11. Bölüm: "Görünmez Olan"

13 4 27
                                    

An itibariyle Prenses Kamer ve Prens Bulut nişanlanmıştı.

Her bir taraftan alkışlanmaya başladılar.

Alkışlayanların arasında ben de vardım. İçimde bir şeyin koptuğunu biliyordum ama neyin koptuğunu bilmiyordum.

Kral Ediz; Prenses Kamer ve Prens Bulut'un yüzüklerine bağlı olan ipi ortadan makasla kesmişti.

"Dünya adetlerini hiç kaçırmıyorlar baksanıza." dedim gülerken.

Işık ve Demir de dediğime gülmüşlerdi ama lafımdan sonra laf söylememişlerdi.

Prens Bulut, bir dizine ağırlık vererek diğer dizini kırmıştı. "İzninizle, kralım." dedi.

Kral Ediz, "İzin sizindir." dediği anda Prens Bulut, Prenses Kamer'e elini uzattı.

Prenses Kamer, Prens Bulut'un eline baktı. Yüzü donuktu. Ne düşündüğünü anlamak ise imkânsızdı.

Kendi isteğiyle mi yaptı yoksa zorla mı, diye düşünmüştüm ister istemez.

O bir prenses. Niye zorla yapsın ki? Buradakilere ölün dese, hepsi ölürler.

Prenses Kamer, uzatılan eli tuttu ve ikili dans pistine ilerledi. Prens Bulut, bir elini Prenses Kamer'in beline koydu. Diğer eliyle de Prenses Kamer'in elini tuttu.

Prenses Kamer de elini, Prens Bulut'un omzuna koydu ve böylelikle ikisi dans etmeye başladılar.

Sanki evleniyorlar...

Onlar dans etmeye devam ederken birkaç çift de dans pistine gelerek, dans etmeye başladı.

Prens Çakır da Prenses Mira'nın elinden tutarak dansa kaldırmıştı.

Demir ve Işık'a baktım. Demir, Işık'ın elini tuttu. "Hadi Leydi'm, biz de dans edelim." dedi. Işık güldü bu dediğine.

Ben ise benim lafımı çaldığı için ters ters ona bakıyordum. Bakışımı görünce güldü.

"Ben bu güzel hanımefendiyi kaçırıyorum, sen de burada tek tabanca takıl. Gerisi beni ilgilendirmiyor." dedi bana bir bakış atıp, karşımdan geçerken.

Arkasından bakmakla kaldım.

"Mal herif." diye söylendim, arkasından bakarken.

Elimdeki içeceği fark ettim ve bir yudumda içtim.

Elma suyu. Severdim ama pek içmezdim.

Demir'in aldığı yere gittim.

Renkli bir şeyler vardı burada. İçinde de içecekler bulunuyordu.

Ben bu makineyi çözmeye çalışırken, yanımdaki makineyi çalıştıran biri vardı.

"Bu makine nasıl çalışıyor ya?" diye sitem ederek o kişiye döndüm ve Prens Yunus olduğunu gördüm.

UZAY KÂŞİFLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin