Tekrar söylüyorum bu bölüm değiştirilmiştir. Ona göre sonuna kadar okuyun.💞🌹🦋
Savaş'a arkamdan içten içe söverken, Mavi denen kadının yavaşça yanıma gelmesiyle suskunlaştım.
Mavi benim için bir destan gibiyken, yaşanmış bir aşk hikayesinin karakterinden iken, şimdi ise benim annemdi. Ben de bu aşk hikayesinin meyvesiydim.
Ben huzursuzca nefes almaya başlarken, usulca koltuğa oturarak bir süre beni izledi. Ben ise az önceki öfkemi yutmuş gibiydim.
" Benden nefret ettiğinin farkındayım. Ama hiç bir şey bildiğin gibi değil."
" Ne önemi var. Gerçekten şuan da ne önemi var? Ben bunların hepsini atlattım, artık istesem de eskisi gibi olamam."
" Bak, ben de hiç kolay yıllar geçirmedim. Hergün kaybettiğim ailemin düşüyle yaşadım. Hazar'ı ve kızlarımı kaybettikten sonra hiçbir zaman kendime gelemedim. Şuan bile ayakta zar zor duruyorum. Kızım biliyorum kızgınsın, biliyorum bana çok kırgınsın ama benim elimde değildi. Seni ve kardeşini benden zorla kopardılar."
"Keşke inanmasaydın. " Dolan gözlerimle ona bakarken konuşmaya devam ettim. " Keşke benim öldüğümü hiç inanmasaydın. Belki de bu sayede güzel bir hayat yaşayabilirdik. Belki sana ihtiyacım olduğu zamanlarda yanımda olabilirdin."
Elimi tutarak hüzünlenirken yutkunarak gözlerini yumdu. "En azından annem beni hiç sevmediğini, bana hiç sahip çıkamadı demezdim. On yaşındaki o Çilem olsaydım, emin ol yalvarırdım. Beni yanına alman için yalvarırdım. "
Boynumu bükerek süzülen göz yaşlarımı sildim. " O küçük Çilem'in sana çok ihtiyacı vardı." Sessizce yutkunurken boynu bükük kaldı.
O bir süre iki büklüm kalırken konuşmaya devam ettim. " Bizi niye terk ettin. Neden bizi annesiz bıraktın. Babamın da sana çok ihtiyacı vardı. Onu neden yanlız bıraktın? "
"Buna mecbur kaldım."
" Nasıl bir mecburiyet ki seni çocuklarını bırakmaya itti."
"Biraz sakinleştiğin zaman anlatırım. Şuan sadece bilerek yapmadığımı bilmeni istiyorum. Gerçekler için uygun zamanı arıyorum."
Yutkunarak hayal kırıklığına uğramış gibi olsam da pek bir şey demeden sadece Savaş ile basbaşa kalmak için beni yanliz bırakmasını istedim. Bu kördüğümün içinde kaybolmak istemiyorum.
Mavi ne kadar gitmek istemiyor gibi görünse de el mecbur kalkarak dışarı çıktı. Hemen ardından da Savaş içeri girdi. O sıra serumum neredeyse bitmek üzereydi. Çok geçmeden eve gideceğim için menundum.
" Nasılsın?" Dedi endişeyle. Ne konuştuğumuzu merak ediyor gibiydi.
" İyiyim. Sadece, her şey biraz ani oldu."
"Şu serumu da taksınlar gideriz. Tamam mı?"
Mahsunca başımı salladım. Çok yorucu bir gündü. Annemi karşımda görmem ise ayrı bir şoktu. Bir yanım onun nasıl biri olduğunu öğrenmek istese de, diğer yanım ondan nefret ediyordu. Ona karşı hiçbir şey hissetmek istemiyordum. Sadece babamın bana olan sevgisi samimi geliyordu bana.
Bir süre daha kaldıktan sonra eve döndük. Hemen yatağa geçip uzandım. O kadar halsizdim ki, serumdan sonra daha çok yorulmuş gibiydim.
Bir kaç saat uyuduktan sonra akşam yemeği için aşağı indik. Tabii oturur oturmaz benim konum açıldı.
" Anlaşılan annenin senin varlığından hiç haberi yokmuş." Reyyan ananın bodoslama konuya girmesiyle elimdeki çatalı bırakmak durumunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilem
RomanceSavaş ağa adlı hikayem ÇİLEM olarak değiştirilmiştir haberiniz olsun. Bir de yeni okuyanlar için kitap olacaktır. Şimdiden söylemek istiyorum finali burada yayınlanmayacaktır. Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendi...