bölüm 23 :)

344 37 12
                                    

                    yıllar geçse de insanın için deki özlem de sevgide aynı kalıyormuş , sen unuttum dersin ama öyle bir zaman da geliyormuş ki beklenen unuttum dediğin yerden tekrar  ve tekrardan yine vuruluyormuşsun.


bunu nasıl mı anladı meriç bey yıllardır öldü sandığı yürek yangınına sarılırken...

nilüfer hanım için de durum farksız değildi,gözleri yaşlı yüreği titreyerek sarıldı ilk aşkına 

demek ki dedi ikisi de yıllar geçse de unutulmuyormuş kokular ,nasıl da özlemişlerdi birbirlerini dile kolay 25 sene ,biri öldü sandı ilk aşkını diğeri ise yokmuş gibi davranmak zorun da kaldı ,ama şuan her şey bitmiş tüm sıkıntılar sanki bir bir düzelmiş gibiydi sanki yıllardır ikisi de acı çekmemiş gibiydi nasıl oluyordu bu, sarılmak iyileştiriyor muydu bütün yaraları.


ne kadar uzun süre sarıldılar bilinmez  ama bunun son olmadığını ikisi de biliyordu,hatice hanım dahil olmak üzere orada bulunan herkes ağlıyordu, ve bütün gözler onların üzerindeydi ta ki içeriden ''anne '' diye bağıran zeynep kapıya gelene kadar.

Meriç bey ve nilüfer hanım bu sefer istemeyerek te olsa sesi duyar duymaz ayrıldı, bir kez daha heyacan kaplamıştı Meriç bey in içini sonuçta bunca yıldır varlığını bile bilmediği bir evladıyla bir araya gelecekti nasıl tepki vermesi gerktiğini bi...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Meriç bey ve nilüfer hanım bu sefer istemeyerek te olsa sesi duyar duymaz ayrıldı, bir kez daha heyacan kaplamıştı Meriç bey in içini sonuçta bunca yıldır varlığını bile bilmediği bir evladıyla bir araya gelecekti nasıl tepki vermesi gerktiğini bilmiyordu.

aynı heyecan doruk un içinde de yeşermeye başlamıştı kaç yıl sonra bir ablası olduğunu öğrenmişti ve şuan onunla tanışmak üzereydi,sıkıca kavradı yanında olan sidra nın elini eğer ona tutunmasa yere düşecek gibi hissediyordu.


-anne sana sesleniyorum duymuyor musun ? kimmiş gelen !


diyerek kapıda belirdi zeynep önce teyzesini gördü kocaman gülümsedi ve yanına gelerek sıkıca sarıldı ondan ayrıldıktan sonra annesine döndüğün de aynı zaman da etrafada göz gezdirdi tanıdık insanlar dışında tanımadığı insanlarda vardı mesela annesinin yanında duran adam ve kuzenin yanında ona dolu dolu gözlerle bakan o genç çocuk kimdi bunlar sahi ve neden buraya gelmişlerdi.

-anne kim bunlar ? 

diyerek tekrar sordu ,şüpheli bakışlarla bakıyordu annesine hala neden ağladığına dair bir şey gelmiyordu aklına ,yanına yavaşça yaklaşan annesine baktı ,nilüfer hanım derin bir nefes alarak baktı kızına sonra ise konuşmaya başladı;

-kızım zeynep'im geldi...sonunda görmek istediğin baban ve kardeşin geldi ...

dedi,gülümseyerek gözünden akan yaşla beraber.

zeynep annesinin arkasında kalan adama baktı sonra ise yabancı olan diğer adama yani kardeşine ellerini ağzına götürerek şaşkınlığını belli etti çoktan dolmuştu aslında gözleri içinde ki özlemle birlikte çoktan dolmaya başlamışlardı,daha da fazla dayanamadan bir bir akmaya başladı yaşları.

başta çok kızmıştı baba diye bildiği adama ama sonra ise hak vermişti,dedesi ile tanışınca da içinde ki öfke azalmış onun yerine özlem bırakmıştı, annesi gibi o da bekledi yıllardır babası ile kardeşini ve şuan beklenen onca yılın özlemi sona ermişti, babası ve kardeşi karşısında ondan bir hareket bekliyordu.

-baba ! 

diyerek bir es verdi zeynep ,sonra ise tekrar ''baba'' diyerek koşar adım sarıldı Meriç beye ,meriç bey yıllardır görmediği kızına hasretle sarıldı aynı gün hem oğluna hemde kızına kavuşmuştu tabii bir de yürek yangını ilk aşkı vardı.

doya doya sarıldılar birbirlerine çokça hasret giderdiler,bunca yılın özlemini bir kaç dakikaya sığdırmaya çalıştılar.

doruk ise öylece bakıyordu ablasına babasına sıranın ona gelmesini bir kardeş tarafından sarılıp sarmalanmanın halini kuruyordu kendince.

''kızım '' diyerek sarılmayı daha da duygusal hale getirmişti Meriç bey  ama zaten her şey oldukça duygusal ve özlem doluydu biraz daha duygusallıktan bir şey çıkmaz dı.

-baba bir müsade ette bende doktor ablamla tanışayım 

dedi doruk gülerek ama ister istemez gözlerinden yaşlar çoktan akmaya başlamıştı.

doruk un sesiyle birbirlerinden ayrılan baba kız gülerek baktılar birlerine saçlarını sevdi merç bey sırma gibi yumuşacık saçlarını sevdi kızının sonra ona özlemle baktı kaybettiği yıllara üzüldü bir daha gelemeyecek yıllara kendince içinden lanet etti ama yine de kızına olan özlemden hiç vazgeçmedi.

yüzüne oğluna döndü sonra ise kızına bakara gözlerini kapatıp açtı kendince hadi demek şstedi kızına.

sidra nın elini bırakan doruk yavaş adımlarla ablasına doğru ilerledi aynı şekilde ablasıda onun yanına geliyordu.

tam karşı karşıya geldiklerin de ikisi de gözü yaşlı birbirlerine bakıyorlardı sonra kocaman gülümsediler ve zeynep in '' gel buraya '' diye söylenmesiyle kocaman sarıldılar birbirlerine.


böyle mi oluyordu yılladır görmediğin hatta varlığın dan bile habersiz olduğun birilerin sana sarılınca için deki tüm yaralara merhem olması.

peki neydi Meriç bey ve doruk un hissettiği yıllardık içlerinde birikmiş olan özlem mi yoksa sevgi açlığı mı , peki ya bundan sonra nasıl olacaktı onunda cevabını şuan da vermek üzereydi Meriç bey.

evlatlarının sarılışını büyük bir mutlulukla izledi Meriç bey ve nilüfer hanım ama yetmezdi ,hep bu manzarayı görmek istiyordu ve o yüzden aklına gelen fikirle  döndü nilüfer hanıma göz yaşlarını silerek;

''bu kadar zaman beklediğin yeter nilüfer... çektiğin acılara çare olamam zamanı geri alamam geçmişimi düzeltemem ama izin verirsen bırak ta geleceğimiz için bir şeyler yapayım 

dedi meriç bey bu söyledikleriyle sarılan zeynep ve doruk ayrılarak baktı anne ve babalarına ve diğer herkes gibi Meriç bey in ağzın dan çıkacak olan şeyi bekliyorlardı ;

derin bir nefes aldı Meriç bey sonra nilüfer hanımın ellerini tutarak ;

-yürek yangınım,ilk aşkım gel yine bu eli tutmama izin ver gel yine biz olalım aile olalım benim karım ol ,benimle  evlen nilüfer !

nilüfer hanım şok olmuş bir şekilde bakıyordu meriç beye şaşırmıştı beklemiyordu böyle bir şey bir kaç saat önce sadece özlem duyduğu adam şimdi karşında ve ona evlenme teklif ediyordu ,rüya gibi geliyordu şuan da her şey ama rüyaysa bile bu uykudan uyanmak istemiyordu.

ama değildi oda bunu çok iyi biliyordu ve kalbi birkez daha ilk günkü heyacanla çarptı sonra kocaman gülümsedi sevdiği adama ve tuttuğu elleri sıkıca tekrar sıktı ve ilk kez gözünden mutluluk göz yaşları aktı ve gözlerini sıkıca yumarak olumlu anlamda kafa salladı ve ;

-evet ...evet sevdam evet evlenirim ...








                                    evet arkadaşlar bir bölümle daha karşınızdayım her bölüm dediğim gibi 

                                    bu bölüm için de oy kullanmayı beni takip etmeyi ve yorum yapmayı unutmayın olur mu ,hepinizi seviyorum bir daha ki bölüm de görüşmek üzere.....


ARAF 🪐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin