9. BÖLÜM

2.3K 169 19
                                    


Son Bakış  


Açelya Mertoğlu 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Açelya Mertoğlu 

~ İyi Okumalar ~


4 Mayıs Cumartesi, Saat 15.34 

''Açelya Hanım! Müsait misiniz acaba?'' Sessiz odayı dolduran Kiraz'ın sesiyle kafamı kaldırdım, bir saattir okuduğum kitaptan. ''Gel!'' Kiraz kırık beyaz rengindeki kapıyı narin bir şeymiş gibi tutarak araladı. Elindeki çiçek dolu bir vazoyla birlikte içeriye girdiğinde elimdeki kitabı sağımda duran komidinin üzerine bıraktım.

''Onlar kimden geldi? Sormadan neden getirdin?'' dedim kaşlarım çatık bir şekilde bakarken. Açelya çiçeklerini odamda bulunan küçük masaya bıraktığında bana döndü mahcup yüzüyle.

''Bunları Yasemin Hanım göndermiş efendim. Size iletmem için çok dil döktü, kendileri aşağıdalar ve yanınıza çıkmak isteseler de izin verilmedi maalesef!'' dedi üzüntü dolu sesiyle.

''Kim izin vermedi?'' Kiraz kafasını kaldırmış bana söyletmeyin der gibi bakınca sıkıntılı bir nefes verdim. ''Tamam çık sen!'' Zümrüt Hanım yapmıştı gene yapacağını. Gerçi bende katıma çıkmalarını istemezdim ama yine de bana sorması gerekiyordu.

Kafamı boydan boya cam olan duvara çevirdiğimde keşke odamı evin ön tarafını görecek şekilde yaptırsaydım demeden edemedim. Kapıdan giren çıkan zaten haber verilirdi ama görmek başkaydı. Ben şu an neden böyle düşünüyordum peki?

Allah'ım ben ne saçmalıyordum gerçekten? Onlar daha sabah Poyraz'ın dediğine cevap verememişken ben ne diye onları düşünüyordum! Aptaldım ben. Hem de çok büyük bir aptal!

Gözümü yağan yağmurun cama vurmasıyla çekmiş açelya çiçeklerinin konulduğu orta sehpaya çevirmiştim. Açelya çiçeklerine baktım uzun uzun. Sonra yattığım yataktan kalkarak iki berjerin arasında bulunan sehpanın yanına gittim.

Bir elim karnımdaydı. Ara sıra ağrım oluyordu. Ve bu ağrı da onlardan biriydi. Sözde ayağa kalkmadan yatacaktım ama işte bir orman gülü yüzünden ayaklanmış, ağrı çekiyordum. Sağ elim benden bağımsız pembe yapraklara gitti. Baş parmağım okşadı, dokunduğu yaprağı. Çok hafif bir okşamaydı bu. Hissetmesi imkansız gibiydi. Ama ben hissediyordum.

Yüzümde kırık bir gülümseme oluştu, elimdeki yaprağa bakarken. Kırık gülümsemem büyüyerek benim kalbime battı sonra. Derin bir kesik açtı orada. Hiç acımadı. Yine bana kimse acımadı. Kalbimi kırmaktan çekinmedi.

Ben açelya çiçeği sevmezdim...Ama her hasta olduğumda ya da bir şey olduğunda bana açelya çiçeği gelirdi. Halbuki ben sevmezdim açelya çiçeğini.

SESSİZ ÇIĞLIKLAR | GERÇEK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin