Onun kapıya vuran ellerini hissediyordu ama herkese açık olan kapısı artık ona kapalıydı. Başını dizlerine koyup ağlarken, yavaş yavaş azalan kapı sesi onu rahatlatıyordu. Bir süre sonra kapı sesi tamamen kesildiğinde, Jisoo çoktan kapının önünde uyuyakalmıştı bile.
Sabaha doğru yavaşça gözlerini araladı. Ardından kaskatı olan bedenini esnetip ayağa kalktı. Jungkook'un hala kapının önüne olup olmadığını anlamak için delikten baktı. Yoktu, derin bir nefes verdi ve kapıya dayanarak yavaşça yere oturdu.
Dün Jungkook'un yaşattıkları yetmezmiş gibi bir de bugün evine gelecekti. Düşüncesi bile Jisoo'yu sinirlendirmişti. Annesi arayıp müsait olmadığını ya da istemediğini söylemek için telefona uzandı ama kısa sürede vazgeçip telefonu bıraktı. Asla kabul etmezlerdi. Kendi hayatında azıcık bile etkisi yoktu.
İçinden yine gelen ağlama hissini bastırıp ayağa kalktı. Maalesef hazırlaması gereken bir akşam yemeği vardı.
Yavaşça yemeği hazırlarken zaman akıp geçiyordu. Kısa bir süre sonra saat sekiz olmuştu bile.
Her an çalmaya hazır kapının çalınmasını beklerken, titreyen ellerini birbirine bağladı.
Zil çaldığında içine düşen büyük ağırlıkla yerinden kalktı. Kapıyı açtığında Jungkook, Bay ve Bayan Jeon karşısındaydı.
"Hoşgeldiniz, buyurun."
"Hoşbulduk kızım." Bay Jeon evin tavanlarını süzerek güçlü bir giriş yaptı. Yaydığı güçlü aura genç kadını boğmuştu.
"Annemler daha gelmedi ama biz sofraya geçelim, buyrun."
Gözlerini ona bakan Jungkook ile buluşturmadan konuştu. Görmeye bile tahammülü yoktu artık ancak attığı kaçamak bakışta gözleri buluşmuştu. Suçlu bir edayla bakıyordu ama baksa ne olurdu ki...
Hep birlikte masaya oturdular. Ortamdaki gerginlik büyüklerin gözünden kaçmamıştı.
"Annenin dediği kadar güzelmişsin."
Jisoo gülümseyerek Bayan Kim'e döndü. "Çok teşekkür ederim. Siz de öyle. Jungkook neredeyse kopyanız."
Bayan Kim kıkırdadadı. "Babasına benzeyecek hali yok ya."
Jisoo ne demek istediğini anlamamıştı.
"Bilmiyor muydun tatlım, Jungkook sadece benim çocuğum, Bay Jeon'un değil."
Başını iki yana sallayıp Jungkook'a baktı." Bilmiyordum. "Çok durgun duruyordu.
"Jungkook on sekiz yaşındayken evlendik. Jungkook'un gerçek babasını hiç tanımadım, on sekiz yıl kendim baktım ve Bay Jeon ile şirkette tanıştığımızda birbirimize ilk görüşte aşık olduk diyebilirim."
Kadın yanındaki adamın elini tutunca Jisoo Bay Jeon'un göz devirmesine şahit oldu.
"Ne güzel..."
"Umarım siz de bizim gibi güçlü bir aşk yaşarsınız. Oğlumun senin gibi biriyle olmasını çok isterim."
"Teşekkür ederim Bayan Jeon, çok kibarsınız. Bakalım gelecek ne getiriyor."
Gözlerini Jungkook'a dikti. Hala ona ruhsuz bir ifadeyle bakıyordu.
"Umarım birlikteliğinizi getiriyordur." Jungkook'a kısa bir bakış atıp önüne döndü.
"Üzgünüm ama Jungkook için fazla iyisin." Güçlü bir kahkaha attığında tüm oda yankılanmıştı. "Öncesinde eve getirdiği kızları görmen gerekirdi. Hepsi birbirinden ahlaksızdı. "
Jungkook'un yüz ifadesinde tek bir kıpırdama olmamıştı. Kirli çuvallar çoktan dökülmüştü.
" En sonunda seni bulmasına çok sevindim."
Jisoo gülümseyip yavaşça ayağa kalktı." Ben yemekleri koyayım, annemler de yakında gelir. "
Cümlesini bitirir bitirmez kapı zili çalmıştı bile.
"Geldiler."
Kapıya gidip onları karşıladı. "Hoşgeldiniz anne, baba."
"Hoşbulduk kızım. Jeon'larla çoktan tanışmışsın."
"Tanıştık evet. İçeri geçsenize."
Bay ve Bayan Kim ile masa tamamlanmıştı.
"Hoşgeldiniz Bayan Kim, biz de tam çocuklardan bahsediyorduk. Gelin katılın."
"Öyle mi?" Bayan Kim sandalyeye oturup Jungkook'a baktı. O sırada Jisoo yemekleri koyuyordu.
"Ee Jungkook, ciddi düşünüyorsunuz öyle değil mi?"
Jungkook kendine bir anda yönetilen ani soruyla istifini bozdu. "Tabiki."
Jisoo duraksayıp ona baktığında göz göze geldiler. Jisoo'nun hafif çatık kaşlarının aksine Jungkook sırıtıyordu. Jisoo'nun ifadesiyle sırıtışını azaltıp Bay Kim'e döndü.
"Hatta efendim, eğer sizin için de uygunsa nişanı hemen yapalım. Onunla bir yuva kurmak için sabırsızlanıyorum."
Jisoo elindeki çatalı düşürmüştü. Jungkook'un yüzsüzlüğü karşısında nasıl bir tepki vereceğini bilemiyordu.
Bay Kim gülümseyerek cevap verdi." Sizin mutluluğunuz bizim için her şey. En kısa sürede ayarlayalım tabii. Öyle değil mi Bay Jeon? "
"Tabii, çocuklar daha fazla ayrı kalmasın."
Jisoo sadece iradesi dışında gelişen olaylara bakmakla yetindi. Kendini bir anda zaten olduğu kafesin daha beterinde bulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destructive Desires - Vsoo/Sookook
RomanceBiz insanlar tüm hayatımızı arzularımızın peşinde koşarak geçiririz. Birçok kez ulaşılamaz bir hayal olarak kalan arzular kimi zaman da bizi yoldan çıkarıp sarhoş eder, onlar tarafından zincirleniriz.