İçi yandı sidranın dolu dolu evet demek varken yüreği yana yana hayır dedi sevdiği adama.
Doruk ise duyduğu 'hayır' kelimesiyle beynin den vurulmuşa döndü kalbi sıkışır gibi oldu sanki nefes alamıyor muş gibi, ayağa kalktı bir anda şaşkın şaşkın elinde yüzükle sidraya baktı.
"NE.. Neden, yani anlamıyorum neden hayır dedin, korkuyor musun daha erken ondan mı hayır dedin, bak eğer ondansa korka tamam mı ben her şeyi düşündüm hemde her şeyi, abinin nişanından sonra biz de söz yaparız, düğünden önce de nişanımız olur seneye de düğün yaparız, ben okumana engel olmam ki daha çok yardım ederim, çocuk ta senin okulun bittikten sonra yaparız, hiç ama hiç sıkma canını olur mu, her şey istediğin gibi olur ama bana hayır deme lütfen, ben benimle evlenmek istiyorsun diye biliyordum, sidra yapma bunu bana lütfen " dedi sesi titreyerek
Hızlı hızlı bir şeyler demişti ama sidra sanki duymuyor gibiydi göz yaşları arasında kafasını salladı ve derin bir nefes alarak;
" ne evlenmesinden bahsediyorsun doruk, annen babam ailen bizi istemiyorken sen ne evlenmesinden bahsediyorsun,tek başına mı yapacaksın her şeyi anneni babanı yok sayıp sen mi istemeye geleceksin beni. Ya yapma Allah aşkına doruk biz bir rüyadaydık ve bu gün annen gelip bizi o rüyadan uyandırdı, sende artık kendine gel " dedi ağlayarak
Doruk şok olmuş bir şekilde baktı sidraya dediklerini idrak etmeye çalıştı, ne demek annen gelmişti, ne demişti de sidra bu hale gelmişti daha sabah bana kendini bırakan kız annemin hangi sözüne inanmıştı da bizden vazgeçmişti, uzunca baktı doruk sidraya diyecek bir şey bulamadı bir süre, sonra kendine gelerek
"ne dedi annem sana, neden onuz sözlerini dinliyorsun neden ona inanıyorsun sana anlatmıştım sidra ben onlar için sadece paradan ibaretim, benim için onun ne söylediği umurumda değil"
Diye üzgünce ama bağırarak konuştu.
Sidra dolmuşluğunun verdiği sinirle sağa sola gidip ellerini kaldırıp doruğa doğru salladı.
"benim umurumda ama" dedi ve elinde ki telefonun dan annesinin attığı ses kaydını açtı.
Doruk duydukları karşısında gözlerini kocaman açtı, bunlar evet doruğun sözleriydi ama sidra için söylenmemişti, kendi öz annesi oğlu için resmen oyun oynamıştı, kaldırımadı yüreği en çokta sevdiği kadının annesine inanmasını kaldıramadı, gözünden bir damla yaş aktı.
Sidra ise zaten ağlıyordu.
"duyuyor musun doruk, bak heves mişim ya senin için annen bunu bana çok büyük bir zevkle söyledi, bide yetmiyormuş gibi beni ve abimi para avcısı olarak ilan etti. Seni ayartmışım güya" dedi sinirle kahkaha attı ama aynı zaman da gözünden yaş geliyordu.
"bide bana bunu atmış dalga geçer gibi, dinledikçe bir hiç olduğunu hatırla demiş bana, ya Allah aşkına şu yaşadığıma bak sevdiğim adamın ailesinin gözünde olduğum konuma bak, ya sevdiğiim adam için heves olmam peki cidden kafayı yemek üzereyim, bide gelmiş bana beni sevdiğini söylüyorsun evlenme teklifi ediyorsun, cidden doruk aklından ne geçiyor " diye üst üste bağırıyordu.
Doruk ise şaşkın şaşkın bakıyordu, sidranın söyledikleri karşısın da dili tutuldu, gözünden yaş aktı, aşık olduğu kadın bir kez daha ona inanmamıştı.
Sessizce sildi gözünden akan yaşları, derin bir nefes vererek sidraya baktı.
"Sen bana değil de anneme mi inanıyorsun sidra, cidden sana anlattığım onca şeye rağmen gerçekten geldin yine anneme mi inandın, ya anlamıyorsun kadın, benimle evlenince miras benimle birlikte sana da kalacağı için senin yerinde kim olsa aynısını yapacaktı, bana dinlettiğin o saçma sapan ses kaydı da kim bilir ne zamana ait bilmiyorum bile ben en son annemle telefonda ne zaman konuştum onu bile hatırlamıyorum, sidra gerçekten bana değil de anneme mi inandın "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF 🪐
RandomYoldan çıkmış haytamın, ucu bucağı gelemeyen ihanetlerin ve en dibe batmışlığım...Benim için artık umut yok, dediğim zamanda gördüm onu,ARAF ta kalışımın bilmem kaçıncı yılıydı, gözleri ışık oldu yoluma, gülüşleri nefes oldu bana, ama tek bir sıkı...