Merhaba aşklarım yine ben geldimm nasılsınız umarım bölümü beğenirsiniz yorumlarınızı merak ediyorum neyse iyi okumalar aşklarım.
Ve sizden bir şey istiyorum. Bu zamana kadar yani 23 bölümlük fici değerlendirmenizi istiyorum yani neler kafanızı karıştırıyor? sizce fic nasıl ilerliyor, Yanlış yaptığım yerler mi var? ona göre değerlendireceğim de, neyse iyi okumalar bebeklerim.
Yazarın anlatımıyla
Taehyung küçük oğlunu kucağına alıp 2 saattir öylece onunla camdan dışarıya bakıyordu. Hala gündüzdü. Saat 4 civarıydı.
Taehyung aklına gelen şeyle hafif gülüp "hadi kalk gidiyoruz meleğim" demişti. Jungkook anlamsız gözlerle ona bakarken
"gidiyor muyuz?" diye sormuştu."Evet yavrum kaçırıyorum seni" deyip kucağında ki çocukla ayağa kalkmıştı Taehyung, kısa bir hazırlanma sürecinden sonra minik bebeğinin elini tutup merdivenlerden inmeye başlamıştı.
Taehyung sonunda merdivenlerden inip salona baktığında jin'in Namjoon'u getirmeyi başardığını fark etmişti. Yine koyun sürüsü gibi hepsi oradaydı. Hepsine nefretle bakmıştı taehyung.
O kadar yanlız hissediyordu ki kendini.
Hayatın da ki herkes sırtını dönmüştü sanki ona.
En yakın arkadaşları bile... kendini o kadar büyük bir boşlukta hissediyordu ki!Bay jiwoon Taehyung'u görmesiyle hızla ayağa kalkıp oğlunun karşısına geçmişti.
Tam da o sıra kapı çalmıştı. Jimin "ben bakarım" deyip ayağa kalkıp kapıyı açmıştı. İçeri güzeller güzeli orta yaşta olan bakımlı bir kadın girmişti.
Taehyung kaşlarını çatıp "kim bu kadın?" diye sormuştu. Bay jiwoon hafif sırıtarak "tanıştırayım oğlum kim karia yani senin öz annen" demişti.
Taehyung duyduğu şeyle öylece donarken kadın gülümseyerek "ah benim yakışıklı oğlum. Ne kadar da büyümüşsün öyle sen kocaman olmuşsun. çok yakışıklısın benim güzel oğlum gel sana bir sarılayım"
Taehyung kadının ona sarılmak istemesiyle hızla geri gidip buna engel olmuştu. İğrenerek bakmıştı annesine...
Sonra da histerik bir şekilde gülüp "oğlum ha! oğlum ne kadar komiksin sen öyle ya istersen ben de sana yüzsüzlerin kraliçesi diyim ha"
Kadının oğlunun söylediği laflarla yüzü düşse de gözleri bu sefer oğlunun yanında ki çocuğu bulmuştu. Yani Jungkook'u...
Gözleri kendiliğinden büyürken şok olmuş bir şekilde "sen" demişti.
"Siktir sen! seni tanıyorum?" demişti. Jungkook'a bakarak..Ama Jungkook'un gözlerinde onu küçümseyen bir bakış vardı. Kadın sinirle Jungkook'a bakarken sonra dayanamayıp "ne işin var senin benim oğlumun yanında! Küçük şeytan sen kim oluy-"
Ama o daha lafını devam edemeden Taehyung araya girip "kes sesini kimsin lan sen! Asıl sen kim oluyorsun da ona hesap soruyorsun!?"
"Bana bak, oğlum bilmiyorsun bu çocuğu tanımıyorsun bile bu çocuk varya iğrenç biri sürtüğün ta ke-" ama karia daha lafını bitiremeden Taehyung bir anda bağırarak araya girip "aşığım sana! Jungkook sana köpek gibi aşığım!! İste köpeğin olurum! Ölürüm sana varya sen iste önünde paspas olurum! Duydun mu sana deliler gibi aşığım" deyip sert bir şekilde küçük çocuğun dudaklarına kapanıp öpmüştü.
Orada ki herkes şok olmuş bir şekilde onlara bakarken, Taehyung'un bunu burada bu şekilde yapma sebebi görsünler istemesiydi. Jungkook'a olan aşkını görüp de daha fazla üstüne gelmemeleriydi. Herkesin haddini ve yerini bilmesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I will save you //Taekook
Ficción GeneralJungkook 5 yaşından beri korkunç insanların deney oyuncağı olmuştu. O 19 yaşına kadar cehennemi yaşamıştı ama 19 yaşından sonra hayatına giren bir doktor, onun bitmiş psikolojisini düzeltmeye ve onu yeniden hayata bağlamaya çalışacaktı ama bu süreç...