Canlarım...
Umarım iyisinizdir. 26 Temmuz'da Türkiye'ye gidiyorum. Ailemle bir tatil planı yaptık ve birkaç hafta onularla baş başa kalacağım ama Mersin ve Tarsus'ta olan okuyucularım benimle bağlantıya geçebilir 😌Bu bölümden sonra bir bölüm daha yazıp, birkaç hafta hikayeye ara vereceğim. Biraz dinlenmek istiyorum ama arayı fazla açmadan döneceğime emin olabilirsiniz ❤️
Bölüm şarkısı, Günce Yorgancılar- Seni seviyorum
Keyifli okumalar...
&
"Böyle saçma bir karar verirken, aklından ne geçiyordu senin?"
Yorulmuştum artık! Evren'e holdingde çalışmaya karar verdiğimi söylediğimden beri, aralıksız bir şekilde bana aynı tarz sorular soruyor ve cevap vermediğim için öfkesi katlanarak artıyordu. Apar topar eve getirmişti beni. Tepki vereceğini zaten biliyordum; bu yüzden kendimi hazırlamıştım ve sabırlı olmaya çalışıyordum. Elimdeki su bardağını tezgâha bırakıp, yatak odama yürüdüm. Eğer biraz daha beni sık boğaz ederse, yatak odamın kapısını kilitleyecektim ve o sakinleşene kadar da dışarıya çıkmayacaktım.
Tabii ki peşimden geldi ve kapının ağzında durarak kollarını kavuşturdu. Neyse ki artık susmuştu. Bavulumu açıp, kirli eşyalarımı ayıklamaya başladım. Aslında amacım sadece oyalanmaktı. Bir süre sonra sessizliği de beni huzursuz etti. Bakışlarımı ona çevirince, boşluğa daldığını fark ettim. Hüzünle dudaklarımı büktüm ve elimdeki eşyaları bırakıp, "Neden tartışmak zorundayız? Bu kararımda bu kadar büyütecek ne var anlamıyorum. Otelden kazandığım paradan, iki misli para kazanacağım. Üstelik çalışma saatlerimi de kendim belirleyeceğim. Temizlik ve servis elemanlığı yapmak yerine, güzel bir ofiste çalışmak istemem suç mu yani? Ayrıca Konya'da yaşananlardan sonra hiçbir şey olmamış gibi otele geri dönemem." dedim.
Kaşlarını çatarak, "Ona inandın yani öyle mi?" diye sorduktan sonra konuşmaya devam etti: "Dedem hiç kimseye karşılıksız bir yardımda bulunmaz Güneş! Seni göz altında tutmak için holdingde çalışmanı istiyor. Bunu göremiyor musun?"
"Bu iş teklifinin bir karşılığı olduğunu biliyorum." dediğimde, şok içinde bana baktı. Derin bir nefes alarak konuşmaya devam ettim: "Amacı, senin de holdinge gelmeni sağlamak. Kulağa hoş gelemediğinin farkındayım ama itiraf etmek gerekirse ona hak veriyorum. Deden artık çalışacak kadar güçlü değil ve onun tek varisi sensin. Haftanın birkaç günü de olsa, holdinge gidip işi öğrenmeni istemesi son derece normal. Beni zorlamadı ya da tehdit etmedi. Hatta şaşırtıcı derecede kibardı. Tek isteği, ölmeden önce seni holdingde görebilmek ve bu konuda benden yardım istedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.SAÇ TELİ
RomansEnsemi kavradı ve gözlerimin içine bakarak, "Her şeyinle benim olmak istediğine emin misin? Bu soruya vereceğin cevap sana olan aşkımın büyüklüğünü değiştirmez ama şunu bil ki eğer kendini bana ait kılarsan eskisinden de beter bir aşığa dönüşebiliri...