Yazarın anlatımıyla
Bay kim çıktığı gibi onun arkasından Eunwoo'da çıkmıştı.
Taehyung'un ilk işi jungkook'un yanına oturmak olurken, küçük çocuğun gözlerine bakıp "sen var ya harika bir şeysin tanrım! O pisliğin gözlerindeki korku o kadar güzeldi ki sağol miniğim sayende bunu görmek güzeldi ama anlamadığım şey, sen bunları nereden biliyorsun? O herifin ayrımcılık yaptığını falan" demişti jungkook'un yüzüne biraz daha eğilirken ama jungkook ona cevap vermemişti.Taehyung'un hafifçe dudaklarının kenarı kıvrılmıştı. "Peki küçüğüm o zaman sana bir kere sarılabilir miyim? içimde ki her şeyi söylediğin için sadece bir kere" demişti jungkook'un gözlerinin içine umutla bakarken Ama jungkook kocaman gözlerle ona bakıp "hayır istemiyorum" demişti. Sonra da "canım yanar" diye devam ettirmişti cümlesini....
Taehyung başını eğip "neden canın yansın küçüğüm söz yakmam canını..." demişti.
jungkook Taehyung'un kollarına bakmıştı. Keskin bir şey var mı diye bakıyordu. "ya kollarında ki bıçaklar beni keserse" demişti korkuyla nefes alırken.
Taehyung Jungkook'un söylediği laflarla başını eğip elini ensesine götürüp sessizce kıkırdamıştı. Nedense küçüğünün söylediği şeyler ona komik gelmişti. "Kesmez miniğim zaten kollarımda da bıçak yok ama madem öyle diyorsun? O zaman kollarım sana değmeden sana sarılayım olur mu? söz veriyorum sana dokunmayacağım"demişti güven vermek istercesine tekrar başını kaldırıp gözlerini küçüğünün gözlerinde gezdirirken,
Jungkook başını yavaşça olumlu anlamda sallamıştı. Oysa o sarılmak ne demek onu bile bilmiyordu...
Taehyung yavaşça elini küçük çocuğun belinin orada çerçevelemişti. Eli onun tenine değmiyordu ama bebeksi kokusunu alabiliyordu. Bu bile o kadar iyi gelmişti ki ona...
Taehyung bir kaç dakika jungkook'un kokusunu soluduktan sonra tekrar konuşmaya başlamıştı."hadi küçüğüm sen de kollarını benim boynuma dola" demişti. Burnunu daha da Jungkook'un ensesine yaklaştırırken ama jungkook onun aksine Taehyung'un boynuna sıkı sıkı sarılmıştı. Bu durum Taehyung'un kalbini hızlandırırken eli hala çocuğun tenine değmiyordu.
"Ben de sana sıkıca sarılabilir miyim?" diye sormuştu Ama jungkook hızla Taehyung'dan ayrılıp "olmaz! çünkü ben sana zarar vermem kollarımda da bıçak yok ama senin var sen bana zarar verebilirsin?" demişti dehşetle Taehyungun gözlerine bakarken.
Taehyung tam konuşacağı sıra, kapı açılıp içeri Mia girmişti.
"Hocam rahatsız ediyorum ama bay kim sizi çağırıyor" demişti kız ikisini süzerek Taehyung sinirle soluyup, elini sıkıca yumruk yapıp "gelmeyeceğimi söyle" demişti.
Ama Mia hızla itiraz etmişti."Öyle bir şansınız yokmuş efendim babanız hemen gelmenizi istedi " demişti. Sesini son derece inceltirken, Taehyung hayret edercesine başını kaldırıp gözlerini kapatmıştı. sinirle dudağını ısırmıştı ama gerçekten seksi görünüyordu şu an...
Mia bu görüntüyle yükselirken jungkook yüzünü ekşitip, Taehyung'un ne yaptığını anlamaya çalışıyordu. Onun pek böyle işlerden anladığı söylenemezdi.
Taehyung sinirle ayağa kalkıp "gelince konuşucaz" demişti jungkook'a bakıp,
sonra da sert adımlarla odadan çıkmıştı.Arkasından da Mia sert bir şekilde kapıyı kapatıp çıkmıştı ama Taehyung çıktığı gibi koridorun başında Eunwoo'yu görmüştü.
Eunwoo onun yanından geçip jungkook'un odasının kapısının orada durmuştu.
Taehyung dilini damağında gezdirip "nereye gidiyorsun Eun? ha babamın yanında olman gerekmiyor mu senin!?" demişti keskin bakışlarla Eunwoo'yu izlerken, Eunwoo gülüp yavaş adımlarla tekrardan Taehyung'un tam karşısına geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I will save you //Taekook
Fiction généraleJungkook 5 yaşından beri korkunç insanların deney oyuncağı olmuştu. O 19 yaşına kadar cehennemi yaşamıştı ama 19 yaşından sonra hayatına giren bir doktor, onun bitmiş psikolojisini düzeltmeye ve onu yeniden hayata bağlamaya çalışacaktı ama bu süreç...