"O günden sonra minik ve babası sürekli yakınlarında kaldılar. Baba gün ağarmadan işe gitti, minikse kısacık ömründe fazla tanımadığı yakınlarıyla vakit geçirdi.
İtildi, kakıldı, 'Senin annen yok!' diye lafları işitti, annesine ağır hakaretler edildi ve minikse sadece dinledi. Onları değil şarkıları dinledi. Babasının ona önceden aldığı mp3 çalar ile kemanın yavaş ama huzurlu sesini dinledi.
Geceleri uyuyamadı, sessizce ağladı, babası gittiğinde o kabuslarla uyanıp, karanlıktan korktu. Küçük yaşına rağmen göz torbaları ile gezdi.
Kısa bir süre sonra zor kazandığı babasından onu almak için geldiler. Kaçtı, hakaret etti, saldırdı, saklandı ve onu almak için gelenleri camdan yavaşça izledi. Bir yandan okulda olduğu için öğretmeni ile konuşuyordu. Ama onun öğretmenini dinlediği yoktu.
Babasının geldiğini duyunca tuvaletinin geldiğini söyledi. Öğretmeni ile korunaklı bir şekilde tuvalete gitti. Tuvaletten sonra sınıfın kapısına gelmeden çıkışa doğru son sürat koştu ve peşinden onlarda koştu. Küçük ayaklarına rağmen çok hızlı koştu, babasını gördüğünde gözlerinde bir umut kırıntısı belirdi ve babasına sarılıp,kucağına atlamak için kollarını açtı.
O sırada arkasından iki el miniği tuttu... Minik hırpalandı, sertçe onu tutan kolları ısırdı, ağzına kan tadı geldi ama daha sert ısırdı. Güçsüzlüğüne rağmen tekmeler savurdu. Ama engel olamadı... Artık yapabileceği tek şey ağlamaktı...
Anneye geldi, tırstı. Anne sabah erkenden işe gidiyor, akşam geç saatlerde tekrardan geliyordu. Minik kendi başına kalkıp, kendi saçlarını toplayamadan okula gidiyor ve bir araba dolusu azar işitiyordu. Okuldan eve gelip kendisini odasına kilitliyordu.
Üzerini değiştirip, dışarıda ki arabaları saymaya çalışıyordu. Kimi zaman prenseslerle dolu hikayeler yazmaya çalışıyordu o camın karşısında, kimi zaman ise resim çiziyordu.
Bir gün tekrardan camın karşısında ona babasının aldığı Su Perileri' ni okurken bir araba gördü, ardından da tanıdık bir sima...
Babası gelmişti, minik hissettiği hüzünle cama dahada yapışıp babasına baktı. Saatler böyle geçti. Kız akşama doğru camın kenarında uyuya kalmışken bi gürültü ile uyandı. Kapı kilitli olduğu için, birde üzerine ses gelmediği için endişelenmişlerdi...
Kapıyı açınca hepsi bir anda sustu. Minikte sakin adımlarla yatağına ilerleyip uyudu... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntiharın Mektupları
Short Storyİlk bölümde anlattığım eksik kalan duygular 22. Bölüme kadar betimleme ile anlatılıyor. Kurgu tamamen bana aittir,her ayrıntısı ile de hayal ürününden ibarettir. Gerçeklik ile hiç bir algısı yoktur. İyi okumalar dilerim!🍃