"Söz vermek... Şu hayatta en çok sözlerden nefret ettim...
En güzel sözler tutulmayan sözlerdir, en özel sözler tutulan güzel sözlerdir...
Tutamayacağınız sözü vermeyin, çünkü o'da bir umut... Birisine söz vermek eline yıldız vermek gibidir... O yıldızın ölümü sizin sözünüzü tutmamanızla gerçekleşir, o yıldızın yaşamı ise sizin sözünüzü tutmanızla devam eder...
Her şey bu, aslında verdiğimiz sözleri yıldız vermek olarak görsek belki daha sorumlu oluruz değil mi...?
Ben mesela, kendime çocukluğumu kurtaracağıma söz vermiştim...
Çocukluğuma yaşayamadığı çocukluğunu yaşatmaya söz vermiştim...
Çocukluğumu mutlu etmeye söz vermiştim ama bir baktım yıldız ölmüş... Ben sözümü tutmamışım...
Saçlarım artık tamamen kırmızı, ellerim ise tamamen çocukluğumun kanından arınmış...
Saçlarımdaki kanlar, çocukluğumun katillerinin elinden bulaşan kanlar. Ellerimdeki temizlenmiş kanlar ise onların kanıyla temizlenmiş kanlar...
Saçlarım, babamın nasırlı eliyle Sindirella gibi yumuşacık, kenarlarından altın tutamlar çıkan sarı saçlarım...
Gözlerim, annemin şefkat dolu gözleriyle, 'Zeytin gözlüm' sözleriyle, karanlığına rağmen yıldızlar doğan gözlerim, parıldayan gözlerim...
Saçlarım, katillerimin kanlı elleriyle kırmızıya bulanan saçlarım... Uçlarından çocukluğumun kanı damlayan saçlarım...
Gözlerim, çocukluğumu kurtarmak amacıyla işlediğim cinayetlerde zifiri karanlığa gömülen gözkerim... Çocukluğunun cesedini gören gözlerim...
Aynı kişiler değiliz; saf masum bir Minik...
Gözü dönmüş, azılı bir katil. Bir kadın seri katil, kendisiyle beraber herkesi yakan seri katil Tayan...
Seçim sizde... Bir mi, iki mi? Yoksa referans çizgisi, yani hiçlik mi...? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntiharın Mektupları
Storie breviİlk bölümde anlattığım eksik kalan duygular 22. Bölüme kadar betimleme ile anlatılıyor. Kurgu tamamen bana aittir,her ayrıntısı ile de hayal ürününden ibarettir. Gerçeklik ile hiç bir algısı yoktur. İyi okumalar dilerim!🍃