Sinirle kapıyı açıp onun odasına girmiştim. Eunwoo'yla oturup gülüşüyorlardı. iğrenerek bakmıştım ikisine... Aşağılık herifler!
Eunwoo beni görmesiyle sırıtmıştı. " Oy baksana baba kimler gelmiş demek sonunda o çocuğun odasını unutup buraya gelebildin abicim?" Demişti küçümser gözlerle beni süzerken, dayanamayıp hızla adımlarla yanına ulaştığım gibi onun yakasına yapışmıştım.
"Tanrı şahit seni öldürürüm Eunwoo, parçanı bile bulamazlar!!"diye gürlediğim de o oruspunun yüzünde ki sırıtma daha da genişlemişti.
Babam daha fazla bizi izlemeyi bırakıp, boğazını temizlemişti. Sonra da sinirle"çocukluk yapmayı kes tae! kardeşin haklı, neden her gün o çocuğun odasındasın? geleli 3 gün bile olmamış ama herkes seninle onu konuşuyor!"demişti sert bir şekilde ayağa kalkarken,
Sinirle Eunwoo'yu bırakıp babama dönmüştüm.
" kim konuşuyormuş bizi?" Diye sıktığım dişlerim arasında hesap sorar bir şekilde konuşmuştum." Konu sizi kimin konuşmuş olması değil. Konu senin neden sürekli o çocuğun odasında olmuş olman! Çocuğun raporlarını inceledim ve hiç bir sorun gözükmüyordu. Neden hala onu taburce etmedin!?" Deyip eline kahvesini alıp yavaşça rahat koltuğuna tekrar kurulmuştu.
Sinirle babama yaklaşıp "çünkü canı yanıyor anlıyor musun? biri ona dokunduğunda canım acıyor diye çığlık atıyor!"
Babam histerik bir şekilde gülüp "iyi de o daha genç, oyun oynuyor olamaz mı? ne yani sende küçücük bir çocuğun bu tavırlarına inanacak kadar aptal mısın?"demişti yüzündeki pişkin gülümsemesi ve ses tonunda ki o alay bildiğin iliklerime kadar işlemişti.
Ondan midem bulanıyordu. Her gün, her gün herkesin içinde beni o kadar
rencide ediyordu ki hele küçükken...Özellikle de Eunwoo'nun yanında...
Onu hep överken beni öyle aşağılamıştıki onun saçlarını öpmüştü. bana da her gün tokat atmıştı. Ona sarılmıştı.
Bana da kırbaçla vurmuştu.Ne kadar komik öyle değil mi? Önceden bu yüzden çok ağlardım ama dedim ya, ben 10 yaşımda bu şeyler için ağlamayı bırakmıştım ve 17 yıldır da bu yüzden tek bir göz yaşı dökmemiştim.
Hala sinirli bir şekilde babama bakıyordum.
"Ben o çocuğun yalan söylediğini düşünmüyorum. Vücudunda gizli bir hastalık olabilir biraz daha gözlem altında tutmalıyız!" Demiştim son derece kararlı bir şekilde babama bakarken, babam gülüp ayağa kalkmıştı." Kusura bakma ama ben senin sikik zevkin için, ne olduğu belli olmayan bir çocuğu hastanemde tutmayacağım. üstelik çocuğun kaydı bile yok ve bu bir özel hastane para bile vermeyen birini daha fazla burada tutmayacağım"demişti bana doğru yaklaşırken,
Delirecektim! gerçekten delirecektim.
Sinirle yumruğumu sıkıp "sen.." demiştim. "Sen parayla beslenen paradan başka hiç bir şey bilmeyen zavallı bir köpeksin anladın mı beni!?"demiştim. Nefretle onun gözlerinin içine bakarken ama o bir anda suratıma sert bir tokat atmıştı. Bir anda yanağımın acıyıp zonklamasıyla başım yana düşmüştü ama gülmüştüm. her zaman ki gibi gülmüştüm...Yüreğim parçalanmıştı ama ben yine de gülmüştüm.
"O hastayı tedavi etmeye devam edeceğim istediğin kadar konuş şimdi! Ha eğer konu paraysa o çocuğun yattağı her günün parasını benim maaşımdan kes!" demiştim sert bir şekilde ama o sinirle bağırıp "beni delirtme Taehyung!! zaten bir bok yaptığın yok! Hem şu hastaya bir de ben bakayım öyle değil mi?"
deyip sinirle odadan çıkmıştı.Arkasından her ne kadar dur diye bağırsam da durmamıştı. Koşarak peşinden gitmiştim. Babam onun odasının kapısına gelip kapıyı açıp içeri girmişti. Ben de onun peşinden girmiştim benim peşimden de Eunwoo girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I will save you //Taekook
Ficção GeralJungkook 5 yaşından beri korkunç insanların deney oyuncağı olmuştu. O 19 yaşına kadar cehennemi yaşamıştı ama 19 yaşından sonra hayatına giren bir doktor, onun bitmiş psikolojisini düzeltmeye ve onu yeniden hayata bağlamaya çalışacaktı ama bu süreç...