(29)Asıl her şey şimdi başlıyordu

1.4K 160 135
                                    

Merhaba güzel kızlarım nasılsınız? Biliyorsunuz Wattpad hala kapalı ben rahat girip yazabiliyorum ama siz giremiyorsunuz o yüzden okuyamuyorsunuz bundan dolayı fici bitirememekten korkuyorum sonunu aklımda yazdım bile neyse yorum yapın olur mu lütfen ve iyi okumalar ballarım.

Taehyung'un anlatımıyla

Nefes alamıyordum. Ciddi anlamda nefes alamıyordum. Sanki boğazımın ortasında büyük bir yumruk vardı ve beni parçalıyordu. Yok ediyordu beni... Zihnimdeki düşünceler canımı o kadar yakıyordu ki... Bu kadar ağır olamazdı. Yaşadığım şey bu kadar ağır olamazdı. Bu muydu? Aşık olmamın cezası bu muydu?

O da onu seçmişti. Aşık olduğum adam da onu seçmişti. Babam gibi hayatımda sevdiğim herkes onu seçiyordu. Ondan o kadar nefret ediyordum ki! kimse sevmiyordu beni...

O da sevmemişti...
O da Eunwoo'yu seçmişti. Yine, yine ve yine... Dayanamıyordum. Gerçekten zihnimde ki düşünceler, her şey beni delirtiyordu.

Bir anda sert bir şekilde lavabo kapısına tekme atıp içeri dalmıştım. Jungkook'a baktığımda lavaboda suyu açmış dudaklarını siliyordu.
Bir anda lavaboya dalmamla yaptığı şeyi bırakıp kocaman gözlerle bana bakmaya başlamıştı.
İz vardı dudaklarında... Ruj izleri vardı.

Belli ki silmeyi becerememişti...
Ona o kadar büyük bir nefretle bakmıştım ki
O kadar sinirliydim ki!
Hayata karşı..
Kendime karşı...
en çokta ona karşı...

"Neden?!" demiştim adeta gürleyerek... Bir iki adımla dibinde bitip "neden?!" diye tekrar gürlemiştim.

"Neden jungkook? neden onu seçtin konuşsana! neden sevmedin beni? Cevap versene bana o daha yakışıklı mıydı? Ne vardı ya hepinizin onu bana tercih etmenizin sebebi neydi?! Jungkook neydi lanet olsun konuş! Neydi Jungkook neydi yalvarırım söyle?!" demiştim bağırarak...

Gözlerimden bir yaş düşmüştü. "Hayır Taehyung öyle değil" demişti hızla karşımda ki küçük beden, öyle büyük bir kahkaha atmıştım ki, Canım yanıyordu. Lanet olsun ki canım çok yanıyordu.

"Öyle değil, öyle mi? nasıl konuşsana?! anlat nasıl söyle, nasıl o zaman anlatsana Jungkook?!" başını eğip konuşmak için dudaklarını kıpırdatacağı sıra sinirle bağırmıştım.

" Yok değil mi? Bana yapacağın bir açıklama bile yok! Zaten ne diyeceksin ki özür dilerim Taehyung, kardeşin senden daha fazla ilgimi çekti. Sen zaten benim peşimde köpek gibi dolanıyordun. Zavallısın zaten sen. O yüzden seni ciddiye bile almadım. Kimsin ki zaten sen kardeşin sevgiyi senden bin kat daha hak ediyor öyle değil mi? Jungkook bunları mı söyleyeceksin bana ha?!" ama o ağlamaya başlamıştı.

Gözlerinde o kadar büyük bir hayal kırıklığı vardı ki "şaka mısın lan sen! her boku yap! Sonra da ağla mı? zaten belliydi öyle değil mi Jungkook? bana hiç bir şeyi anlatmamandan zaten o kadar belliydi ki. Annem haklıydı biliyor musun sen..." deyip yutkunmuştum.

Bu lafları söylemek benim de canımı yakıyordu ama tutamıyordum. Onun da canı yansın istiyordum. Bana yaşattığı şeyin acısını küçücük olsa bile çeksin istiyordum.

"sen, Jungkook sen... " deyip susmuştum. Yapamamıştım daha fazla ileri gidememiştim.

Çünkü hala ona köpek gibi aşıktım. İçimdeki her şeyi söyleyemeyecek kadar aşıktım ben ona...
"Biliyor musun teşekkür ederim. Bana mutlu olamayacağımı.. hayatım boyunca zavallı bir it olacağımı gösterdiğin için teşekkür ederim. hem... hem, ne sandım ki annem babam sevmemiş beni sen mi sevecektin" diyip çıkmıştım lavabodan..

Çıktığım gibi de göz yaşlarım yanaklarıma hucüm etmişti. Kendimi tutmayı bırakıp hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Çok sevmiştim Tanrım ben onu gerçekten çok sevmiştim. Neden yapmıştı ki bunu? Lanet olsun neden?!
Ben onun için herkesi karşıma alabilirdim. Tek bir göz yaşına ömrümü verecek kadar sevmiştim ben onu... Son nefesimi bile onun için verecek kadar çok sevmiştim.

I will save you //TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin