"Hoşgörü... Turuncu saçlı kızın hikayesini size hoşgörüyü ve hoşgörüsüzlüğün nelere yol açacağını anlatmak için yazdım. Bunu da yaktınız tabii...
Siz belki beni o yaşta hoşgörüyle karşılayabilirdiniz... Bilmiyorum...
Ama ben kaldığım yerlerde hiç hoşgörülmedim... Bana nelerin doğru, nelerin yanlış olacağını öğreten maalesef ki siz değil hayat oldu.
Fark ettim ki zaten hayatın kendisi yanlış, ben neyi öğrendim?
Ben aşka güvenmedim mesela. Ben dostluğa güvenmedim. Ben arkadaşlığa güvenmedim. Ben insanlara güvenmedim. Ben hayata güvenmedim. Ben size güvenmedim. Ben kendime güvenmedim. Ben hayallerime güvenmedim. Ben güvene güvenmedim...
Hoşgörüyle alakalı bunların hepsi. Hoşgörüyü hissetmemek, ne olduğunu bilmemek, her hareketinde yanlış olduğunu hissettirir ve yanlışlarda korkutur...
Güvenmemekte korkmak değil midir zaten?
Yaşanacaklardan, yaşanabileceklerden, yüz üstü bırakılmaktan, sırtından bıçaklanmaktan, kalbinden bıçaklanmaktan, gözünün arkada kalmasından, ihanetten, hayattan her şeyden. Ne olursa olsun, güvenmemek korkmaktır.
Evet anne, baba. Ben bir korkağım. Kimseye vuramayacak kadar, bana vurulduğunda karşı tarafa vuramayacak kadar korkağım.
Katillerimi beni tekrar öldüreceklerini bile bile affedecek kadar korkağım.
Ama çocukluğumu kurtaracak kadar cesurum.
İşte onun için her şeyi yaparım ve siz bu konuda yanıldınız.
Ben çocukluğumu kurtaracağım...
Ve biliyor musunuz bilmiyorum ama ben hala kabuslar görüyorum ve onlardan korkmuyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntiharın Mektupları
Short Storyİlk bölümde anlattığım eksik kalan duygular 22. Bölüme kadar betimleme ile anlatılıyor. Kurgu tamamen bana aittir,her ayrıntısı ile de hayal ürününden ibarettir. Gerçeklik ile hiç bir algısı yoktur. İyi okumalar dilerim!🍃