ARAF 🪐

bölüm 24 :)

DORUK KAREL' DEN 

kollarımı başımın altına almış uzandığım çimenden mavi gökyüzüne bakıyordum...

aynı zaman da da yaşadığım son bir kaç günü düşünüyordum, oysa bundan  5, 6  ay önce sıradan ve mutsuz bir hayatım vardı şimdi ise babam ilk aşkına kavuşmuş beni doğuran annemden boşanmak için de istanbula geri dönmüştü.

Babam dan kesinlikle beklemeyeceğim şeyler yapmıştı, ben en fazla sarılır,   geçmiş için özür diler   sonra da, kendince bir şekilde telafi yapmaya çalışır diye düşünüyordum ama düşündüğüm gibi olmamaıştı.

Babam zaman kaybetmeden direkt evlenme teklifi etmişti bence bana kalırsa aslında iyi de yapmıştı ama bu ablam ve benim için beklenmeyen bir şeydi, ama yinede mutluyduk en azına artık bir şeyler yoluna giriyordu ve biz yavaş yavaş toparlanıyorduk.

şimdi ise sevdiğim kızın ve ablamın gelmesini bekliyordum onlar gelene kadar da bu güzel samsun havasının tadını çıkarıyordum.

evet babam ve dedem istanbul a dönmüşlerdi ama ben babamla konuşup ona burada kalmak için izin istemiştim çünkü aklımda bir kaç plan vardı , ve planların hepsi sidra ile ilgiliydi.

ona burada evlenme teklifi etmeyi düşünüyordum, o yüzden burada kalmak istedim.

babam gitmeden önce nilüfer teyze ile nikah dairesine gidip 5 gün sonrasına gün almışlardı zaten bu gün de boşanma davası için duruşma vardı anlaşmalı bir boşanma olacağı için babamın içi rahattı , bende o gitmeden ona planlarımdan açıkca bahsetmiştim.

babamların nikahından 1 gün önce sidra ya bu çok sevdiği şehirde evlenme teklifi edecektim nikahtan sonra ise babam ve nilüfer teyzeyle gidip onu ailesinden isteyecektim , babama bu planımdan bahsettiğim de gülerek kabul etmişti, ikimiz de geç olsa sevdiğimiz insanlara kavuşmuştuk daha ne olsun ki ...

tabi ki bu planlarım dan Ali baba yada bahsetmiştim , yusufla beraber karşısına geçip düşündüğüm planladığım ne varsa hepsini ona anlatmıştım.

Başta 'ne bu acele' diye sorgulasada yinede beni de kırmamış sidranın da istediğini bildiğinden kabul etmişti.

Yusuf babamla beraber İstanbula dönmüştü çünkü izin işleri vardı üstelik yüzükler İstanbul da ki evde kalmıştı onları alacaktı.

Şuanlık her şey istediğim gibi gidiyordu, babamla Yusuf İstanbul dan dönmüştü.

Ve bende günler öncesinden bu akşam sidraya yapacağım evlilik teklifini ayarlamıştım, şimdi ise ablamla sevdiğim kızın gelip biraz gezdikten sonra ablamla onu yalnız bırakıp akşam için hazırlanacaktım, ama ne yazıkki yaklaşık 1 saat önce aradığım da '5 dakikaya oradayız' diyen sevgilim ve ablam da henüz haber yoktu, kız milleti iste diyip yerimden doğruldum ve bağdaş kurup karşım daki mavi denizi izlemeye başladım.

Ne kadar süre öyle kaldım bilmiyorum ama bir çift kol beni boynumdan sarıncaya kadar denize daldığımı farkında değildim.

"ben geldim aşkım" diyerek sıkıca sarıldı sidra bana, o kadar uzun zamandır hayalini kurduğum bir şeydi ki bu ister istemez bu durumda olmak beni aşırı mutlu ediyordu.

Bende aynı şeklide onun ellerini tutup "hoş geldin bebeğim, ne kadar da erken geldiniz, bu kadar erken geleceğinizi beklemiyordum" dedim gülerek.

Neyi ima ettiğimi çoktan anlamıştı.

Hafif kaşlarını çatarak baktı bana bu hali bile ona aşık olmam için bir sebebti.

Çattığı kaşlarıyla kollarını çözüp yanıma oturdu ve bozulan şalını düzelttti sonra o yosun yeşili gözleriyle bana bakıp;

"alt tarafı 10 dakika geç kaldım amma abarttın" diye  sitem etti.