2.5

105 19 17
                                    

Seungmin çalan telefonuyla gözlerini açtı. Pazar sabahı kim arayabilir, diye düşündü. Eline aldığı telefonda yazan isim göz devirmesine sebep oldu.

"Daha kargalar bokunu yemedi hyung."

Changbin kahkaha attı karşı taraftan. "Sana da günaydın Seungmin. Öğlen oldu, bir tek siz yemek yemediniz bence."

Seungmin sanki görecekmiş gibi omuz silkti. Changbin konuşmaya devam etti. "Akşam bizim kafede buluşalım. Sizle bir şey konuşacağım."

"Babaannen mi yine?"

Changbin göz devirdi. "Biraz daha Hyunjin'e babaanne dersen artık o gözle bakmaya başlayacağım çocuğa."

Seungmin'in attığı kahkaha Jeongin'i de uyandırırken biraz daha birbirlerine takılmışlardı ve bitirmişlerdi görüşmeyi.

Odasının kapısında beliren bedene baktı Seungmin. Hala uyanamadığı o kadar belliydi ki. Yatağından kalkıp kapıya ilerledi. Elini Jeongin'in karışık saçınlarına koyup daha da karıştırdı.

"Sana da günaydın Jeonginiee" yaptığı tatlılık Jeongin'in onu ittirmesine sebep olunca güldü ve banyoya doğru ilerledi. İşlerini hallettikten sonra mutfağa geçti.

Çoktan bir şeyler hazırlamaya başlayan Jeongin'e yardım ediyordu o da. İkisinden de çıt çıkmazken Jeongin arada yanı başında doğrama işini yapan arkadaşına bakıyordu.

Seungmin bunu fark etmişti. "Ne oldu?"

"Hm?"

"Bana bakıp duruyorsun sürekli. Ne oldu?"

Jeongin derin bir nefes aldı. "Şimdi sana bir şey söylesem bana bir şey söyler misin?"

Seungmin gelen saçma soruyla durdu ve arkadaşına baktı. Gülmemek için zor tutuyordu kendini. "Ne? Ağzındaki baklayı çıkarır mısın, Jeongin?"

Ofladı. "Seungmin ya,"

"Efendim Jeongin?"

"Ya ben Jisung'tan hoşlanıyorum."

Seungmin gözlerini kocaman açtı. "Ne!"

Jeongin elindeki çatalı kenara koydu. "Of, sus. Jisung'un bana öyle bakmadığını biliyorum."

Seungmin arkadaşına dik dik baktı. "Jeongin, sen salak mısın?"

Kafasını salladı.

"Kesin yargı yapma. Adım at Jisung'a."

Yine kafasını salladı. "Olmaz."

Elini Jeongin'in kafasına götürdü. Sağa sola sallayan kafasını aşağı yukarı sallamaya başladı. "Olur, olacak."

"Niye bu kadar emin konuşuyorsun?"

Omuz silkti. "İçime doğdu. Sen azıcık flörtleş Jisung'la. Yumuşadığını anlarsan o da senden hoşlanıyor demek işte."

Jeongin, Seungmin'in dediğini yapmayı aklına koyduğu sırada çoktan yemek yemiş Chan ve Felix ikilisi salonda çizgi film izliyordu.

Chan sabah kalktığında akşam ona gelen maillerin bildirimini görmüştü ama korkup açamamıştı. Açarsam hoşuna gitmeyecek bir cevapla karşılacak olmak onu deli ediyordu.

Solunda izlediği çizgi filme arada kıkırdayan kardeşine baktı. Onun yanında açmak istedi ama reddedilirse Felix'in de üzülmesini istemiyordu. Ofladı. Kafasını televizyona çevirdi tekrardan.

Biten çizgi filmle hareketlenen Felix'e baktı Chan. "Lix."

Kafasını çevirdi. "Abi?"

Derin bir nefes aldı. "Bir şey söyleyeceğim sana."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

start, seungchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin