Selam...
Hikâyeye alışmanız ve karakterleri tanımanız için bölümleri sıklıkla atmaya çalışacağım. Bir sürü yorum gelmiş, farklı tahminler yapılmış. Sadece şunu bilin ki bu sıradan bir aşk hikayesi değil. Gerçek bir ruh eşi hikayesi. Ruh eşi söz konusu olduğunda, kaderin yolları nasıl kesiştirdiğini bu hikâyede göreceksiniz...
Okumaya devam edin. Çok seveceksiniz...Haftada bir bölüm atmak istiyorum ama bazen iki de olabilir. Sözü fazla uzatmaya gerek yok.
Instagram hesabım;
Berna_ilgnKeyifli okumalar...
&
Bir ay sonra...
Yaradılışımız gereği, bizi diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, düşünebilen bir sinir sistemine sahip olmamızdı ve kalbimizle beynimizin iletişim kurabildiği, bilimsel olarak kanıtlanmıştı. Bu da demek oluyordu ki kalbimizle dilediğimiz her şeyi beynimiz komut olarak algılıyor; dileğimize uygun kişi ve olayları hayatımıza çekebiliyordu. Bu muhteşem bir şeydi. Mucize dediğimiz olaylar, kalbimizin beynimize çektiği restin hayatımıza yansımasıydı aslında...
Demek ki son sözü kalbimiz söylüyordu; kalbimiz alfaydı ve duygularımıza beynimizden daha yakındı...İstanbul'a geleli tam bir hafta olmuştu. İlk günlerde hissettiğim yenilik coşkusu, yavaş yavaş yerini özleme ve yalnızlığa bırakmıştı. Yurda yerleşmiştim yerleşmesine ama henüz alışamamıştım. Bugün üniversitede ilk günümdü. Boğaziçi üniversitesi, tahmin ettiğimden de büyüktü. Rumeli Hisarı, üniversitenin kampüsünden bile net olarak görülebiliyordu. Elimdeki harita yardımıyla dersin yapılacağı amfiyi bulunca, ders saatine kadar kampüste oturmaya karar verdim. Hava güzel olduğu için kampüs, öğrenci kaynıyordu. Arkadaş grupları, kümeler halinde oturup muhabbet ediyorlarken ben ve benim gibi çömezler, onları seyrediyordu. İç çekerek telefonumun fotoğraf galerisini açtım.
Bu aralar sık sık yapıyordum bunu. Ablamı, annemi, babamı çok özlemiştim. Fotoğraflardan birinde Evren'i görünce, istemsizce dudaklarım büküldü. Fotoğraf çektirmekten hiç hoşlanmazdı o. Bu yüzden fotoğraflarını hep gizli çekmek zorunda kalıyordum. Gizli çekilmiş fotoğraflarında bile karizmatik çıkması, benim gibi poz vermek için saatlerce uğraşanlara büyük bir haksızlıktı. Gülümseyerek fotoğrafını inceledim. Dağınık saçları kendisi gibi asiydi. Çatık kaşları ve sert bakışları, bir kavganın ön hazırlığını yapıyor gibiydi. Küçük bir çocukken bile böyleydi Evren. Asi ve soğuk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.SAÇ TELİ
عاطفيةEnsemi kavradı ve gözlerimin içine bakarak, "Her şeyinle benim olmak istediğine emin misin? Bu soruya vereceğin cevap sana olan aşkımın büyüklüğünü değiştirmez ama şunu bil ki eğer kendini bana ait kılarsan eskisinden de beter bir aşığa dönüşebiliri...