3. Bölüm

4.1K 450 184
                                        


Selam...
Aslında yeni bölümü yarın atacaktım ama dayanamadım 🙈
Bu bölümle birlikte, hikayenin giriş bölümü tamamlanmış oldu. Artık hikâye ısınacak.
Merak ettiğim şeyler var.
Karakterleri nasıl buldunuz?
Cevapları tek tek okuyacağım. Sorunuz olursa yorum kısmına bırakın. Hiç olmadı bir ❤️ atın :)
Instagram hesabım;
Berna_ilgn

 Hiç olmadı bir ❤️ atın :) Instagram hesabım;Berna_ilgn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar...

&

'Evren haklı! İnan bana Güneş, verdiği bu kararda Evren, sonuna kadar haklı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'Evren haklı! İnan bana Güneş, verdiği bu kararda Evren, sonuna kadar haklı...'

Yaklaşık bir saattir aynı pozisyonda oturmuş, ablamla yaptığım telefon konuşmasını düşünüyordum. Ablamın, Evren'in verdiği kararı destekliyor olmasına bir türlü anlam veremiyordum. Evren haklı! demişti. Tamam da neden? Evren, neden haklıydı? Neden bu kadar öfkeliydi? En önemlisi de kimeydi bu öfke? Annemle babamın da Evren'in aldığı bu karara saygı duyması, kafamı kurcalıyordu. Özellikle de babam, nasıl buna müsaade etmişti?

Annem de Evren'e düşkündü ama babam için Evren, bir pırlantadan farksızdı. Kendimi bildim bileli babam, Evren'i her konuda desteklemiş, onunla yakından ilgilenmişti. Onu görünce gözleri parlar, oğlum dediğinde sesi titrerdi. Evren de babama çok düşkündü. Peki nasıl oluyordu da Evren'in nüfuslarından çıkma kararını, bu kadar kolay kabullenmişlerdi? Benden bir şeyler saklıyorlardı. Bu yüzden çok üzülüyor ve kendimi aileden dışlanmış gibi hissediyordum...

"Vay anam vay babam, sen neymişsin be koçum? Oy ben senin o pos bıyıklarına kurban olmaz mıyım?"
Şaşkın bir şekilde Funda'ya baktım. Elindeki kitabın sayfaları arasında kaybolmuş gibiydi. Ranzama öyle bir yerleşmişti ki bana ufacık bir yer kalmıştı. Kahkaha atarak konuşmaya devam etti: "Aynen öyle koçum. Bu gavat dünyanın en tepesine çıksan da yine götünün üstüne oturacaksın."

Merakla sordum: "Kiminle konuşuyorsun sen öyle deminden beri?" Kitabı kalbine bastırarak cevap verdi: "Ruh eşimi buldum Güneş; ama maalesef 122 yıl önce ölmüş. Ruh eşini bulur bulmaz kaybeden biri olarak, tarihe geçeceğim, iyi mi? Karafatmadan sonra kalbimi bu kadar heyecanlandıran ilk erkek, o."
Hüzünle kitabı öptü ve iç çekerek bağırdı: "Ah ulan zalim dünya! Ne olurdu sanki beni, bu pos bıyıklıyla aynı yüzyılın bir parçası yapsaydın? Aşktan yana hiç mi şansım olmaz, anasını satayım? "

21.SAÇ TELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin