"Saatlerce konuşmak istedim bazen anne, baba... Görüyorsunuz ya, size de günlüğümün tamamını yazamadım, okumaya benim bile cesaretim yetmedi...
O zamanlar, o Miniğin ne hissettiğini hatırlamak istemedim, bunları nasıl tercüme ettiğini görmek istemedim çünkü bende gördüm. O yaşta gereğinden fazla olgun telaffuzunun olduğunu gördüm, okudum... O daha bir çocuktu, böyle olgun düşünceler beyninde yer etmemeliydi...
Ben, büyümüş ben, bir çocuğun böyle düşüncelere sahip olmasına akıl sır erdiremiyorum ama onları yaşayanda benim...
Ve biliyor musunuz? O günlüğün okuyamadığım sayfalarını bende yakmak istedim... Bu isteğimin nedeni hem o sayfaların fazla acı dolu olmasıydı, hemde nefretti...
Peki siz neden yakmak istediniz...?
Şimdi düşünüyorumda, benim kurtarılacak bir çocukluğum yokmuş. Çocukluğumun çocuk yanı yokmuşki... Benim çocukluğumun çocuk olmasına hiç izin vermemişler ki...
Küçükken davul sesinden korkardım, yastığın altına saklanırdım anne babamın yanına saklanacağıma. Sanki geleceğe kendimi hazırlamak, alıştırmak istermiş gibi bunu yapardım...
Ve bu mektubu yazarken bir şey daha fark ettim ki, ben çocukluğumu asla kurtaramayacaktım çünkü benim çocukluğum asla çocuk olamamıştı... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntiharın Mektupları
Short Storyİlk bölümde anlattığım eksik kalan duygular 22. Bölüme kadar betimleme ile anlatılıyor. Kurgu tamamen bana aittir,her ayrıntısı ile de hayal ürününden ibarettir. Gerçeklik ile hiç bir algısı yoktur. İyi okumalar dilerim!🍃