Konuşacak konu bulamayan ikili yavaşça arabaya doğru yürüyordu. Sessizliğe dayanamayan Chan konu açmak için konuştu.
"Yanına geldiğimde şarkı mı mırıldanıyordun?"
Seungmin kafasını çevirdi. Onayladı. "Hmhm."
Chan çekinmeden gülümseyerek konuştu. "Sesin çok güzel. Bir gün şarkı kaydetmek istersen asla geri çevirmem."
Seungmin çevresi tarafından sesinin beğenildiğini biliyordu ama müzikle ilginen birisinin sesini beğenmesine şaşırmıştı. Sonuçta karşısındaki profesyoneldi.
"Biraz zor, çok bir eğitimim ya da bilgim yok. Öğretmen gerekebilir."
Seungmin kendisiyle konuşan genç ne kadar atılgansa o da en az o kadar atılgan olmak istiyordu bugün. Eğer hisleri ona yalan söylemiyorsa bir ilişki için uğraşıyordu genç.
"Stüdyom sana her zaman açık." Gülümseyerek söyledi Chan.
Arabaya ulaştıklarında Chan yavaşça şöfor koltuğunun yanındaki kapıyı açtı. Seungmin yaklaşınca uzaklaşıp kendi tarafına ilerledi. Gülümsemesini yok edemiyordu bir türlü.
Şöfor koltuğuna oturan Chan kemerini takarken Seungmin çoktan takmış onu izliyordu. Chan farkında olduğu için biraz daha izlemesini istedi bu yüzden yavaşça hareket etmeye başladı.
Sonunda kemerini taktı ve arabayı çalıştırdı.
"İçmek ister misin?"
Seungmin durdu. Düşündü. "Çok içmiyorum ben, sen de araba kullanacağına göre içmesek daha iyi olur. Başka sefere sözün olsun."
Chan gülümsedi. "Olur. O zaman bir şeyler atıştırabiliriz."
Seungmin kafasıyla onayladı.
Arabada giderken Seungmin üstündeki ceketi asla çıkarmadı. Kokusu inanılmaz güzeldi. Neredeyse sarhoş olacaktı. Sadece parfüm mü böyle kokuyordu yoksa kendisinin kokusu muydu bu diye düşünmekten kendini alıkoyamadı. Normalde olsa camı açtırırdı ama bu kokunun uçup gitmesini istemedi.
"Sessizleştin. Uykun mu geldi?"
Seungmin kafasını salladı. "Hayır, sadece bir rahatlık çöktü üstüme."
Chan gülümsedi. Seungmin de büyüğünü izlemeye başladı. Aklındaki soruyu sorsam mı diye düşünürken ağzı kendinden habersiz hareket etmişti bile.
"Hangi parfümü kullanıyorsun? İçinde alkol oranı biraz yüksek sanırım."
Seungmin bile kendine şaşırıyordu şu anda. Hiç yapmayacağı hareketlerdi bunlar.
Kendinden daha cesur olan gençle şaşırdı Chan. Şaşkınlıkla gülümsedi ve kahkaha attı bu beklenmedik soruyla. Zaten hiç düşmemişti yüzünden gülümseme.
"Hiç dikkat etmedim ama senelerdir aynı parfümü kullanıyorum. Önündeki torpidoda vardı."
Yolu izlerken sağ elini uzattı ve açtı. Açılan yerle Seungmin elini uzattı ve mavi cam şişede olan parfümü eline aldı. Koluna sıktı.
"Biraz beğendin sanırım."
Seungmin inkar etmedi. Kafasını salladı.
Han Nehri'nin yakınında durup arabayı park etti Chan. Arabayı durdurduktan sonra ön camdan dışarı inceledi. Nerden ne alabilirdi diye düşündü.
Seungmin kemerini çözerken konuştu. "Hava soğumaya başladı iyice. Nehrin yanı soğuk olur, arabada başka hırka tarzı bir şey var mı?"
Chan, onu düşündüğünü anlayınca sırıttı. "Olması lazım."
