"Ben yürürken bana daima destek olan demirde sizdiniz. Evet, anne, baba. Bu mektupta size... Size ailem demiyorum, diyemiyorum, çünkü siz asla tam anlamıyla bir aile olamadınız.
Ben bu mektupta, her mektubumu okumadan yaktığınız ve yakacağınız bu mektupta size desteklerinizi anlatmak istedim.
Asla var olmayan, sadece sözcüklerden ve o küçük yaştaki minik kızın hayalinde var olan destek...
Ben çok düştüm, düşürdüler. Tökezledim, ittirdiler. Ben onlara karşı çıktım, ben onları düşürdüm, ben onları ittirdim, onların aileleri yanlarına geldi.
Ama siz benim yanımda yoktunuz... Neden yoktunuz yanımda...?
Benim mi bi' suçum vardı...?
Bilmiyorum. Ama her dövüldükten sonra size geldim, size tutunmak istedim ama siz beni ittirdiniz...
Benim bir şey yapmış olduğumu, kimsenin böyle bir şeyi boşuna yapmamış olduğunu söylediniz...
Evet, boşuna yapmamışlardı ama bunu sorumlusu ben değil onlardı. Ben bir şey yaptığım için değil, beni aşağılamayı sevdikleri ve arkamda birisi olmadığı için yapmışlardı.
Gerçekten sizin "Sen illa ki bir şey yapmışsındır." sözünüzü yıllarca, aylarca, haftalarca, günlerce, saatlerce, dakikalarca düşündüm...
Sanırım suçum doğmaktı...
Keşke doğmasaydım... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntiharın Mektupları
Short Storyİlk bölümde anlattığım eksik kalan duygular 22. Bölüme kadar betimleme ile anlatılıyor. Kurgu tamamen bana aittir,her ayrıntısı ile de hayal ürününden ibarettir. Gerçeklik ile hiç bir algısı yoktur. İyi okumalar dilerim!🍃