeli kapıdan geçerek içeriye girdiğimde beni salona giden küçük hol karşıladı. Sol tarafımda yukarıya ve aşağıya giden merdivenleri takmayarak adımlarımı salonun girişine attım. Girmemle birlikte, konsolun üzerinde, televizyon ünitesinde ve duvarlarda bulunan, anıların kareleri bana unuttuklarımı hatırlatmak ister gibi göz kırpıyordu.

Konsolun üzerindeki çerçevelerden birini elime aldım. Yatakta yatarken çektiğimiz bir fotoğraftı. Atlantis arkadan belime sarılmış, kafasını saçlarıma gömmüştü. Yanındaki fotoğraf Paris'te, Sen Nehri yakınlarında öpüşürken çekilmiş olan bir fotoğraftı. Arkamızda Eyfel Kulesi vardı. Eyfel'e ilk Atlantis'le çıkmıştım.

Elimdeki fotoğrafı bırakıp yüzümde gülümseme oluşturan, ünitenin üzerindeki fotoğrafa gitti elim. Şirkette çekilmiş bir fotoğraftı. Atlantis'in katıldığı ama benim katılmadığım -yani onun öyle bildiği- ihalenin şirketinde beni asansörde yakalayıp öpüştüğümüz fotoğraf. Gözlerindeki tutkuyu ve öfkeyi asla unutamıyordum.

SESSİZ ÇIĞLIKLAR | GERÇEK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin