Ensemi kavradı ve gözlerimin içine bakarak, "Her şeyinle benim olmak istediğine emin misin? Bu soruya vereceğin cevap sana olan aşkımın büyüklüğünü değiştirmez ama şunu bil ki eğer kendini bana ait kılarsan eskisinden de beter bir aşığa dönüşebiliri...
Herkese selam, fazlaara vermeden bir bölüm daha gönderiyorum. 21. Saç Teli çok severek yazdığım bir hikaye ve inanın yazarken hikâyeyi yaşıyorum...
Bölüm şarkısı, Çelik- Kim daha çok seviyor
Keyifli okumalar...
&
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Neden onu biraz kendi haline bırakmıyorsun, Güneş? Eğer Evren görünür olmayı istemiyorsa, bu kararına saygı duy ve artık onu bulmaya çalışma. Belli ki kırılmış ve biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. Eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Zaten haftaya basketbol maçı var. Ali'den duyduğuma göre maça çıkacağı konusunda antrenöre söz vermiş."
Cenk beni Evren'in evine götürüyordu. Maya'yı bahane ederek her gün Evren'in evine gidip bakıyordum. Tam beş gündür kimse ondan tek bir haber alamamıştı. Evinde yoktu, okulda yoktu, İzmir'de değildi, holdinge gelmiyordu. Hatta Elif teyze bile onun nerede olduğunu bilmiyordu. Bu kadarı çok fazlaydı. İlk defa benden kaçıyordu Evren. Tamam, belki onu dinlemem gerekiyordu ama aynı şeyi ben yapsaydım eğer o da tepki verirdi. Sadece Aydın'a selam verdiğim için bile çılgına dönmüştü. Ben ise daha ağırını yaşamıştım. Pelin olacak o yılan, gözlerimin önünde onu öpmüştü.
Aslında o benimle küs kalmaya hiç dayanamazdı. Suçlu bile olsam hep ilk adımı o atar ve bir şekilde hep bana gelirdi ama şimdi öyle yapmıyordu. Oflayarak, "Bir şeylerin değiştiğini düşünüyorum, Cenk ve bu beni korkutuyor." dedim. Cenk, "Sorun da bu ya! Sürekli yeni korkular üretiyorsun. Korkularınla yaşamaya alışmışsın. Bu hem seni hem de Evren'i yıpratıyor. Hâlâ anlamıyor musun? Evren aslında kurşun askeri yere atmana kızmadı, hatta bence açıklama yapmasına izin vermemene de kızmadı." dedi. Kaşlarımı çatarak, "Ne demek bu? Neye kızdı o zaman?" diye sordum. Cenk arabayı park ettikten sonra bana baktı, "Şimdi beni iyi dinle Güneş," dedi ve konuşmaya devam etti: "Evren'le sen birlikte büyüdünüz. Sen değil belki ama o seni en başından beri sevmiş ve sana bağlı kalmış. Herkesten önce korkularını bilen kişi de o. Seni o kadar çok sevmiş ki korkularını korkuları yapmış ve sana hep destek olmuş. Bunca yıl senden başka hiçbir kızla da beraber olmamış. O gün gördüğü hediye onu öyle geçmişe götürdü ki Pelin'in onu öptüğünün bile farkında olduğunu sanmıyorum. Geçmişini sen zaten benden daha iyi biliyorsun. Bütün bunları biliyor olmana rağmen kendine yeni bir korku ürettin ve bu korkuya da Evren'i kaybetme korkusu dedin, Evren değişiyor dedin. Onun da bir insan olduğunu ve zaman zaman tökezlemeye ve hata yapmaya hakkı olduğunu unutuyorsun. Üstelik her yeni gün farklı isimler taktığın bu korkularını da beslemeye devam ediyorsun. Bence Evren buna kızgın aslında. Seni sevdiğini ve her şeyden üstün tuttuğunu sana defalarca kez ispatlamasına rağmen en ufacık bir hatasında ona ceza vermek istemene anlam veremiyor olsa gerek. Eskiden korku atağın sadece tetikleyen bir unsur olduğunda ortaya çıkıyordu ve buna sebep olan da yaşadığın travmaydı ama şimdi tetikleyen unsurları kafanda oluşturmaya başladın. Ona artık değiştiğini göstermelisin. Korku üretmek yerine var olan korkularınla mücadele etmelisin biraz. Güçlü olduğunu biliyorum. Buna defalarca kez şahit olan birisi olarak söylüyorum ki sen bundan çok daha fazlasısın."
