"İçeri girelim mi?"
Jisoo başını sallayıp kaldırımdan kalktı. Beraber bahçeyi geçip eve girdiler ve koltuğa oturdular. Taehyung onu kolunun altına aldı. Etraf Jisoo'nun hıçkırıkları kesildiğinde daha da sessiz olmuştu.
"Hey Taehyung."
Genç adam başını eğip Jisoo'ya gülümsedi. "Evet."
"Ben sana anlattım. Yani sıra sende. "
Jisoo Taehyung'un kendisine verdiği sözü hatırlıyordu.
"Pekala." Hafifçe içini çekti. Belki de onun hikayesi Jisoo'yu acısından bir süreliğine uzaklaştırabilirdi.
Jisoo iç çekişini duyunca rahatsız olabileceğini düşündü. "Ama istersen anlatmak zorunda değilsin."
"Sözlerimi tutarım."
Yüzünde hafif bir tebessüm ile başını salladı ve onu dinlemeye başladı.
"Zengin bir ailede doğdum. Kocaman bir yalımız vardı. O kadar büyüktü ki babamla birkaç günde bir rastlaşırdık. En güzel yanı da buydu sanırım..."
"..."
"Babam ticaretle uğraşırdı ama öyle bildiğin ticaret değil, illegal mal kaçakçısıydı. Tabii belli bir yaşa kadar bu gerçeğin farkında değildim... Ama o gerçekler bir yerden sonra zorla kafama sokuldu. Çünkü babamın tek çocuğu ve varisiydim."
Taehyung'un hüzünlü sesi ile Jisoo kendi acısını unutmuş onunkini yaşıyordu. Şişen gözlerini ondan ayırmadan dinledi.
"Babam beni o karanlık dünyaya sürüklemek istedi. Ancak hiçbir zaman istediğim bu değildi. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar yapamadım, hep bu şekilde yaşamak istemediğimi söyler, hiçbir şeyi ciddiye almazdım. Bu ilgisizliğim babamı delirtirdi. Öyle delirtirdi ki artık sadece kendi hatalarım yüzünden değil başkalarının hataları yüzünden de dayak yerdim."
"Çok üzgünüm. "
Taehyung gülümseyerek devam etti." Bunların hepsini geçmişte bıraktım. Artık inan umrumda değil. "
"Peki ya annen? "
"Annem." Taehyung bir anlığına duraksadı. "Annemi dört yaşındayken kaybettim."
Jisoo sorduğu soruya pişman bir şekilde başını eğdi. Taehyung ise sadece ona gülümseyip devam etti.
"Yurt dışına kaçtım, babamın gölgesinden uzaklaşmak için... Amerika'ya... Üniversite okudum, ama içimdeki boşluk hiç dolmadı. Bitirir bitirmez eve döndüm... Eve döndüğümde ise babamın farklı biriyle evlendiğini gördüm. O an öz babası tarafından reddedilmiş bir çocuk gibi hissettim. Dört yıl boyunca bir kez bile beni aramamış olmasını geçtim, evlenip aile kurması beni boşluğa düşürmüştü. Bir insanı öz babası bile sevemediyse diğerleri sever mi Jisoo-? "
Taehyung'un sesi kesildi, geçmişin ağırlığı omuzlarını eziyordu. Jisoo merakla ona bakarken, sessizce başını eğdi ve derin bir iç çekti.
Ancak elini kavrayan ince parmaklarla yüzünde küçük bir gülümseme belirdi.
" O gün kalbimi ve hayatımı dondurdum çünkü acısı ağırdı. Sahte insanlardan uzak, basit bir hayat diledim. Emin ol şu an yaşadıklarım o gün yaşadığım acının yanında bir hiç."
Başını yerden kaldırıp Jisoo'ya baktı. Genç kadın onun hikayesinin bitmesiyle gözünde tuttuğu yaşı bıraktı. Yüreği Taehyung'un anlattıklarından etkilenmişti, gözyaşları yanağından süzüldü.
Taehyung onun yüzündeki yaşları silmek istedi, ama yapamadı. Çünkü o yaşlar, sadece onun değil, kendi acılarının da bir yansımasıydı. Ayrıca o kirli ellerini onun mükemmel yüzüne değdirmeye cüret edemezdi.
Jisoo bu sefer korkmadan Taehyung'u kendisine çekip sarıldı.
"Ben seni seviyorum Taehyung, artık öyle düşünme."
Taehyung'un ondan beklediği sevgi çok daha farklı bir sevgiydi ama bu bile ona yeterliydi. Saçlarının kokusuyla mest olmuş bir şekilde konuştu. "Biliyorum."
Bi süre sonra ayrıldıklarına ortamda garip bir hava oluşmuştu. Jisoo yavaşça Taehyung'a döndüğünde gözünü bir nesneye odaklamış olduğunu gördü.
"O benim iş kartım."
"Çok güzel çıkmışsın."
Jisoo Gülümseyip komidinin üstünden aldığı kartı ona uzattı. "Alsana, belki bir gün beni ziyarete gelirsin. Burada tüm bilgilerim ve adresim yazıyor."
Kartı dikkatlice cebine koyup minnettar bir şekilde gülümsedi. Aynı şekilde Jisoo da ona minnettardı. Artık içlerine attıkları acıları beraber sırtlanacaklardı.
O gün atmosferdeki hüzne rağmen içlerinde sıcak bir duygu vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destructive Desires - Vsoo/Sookook
Roman d'amourBiz insanlar tüm hayatımızı arzularımızın peşinde koşarak geçiririz. Birçok kez ulaşılamaz bir hayal olarak kalan arzular kimi zaman da bizi yoldan çıkarıp sarhoş eder, onlar tarafından zincirleniriz.