2.4

120 22 18
                                    

azıcık yorum yapsanız fena olmaz :(

— — —

Herkes kendi arasında sohbete devam ederken Felix'in gözleri ağabeyinin üzerindeydi. Chan bunun farkında değildi o yüzden rahatça Seungmin'le sohbet ediyordu. Jisung da aralarına katılmıştı. Jisung, Chan'ın yanına oturup sarılmıştı. Bugün herkese çok yakındı Jisung. Nedenini kimse bilmiyordu ama arkadaş gruplarında böyle olan birisi olduğu için kimse yadırgamıyordu.

Felix ayaklanıp mutfağa gitti. Arkasından Minho da ilerledi.

Mutfağa girdiğinde Felix su içiyordu. Minho'yu gördüğü gibi kafasını oraya çevirdi.

"Sarı civciv, iyi misin?"

Kafasını salladı. Minho bir şeyler olduğunun farkındaydı. Seungmin'le Chan arasındaki şeyi anlamış olabileceğini düşündü.

"Ne oldu güzelim?"

Felix hafifçe gülümsedi. Amerikan mutfağı olan mutfaktan salona baktı.

"Abim ve Seungmin arasında bir şeyler var."

Minho haklı çıktığını anladı. Kafa salladı. "Abinle konuşacak mısın bu konuyu?"

Kafasını salladı. "Konuşmam lazım. Bana bir şey demedi."

Minho, küçüğünüm yanına biraz daha yaklaşıtı. "Sana söylememesine mi üzülüyorsun yoksa bu durum seni rahatsız mı ediyor?"

Derin bir nefes aldı. "Bunun cevabını ben de henüz bilmiyorum ama rahatsız olduğumu düşünmüyorum. Eğer öyle bir şey varsa abimin Seungmin'i, Seungmin'in de abimi mutlu edeceğini biliyorum."

Minho sevdiği güzel çocuğun düşünce yapısıyla güldü. Sadece görünüşünün güzel olmadığını, içinin de ayrıca bir melek gibi olduğunu hatırladı.

"Minho!"

Bir anda yükselen Felix'in sesiyle dikkatini ona verdi.

Aynı ses tonuyla o da konuştu. "Efendim!"

Felix gülümsedi. "Noktalar birleşti bende. Abimin parfümü, ceketi. Seungmin'in abim gibi kokması. Nasıl fark etmem?"

Avuç içini alnına vurdu. Minho elini Felix'in alnındaki ele götürdü. Tuttu ve aşağı indirdi.

"Lix, sakin olur musun? Abine bunları sorsan sana söyleyeceğinin farkındasın, değil mi?"

Kafasını salladı.

"Şimdi içeri geçelim ve keyfini çıkar, tamam mı?"

Felix, Minho'nun elini bırakmadan kısaca sarıldı. Mutfaktan çıkarken ellerini ayırdılar ve salona geçtiler.

Felix direkt koltukta oturan Hyunjin'in yanına ilerledi. Koltukta yayılan Hyunjin'e sarıldı.

Kafasını Felix'e çevirdi siyah saçlı genç. "Bebeğim, iyi misin?"

Kafasını salladı. "Yakışıklım benim,"
diyerek Hyunjin'e takıldı.

Geç saatlere kadar oturan sekiz genç yavaş yavaş evlere dağılmaya başladı.

Hyunjin, Minho'larda kalırken Changbin küçükleri eve bıraktı.

Eve giren Felix derin bir nefes aldı.

"Abi, konuşalım mı?"

Chan kardeşine baktı. "Konuşalım Küçük Prens'im. Ne oldu?"

Abisinin koluna girip salona çekti. Beraber koltuğa oturdular.

start, seungchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin