(38)Sen çok mu masumsun ha!

925 110 103
                                    

Bölüm baya geç geldi farkındayım bebeklerim ama ne yapayım yazmaya o kadar üşenmiştim ki! neyse sonunda bitti. bu arada 400 yorum olursa atsam olur mu? çünkü eğer siz sınırı doldurursanız ben de bölüm atmazsam kendimi suçlu gibi hissediyorum. O yüzden bölümü çok çabuk atıyorum neyse iyi okumalar güzellerimm..

Yazarın anlatımıyla...

Taehyung ağır bedeniyle adeta çullanırmışçasına küçük çocuğun üstüne eğilirken, eliyle sıkıca çenesini kavramıştı

Jungkook ağlamaktan dolayı büzülü olan dudakları Taehyung'un yaptığı şeyden dolayı daha da büzülürken, Taehyung ateş kıvılcımları yer eden gözleriyle küçüğün gözlerini delip geçiyordu.

Bakışlarının keskinliği ok misali jungkook'a saplanırken, nefes solukları insanı cehenneme sokup çıkarıyordu.

Jungkook hayatı boyunca bu kadar panikleyip korktuğu bir an daha olmadığına adı gibi emindi.

belki Taehyung'un ona bir şey yapmasından deliler gibi korktuğu içindir bu, jules'e benzemesinden korktuğu içindir...

Taehyung Jungkook'la aralarında 5 santim kala durmuştu. pek aydınlık olmayan oda da sadece birbirlerinin gözleri parlıyordu.

Taehyung sinirle solumayı bırakıp dudaklarını aralamıştı.
" senden o kadar nefret ediyorum ki! hiç acımadın ki sen bana... Jungkook sen beni yok ettin! Duydun mu beni. kimse değil beni sen öldürdün!!" Demişti güzünden düşen yaş küçük çocuğun yanağında süzülürken...

Jungkook gözlerini onun gözlerinden ayırmazken eliyle aldığı cam parçasını hızla Taehyung'la arasına sokmuştu.

Burunlarının arasında bir anda sıkışan kırık cam parçasıyla neye uğradığı şaşıran Taehyung, gerilemişti.

Tam konuşmak için tekrar dudaklarını aralayacağı sıra, Jungkook vakit kaybetmeden araya girip, "aynaya bak.." demişti. O da gözlerini aynadan ayırmazken...

Taehyung ona göz devirip, 'baktım işte ne var!' diye tam bağıracağı sıra, gözleri bir anda dehşetle büyümüştü.

çünkü aynada hala jules'le Jungkook'un sevişme görüntüleri vardı. iyi de jungkook karşısındaydı bu imkansızdı.

Jungkook elinde ki aynayı yere attığı gibi tüm gücüyle ellerini Taehyung'un göğsüne koyup onu üstünden itmişti ama o tüm gücünü kullansada Taehyung'ta sadece milimlik kıpırdama olmuştu.

Jungkook hıçkırıkları arasında "ne gördün o ayna da, Taehyung ha! ben sana kendimin ne gördüğünü söyleyeyim mi? Öldüğünü görüyorum tamam mı? Seni julesin aynı senin ona yaptığın gibi onun da seni öldürdüğünü görüyorum. Bu ne kadar acı sen biliyor musun?!" deyip elleriyle Taehyung'un göğsüne vurmaya başlamıştı.

Taehyung hala olayları tam olarak kavrayamazken, "ne yani sen onunla şey yapma-" ama o lafını bitiremeden Jungkook "hayır!!" diye bağırmıştı.

" lanetti tamam mı? Bu aynaların hepsi büyülü... Sana en çok korktuğun şeyi gösteriyorlar. ben her ay bu aynaları görüyordum. sen de ilk defa gördün ama sadece bir kere görmüş olmana rağmen haline bak! ben bunları her ay görüyordum. her hafta!! Her gün!" demişti elleriyle Taehyung'un göğsüne vurup hem de ağlarken...

" yine beni dinlemeyecektin değil mi? yine yargısız infaz yapacaktın!" ama Jungkook her ne kadar Taehyung'a bağırıp kızsa da Taehyungun yüzünde sevinçli bir gülümseme oluşmuştu.

zafer kazanmış gibi bir anda "oleyy be!" diye bağırmıştı. Sevinç kıkırdıları oda da duyulurken, üstünden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu. "çok korktum jungkook çok korktum bebeğim" demişti gülerek...
Elleriyle hızla miniğinin belini kavrayıp kendine yapıştırmıştı. Gerçekten o görüntülerin yaşanmamış olması onu o kadar sevindirmişti ki...

I will save you //TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin