30~ Hetero Felix ?

126 11 11
                                    

İyi okumalar ♡♡♡

Günlerdir kendimi hiç iyi hiss etmiyordum . İçimdeki o üzüntü bütün bedenime yayılmış ve bu sesime ve hatta dans performansıma da yansımıştı . Bunun sebebiyse Felixin günlerdir benimle konuşmuyor oluşuydu .

Kaç defa ona Yejiyle aramda bir şey olmadığını anlatmaya çalışsam da nafileydi . Sanki kendi beyninde kurduğu bir şeye inanıyormuş gibiydi ve o inancından asla vazgeçmiyordu .

Onunla kendimi açıklamaya çalışmak dışında hiç konuşamıyordum . Gerçi o zaman da sadece ben konuşuyordum ya neyse . Ben kendimi anlatıyordum o da hiç bir tepki vermeden öyle duruyordu .

Bu olay artık sıkmaya başlamıştı . Günahsız olduğum halde neden ben bu duruma düşmüştüm ki ? Yejiyle konuşmam gerekti . Ama yüzyüze . Bu yüzden izin günümü bükliyordum . Ve iki sonraydı .

Sabahın beşinde gözüme bir türlü uyku giremediği için uyanmış hemen iki adımlık bir mesafemde uyuyan Felixi izlemeye başlamışdım . Her ne kadar bana inanmayarak beni kızdırıp üzsede , yine de onu izlediğimde yüzüme istemeden de olsa bir gülümseme yayılıyordu . Felixin üzerimdeki etkisi böyleydi işte .

Bebek gibi uyuyan bedenini süzdüğümde kaşlarım çatıldı . Üzerindeki yorganı ayaklarına kadar açmıştı çünki . Artık kışınki gibi hava soğuk olmasa da soğuktu işte . Üşüte bilirdi .

Yerimden kalkıp yanına gittiğimde üzerindeki yorganı düzletip derin bir nefes aldım onu izlerken . Ellerim benden habersiz saçlarına gittiğinde okşamaya başladım yumuşacık saçlarını . Bebek gibiydi saçları da .

Hala yüzümdeki gülümseme eksik olmazken Felix uykusunda gülümsemeye başladı. Onu güldüren ne bilmiyorum ama gülümserken çok güzel olduğunu iyi biliyordum .

Bir kaç saniye ellerim saçlarında gezdiğinde yerinde kıpırdandı . Uyandırmamak için ellrimi geri çektiğimde yavaşça geri yerime döndüm.

Bir kaç saat sonra gözlerimi açtığımda uykuya kaldığımı fark ettim . Bir azcık da olsa uyuya bildiğim için rahatlarken başımı çevirip Felixin yatağına baktım . Yerinde değildi . Dudaklarımı bir birine bastırıp kalktığımda derin bir iç çektim .

Rutin işlerimi görüp mutfağa bir şeyler atıştırmak için geçtiğimde Jisung oturmuş telefonuna bakıyordu . Beni görünce bir anlık panikle elindeki telefonun ekranını çevirip bana bakmaya devam etti . Sanki bir hareket yaparımda elindeki telefonu alırmışım gibi eliyle telefonu sık sık tutuyor gözleriyle hareketlerimi izliyordu .

Bütün bunları fark ettiğimde buz dolabının kapağını kapatıp kaşlarımı çatarak sordum . " Bir şey mi saklıyorsun ?"

Soruma bir cevap vermezken yanındaki sandalyeyi gösterip "Gel , otur ." Dedi .

Ne diyeceğini merak ederek dediğini yaptığımda bütün bedenin bana çevirerek derin bir iç çekti . Ardından bir eli omzumu bulduğunda gözlerini odada gezdirip nasıl başlayacağını düşündü sanki .

Bu hareketleri git gide gerilmemi sağlarken konuşdum endişeli sesimle . "Anlatsana , Jisung. Ne oldu?"

Nihayet gözlerini bana çevirdiğinde üzgün bir surat yaparak sordu . "Felix . Felixle hala barışmadınız mi?"

Bu sefer ben gözlerimi ondan kaçırarak derin bir nefes aldığımda cevapladım . "Hayır , ne dersem inanmıyor . Kendi bildiyini okuyor . "

Omzumdaki eli bulunduğu yeri okşarken "Sen de çok üzülüyorsun , değil mi?" Diye sordu .

Bu sorusuna bir cevap vermeyip sadece başını aşağı yukarı sallamakla yetindim . Üzülmekten daha beterdim aslında , ama işte .

"Bak , belki de - belki de Felixi unutmalısın , ha ? "

SOKAK ÇOCUKLARI  (STRAY KİDS) | HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin