"Bir sokaktan geçiyorum. Kuşlar cıvıldıyor, guguk kuşu ötüyor,sabah güneşi doğuyor,evlerden yemek kokuları geliyor ve çocuklar şen kahkahalar atıyordu.
Burası öyle bir yerdi ki sımsıcacıktı. Sokaktan öylesine geçen bir insan bile istemsizce neşe doluyordu.
Evlerin yanındaki ağaçlarda salıncaklar,hamaklar... Özellikle de ağaçlara asılı dilekler ve süsler. Sanki bu sokak dünyaya ait değildi. Sanki burası başka bir evrendi...
Ardından bir gürültü duydum ve arkamı döndüm. Benimle beraber camdan bakan komşularda vardı ve hep birlikte şoka uğramıştık.
Buraya koca bir inşaat makinesi gelmişti ve ağaçları kaldırıyordu. Bütün mahalleli hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı, büyükler gelip ne yaptıklarını sordular ve kan dondurucu bir cevap aldılar.
Koca bir arazideki ağaçları söküp bina yapacaklardı...
O günden sonra kimse onlara karışmadı ama sokakta yine aynı huzur kalmadı. Kuşlar cıvıldamadı,guguk kuşu ötmedi, güneş bulutların arkasına saklanarak doğdu,evlerden güzel yemek kokuları gelmedi ve çocuklarda artık şen kahkahalar atmadı...
Bu sokağın ne eski sıcaklığı ne de eski güzelliği kalmıştı.
Bu sokağı öldürmüşlerdi..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntiharın Mektupları
Nouvellesİlk bölümde anlattığım eksik kalan duygular 22. Bölüme kadar betimleme ile anlatılıyor. Kurgu tamamen bana aittir,her ayrıntısı ile de hayal ürününden ibarettir. Gerçeklik ile hiç bir algısı yoktur. İyi okumalar dilerim!🍃