Kısa süre sonra yaşlı ve güler yüzlü bir doktor odaya girdi. Jisoo Taehyung'dan ayrılıp yatağın yanında ayağa kalkı.
"Bakıyorum sonunda refakatçiniz gelmiş."
Taehyung Jisoo'nun eline uzanıp gülümsedi. "Evet."
Jisoo da Taehyung'a sıcak bir şekilde gülümseyip doktora döndü.
"Durumu nasıl?"
"Ağır bir kaza geçirmesine rağmen çok iyi diyebilirim. Birkaç çatlak ve kırık dışında ciddi bir durum yok."
Heyecanla onu dinleyen genç kadının hali onu güldürmüştü. "Yine de bir iki gün daha sizi misafir etsek iyi olur."
Jisoo derin bir nefes verip doktora teşekkür etti." Teşekkür ederiz."
"Rica ederim." Yaşlı adam küçük adımlarla odadan çıkıp genç çifti yalnız bıraktı.
Jisoo sandalyeye oturup ona baktı. Kolu ve kaburgalarında alçılar olmasına rağmen gülen yüzüyle ışık saçıyordu. Sevdiği kadın yanı başındayken nasıl mutlu olmayabilirdi ki?
Genç kadın da tıpkı Taehyung gibi içten gülmek istedi ama arkasında bıraktığı karmaşa er ya da geç onu vuracaktı ve bunun oldukça farkındaydı. Taehyung Jisoo'nun düşüncelerini yüzünden okumuş olacaktı ki hafifçe yüzü düştü.
"Her şey düzelecek." Jisoo hafifçe gülümsedi. "Bak, nişanlanmanı engellemek için bir numaram var. Benimle çık!"
Jisoo, şaşkınlıkla gözlerini açıp kıkırdayarak Taehyung'a baktı.
"Vay, bu gerçekten bir numara mı? Bu kadar kolay?"
Taehyung, ciddi bir şekilde başını salladı.
"O zaman kabul ediyorum." Gülerek Taehyung'a baktığında onu güldürmüş olmanın verdiği rahatlık yüzünü kaplamıştı.
"Gerçekten her şey iyi olacak."
Jisoo başını sallayıp telefonuna baktı. Onlarca arama ve mesajla dolmuştu. Okumadan bir kenara attı. "Haklısın." Ve tekrar Taehyung'un yanına uzanıp gözlerini kapadı. "Yanımda olman benim için yeterli."
Genç adam elini onun uzun saçlarından geçirip hafifçe okşamaya başladı. Gözlerini kapatan Jisoo'nun nefes alıp verişi on an odadaki tek ses haline gelmişti.
***
O sırada nişanda büyük bir kaos yaşanıyordu. Bay Jeon sinirle Jungkook'a yanaştı." Bu ne demek oluyor?! Jisoo neden kaçtı?"
Jungkook sinirle elini ensesine attı ve endişe dolu bir ifadeyle Bay Jeon'a dönüp, "Babacığım, gerçekten bilmiyorum. Jisoo'nun neden kaçtığını anlamıyorum. Bir anda ortadan kayboldu ve tek bildiğim koşarak hastaneye gitmek istediği." dedi.
Bay Jeon'un yüz ifadesi karışık duygularla doluydu. Hem endişeliydi hem de sinirliydi. "Bunu nasıl anlayamadın? Jisoo'nun nişanı terk etmesinin arkasında mutlaka bir neden olmalı. Onu nerede bulabiliriz?" diye sordu sert bir ses tonuyla.
Jungkook, acı bir şekilde başını salladı. "Babacığım, gerçekten bilmiyorum. Tek bildiğim hastaneye gitmiş olabileceği." dedi çaresizce.
Jisoo'nun ani ayrılışından sonra nişan salonunda bir karmaşa ve endişe hüküm sürüyordu. Kimse Jisoo'nun neden ayrıldığını veya nerede olduğunu bilmiyordu. Bay ve Bayan Kim misafirlere durumu açıklamaya çalışıyordu.
"Jisoo nerede? Neden böyle ani bir şekilde ayrıldı?" diye konuşan davetliler arasında endişe dolu sesler yükseliyordu.
Bay Jeon ise endişeli bir şekilde etrafta bakınıyordu. "Jisoo'yu bulmalıyız. Bir şeyler ters gitti, onun neden böyle davrandığını öğrenmeliyiz."
"Haklısın baba."
"Ben bu işi hallederim. Sen misafirlere nişanın bittiğini söyle."
Jungkook başını sallayıp uysalca babasının dediğini yaptı.
Bay ve Bayan Kim Bay Jeon'un yanına yüzlerinde utançla yaklaştı. "Neden böyle yaptı, hiç anlamadık."
Bay Jeon sert bir tonda konuştu. "Çok yakında öğreneceksiniz. Adamlarım arabasınının yerini kısa sürede bulacak." Telefonuna gelen bildirimle hafifçe sırıttı. "Hatta bulduk sayılır. Bakalım neden kaçmış."
Bay ve Bayan Kim endişeyle birbirlerine baktılar. Kızlarının yaşayacakları artık onların elinde değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Destructive Desires - Vsoo/Sookook
Storie d'amoreBiz insanlar tüm hayatımızı arzularımızın peşinde koşarak geçiririz. Birçok kez ulaşılamaz bir hayal olarak kalan arzular kimi zaman da bizi yoldan çıkarıp sarhoş eder, onlar tarafından zincirleniriz.