Bonjor ben geldim. yavaş yavaş tüm sırlar ortaya çıkıyor. her bölüm aklınızı karıştıran bir gerçeği öğreneceksiniz. bu arada bu sefer sınır 800 aşklarım. yani ne kadar geç dolarsa o kadar iyi... zaten geç dolsun diye sınırı bu kadar yüksek yapıyorum. Diğer sınır bir günde dolmuştu oha demiştim yani.
neyse iyi okumalar bebeklerim umarım bölümü beğenirsiniz.
Jungkookun anlatımıyla
Jules bana yaklaştığı her saniye korku tüm vücudumu ele geçiriyordu.
Taehyung onun bana yaklaştığını fark ettiği an gözleri büyümüştü.
" işini onunla değil benimle gör oruspunun evladı!!!" ama Jules dibimde bitip sıkıca çenemi tutup ona bakmamı sağlamıştı.
"Bu zamana kadar sana her şeyi yaptım Jungkook. Bedenine dokunmalarını sağladım. Ben de dokundum. Canını defalarca yaktım. Aileni öldürdüm ama seni öpmedim. Dudaklarına kimsenin değmesine izin vermedim. Neden biliyor musun? Çünkü" deyip başını eğmişti.
"hayyatta ki en iğrenç şeylerden bir diğeri de birinin seni istemediği halde öpmesidir. Ben bunu küçükken fazlasıyla yaşamıştım." demişti. Gözlerin de öyle bir donukluk vardı ki ben onca şeye rağmen jules'e üzülmüştüm.
Aptaldım biliyorum ama onunda basit şeyler yaşamadığını adım gibi biliyordum. Jules dudağını yalayıp devam etmişti lafına...
"ama artık bu umrumda değil. Çünkü sen bunu zaten fazlasıyla yaşadın. Bu herif yüzünden hem de...
Cidden ya sen ne işe yarıyorsun ki
Taehyung?! ha, jungkook'u ne arkadaşlarından koruyabildin! ne babandan! ne de kardeşinden koruyabildin. En azından ben kendim dışında ve ya istemediğim halde kimsenin ona dokunmasına izin vermedim!"
demişti kendinden emin bir ses tonuyla...
Doğru söylüyordu bu zamana kadar Jules istemediği hiç bir şeyi yaşamama göz yummamıştı. Hayatım bildiğin onun ellerindeydi. Sanki bir kuklaydım. O da benim sahibimdi.
Düşüncelerimi bırakıp Taehyung'a baktığımda gözleri dolmuştu. Az önce deliler gibi dayak yemesine rağmen gözleri dolmazken, jules'in söylediği bu laflar onun gözlerini saniyesinde doldurmuştu.
Beni koruyamamak onu bitiriyordu. Bunun farkındaydım.
Ama jules'in bir anda dudaklarıma yapışmasıyla ona bakmayı kesmek zorunda kalmıştım.
Midem saniyede ağzıma gelirken, alt dudağımı ağzına alıp emmeye başlamıştı. Bir eliyle de çıplak bacağımı okşuyordu. Gözlerim saniyesinde dolarken Elim kolum bağlıydı. Onu itemiyordum bile...
Taehyung'un avazı çıktığı kadar bağırmasını duyuyordum.
"hayır!! hayır hayır Jules oruspunun evladı!! hayır bunu yapma!! tanrı kahretsin sikeyim seni!! oruspu çocuğu!!" o kadar fazla bağırıyordu ki! tüm depoda onun sesi yankılanıyordu.
" Hayır bunu yapamazsın! Oruspu çocuğu!!" demişti ağlayarak...
O kadar fazla bağırıyordu ki! boğazı yırtılacak diye korkuyordum. Yine yapıyordu... Jules yine karşısındaki kişiye en büyük travmasını yaşatıyordu.
Bu durum Taehyung'u öldürüyordu. Zincirden kurtulmak için o kadar uğraşıyordu ki, zincir sesleri kulaklarıma geliyordu. bilekleri hepsi kan olmuştu yerde ki kan damlalarının sesini duyabiliyordum.
Nefes nefese bağırmaya devam ediyordu.
"yeter sikeyim yeter! aşağılık herif öldüreceğim seni! lanet olsun! yeter yalvarırım ondan uzaklaş Jules! sana yalvarırım..." ama Jules duyduğu son kelimelerle sonunda ayrılmıştı dudaklarımdan...
Hızla arkasına dönüp Taehyung'a bakmıştı ve büyük bir kahkaha atmıştı gördüğü görüntüye...
işte almıştı. Jules sonunda istediğini almıştı. Sonunda Taehyung'un kendisine yalvarmasını sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I will save you //Taekook
Fiksi UmumJungkook 5 yaşından beri korkunç insanların deney oyuncağı olmuştu. O 19 yaşına kadar cehennemi yaşamıştı ama 19 yaşından sonra hayatına giren bir doktor, onun bitmiş psikolojisini düzeltmeye ve onu yeniden hayata bağlamaya çalışacaktı ama bu süreç...
