20. BÖLÜM

2.1K 162 27
                                    

Bodrum - Yüzyüzeyken Konuşuruz

Bodrum - Yüzyüzeyken Konuşuruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Açelya Mertoğlu

💫

İSTANBUL

İnsanların zaafları olurdu.

Onları güçlü kılan ya da zayıflık veren zaafları.

Kullanmayı bilmeyen için zaaflar, ne kadar zayıf olduğunuzu size en uçlarda anlatırdı. Kullanmayı biline ise gücün kendisi olduğunu hissettirirdi.

Yanımda yatan beden benim en büyük zaaflarımdan biriydi. Kısa kahverengi saçları artık uzamaya başlamışken minik bedeni ise büyüyordu. Onu yok eden hastalık tekrar onu bana veriyordu.

Dün gece uçağa binip sabaha karşı gelmiştim. Eve girdiğimde beni derin bir sessizlik kucaklamıştı. Adımlarım benden bağımsız bir haftadır uzak kaldığım bedene doğru çekilince onun odasında bulmuştum kendimi.

Büyük yatakta küçücük bedeniyle uyurken yanına kıvrılıvermiştim. Geldiğimi anlamış gibi bana dönen bedeniyle birlikte az da olsa güzel bir uyku çekeceğimi anlamıştım. Şu an saat 9'a geliyordu, birazdan uyanması gerekiyordu.

Aralık pembe dudakları kendince bir şeyler mırıldanıp daha da sarıldı bana. Sol eli belimi sıkınca kısa saçlarını okşamaya devam ettim. Şakalarına bir öpücük kondururken dudaklarında hafif bir gülümseme oldu.

Dudaklarım kıvrılırken, dudaklarım yavaşça sürtünerek yanağına geldi. Küçük bir buse de oraya hediye ederken narin bir kıkırtı kulaklarıma ulaştı. Sert bir öpücük daha bıraktım yanağına. Bu sefer daha yüksek sesle güldü.

Ellerim rahat durmayarak belindeki tiklerine ulaştı. Dudaklarım boynunu talan ederken Yağız'ın kıkırtıları artık kahkahalara dönüştü. Kafamı itmek isteyen minik elleri, altımda kurtulmak için hareket eden bedeni, beni engellemeye çalışırken kapı gürültüyle açıldı.

Kafamı kaldırıp destursuz odaya girene baktığımda dağılmış saçları ve kayık tipli bir Kaan gördüm. Yüzünde yeni uyandığını belli eden bir ifade ve gözündeki çapakları silmeye çalışan elinin altındaki gözleri hiç iyi bakmıyordu.

"Siz ikiniz," dedi hayal kırıklığı içeren bir sesle. "Siz ikiniz bensiz aynı yatakta mı uyudunuz?" Evet, uyumuştuk.

Yağız elini yanağıma atıp beni kendisine çevirdi. İki eliyle yanaklarımı sabitleyip burnumun ucuna küçük bir buse bıraktı. Dudaklarımdaki bozulmayan gülümseme daha da büyüyünce Yağız'ın gözleri saçlarıma takılı kaldı.

Bir miktar açılmış olan ağzıyla birlikte bana bakarken, "Saçların eskiye dönmüş!" dedi şaşkınlıkla. O kadar uzun süredir sarı saç kullanıyordum ki artık unutulmuştu siyah saçlarımı.

SESSİZ ÇIĞLIKLAR | GERÇEK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin