Nasılsınız ballarım? bölüm biraz geç geldi farkındayım. Aslında belli bir düzenimiz vardı ben 2 günde bir atıyordum bölümleri ama Wattpat'ın kapanması tüm düzeni bozdu malesef o yüzden artık böyle oluyor tekrar açılırsa yine aynı düzenden devam edebiliriz neyse iyi okumalar ballarım.
Yazarın anlatımıyla
Taehyung donmuş bir şekilde elinde ki mektuba bakıyordu. Ne yani Jungkook gitmiş miydi?
Herşeyden çok sevdiği sevgilisi, onu bırakıp gitmiş miydi? Taehyung yaşayamazdı ki Taehyung jungkook'suz yaşamayı bırak nefes bile alamazdı ki.
Güzeller güzeli oğlu onun yüzünden mi gitmişti. Onu dinlemediği için mi? bu düşünceler Taehyung'u yerken yavaşça yere çökmüştü.Elleri saçlarına çıkarken... gözlerini sımsıkı kapatmıştı. düşünmesi lazımdı jungkook'un nereye gitmiş olabilmesiyle ilgili düşünmesi lazımdı ama Taehyung düşünemeyecek kadar yorgun ve zavallı hissediyordu kendini...
Hızla çöktüğü yerden geri kalkıp, siyah aynanın karşısına geçmişti.
Şişmiş gözleri, kurumuş dudakları ve solgun teniyle tam anlamıyla ölü gibi görünüyordu.
Ruhsuz bir ölü gibi...Taehyung sinirle sert bir yumruk atmıştı o aynaya, ama kırılmıyordu... Taehyung'un eli ağrımıştı ama o ayna kırılmamıştı.
Her şey bir hayal gibiydi. Bir rüya... Taehyung aynayı yere atıp hızla üstüne çıkmıştı. Ard arda sert bir şekilde vuruyordu o aynaya...
O aynayı parçalayıp yok etmek istiyordu. kendine yapmak istediği ne varsa ona yapıyordu. "Kırıl kırıl! parçalan artık parçalan!! Aptalsın sen senin yüzünden oldu!!"
O kadar sert ve hızlı vuruyordu ki her yer, her taraf kan olmuştu bile... ne kadar daha süre geçmişti bilmiyorum ama Taehyung'un eli, yüzü, elbiseleri, parke her yer kan olmuştu.
Ayna kırılmış, Taehyung kan içinde kalmıştı. Taehyung sonunda o aynaya vurmayı bırakıp ellerine bakmıştı. Yüzünde kırgın bir gülümseme oluşmuştu.
Elleri kesilip paramparça olmuştu ama aynaya baktığında sadece küçücük bir yerin kırıldığını görmüştü ama o kırılan yer Taehyung'un elini o kadar kesmişti ki!
Taehyung elinde ki acıyı, cam kesiklerini önemsemeden gözünde ki yaşları silmişti.
Yatağa tutunarak ayağa kalkmıştı ve odadan çıkıp merdivenlerden aşağıya inmişti.
Salona girdiğinde, Jimin onu gördüğü gibi çığlık atmıştı."Siktir lanet olsun! Taehyung sen kendine ne yaptın" jimin'in çığlığıyla salonda olan herkes Taehyung'a bakmıştı. Gördükleri görüntüyle hepsi dehşete kapılmıştı ama Taehyung'un gözleri tek birindeydi.
O da jin de...
Hızla onun yanına gideceği sıra Jimin Koşarak ona sarılmıştı. Ağlayarak "neden yaptın bunu kendine... Haline bak, özür dilerim Taehyungum Nolur nolur affet beni? Lanet olsun bu halin ne? Her tarafın kan olmuş"Taehyung hızla ona sarılan bedeni yere itmişti. ittiği gibi de jin'in karşısına geçmişti.
Jin dehşetler içinde ona bakarken "sen ne yaptın kendine Taehyung?" diye sormuştu ama Taehyung onun sorduğu soruya cevap vermek yerine hızla konuya girmişti."Onu bulacaksın! onu bir tek sen bulabilirsin. Senin gibi iğrenç birinden yardım bile istemek istemiyorum ama lanet olsun ki başka şansım yok" demişti nefes nefese kalmış bir şekilde...
Namjoon hızla araya girip "noldu ki? Tanrım! bu halin ne, hem ne ihtiyacın olabilir ki bu kadar acil"
"sana ne!!" diye gürlemişti Taehyung sert bir ses tonuyla...
"Tanrı hepinizin belasını versin!! hepsi sizin yüzünüzden oldu!! Onu bulamazsam hepinizi öldürürüm duydunuz mu beni! Mutlu musunuz lan?!" demişti gözlerinden yaşlar düşerken,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I will save you //Taekook
Ficção GeralJungkook 5 yaşından beri korkunç insanların deney oyuncağı olmuştu. O 19 yaşına kadar cehennemi yaşamıştı ama 19 yaşından sonra hayatına giren bir doktor, onun bitmiş psikolojisini düzeltmeye ve onu yeniden hayata bağlamaya çalışacaktı ama bu süreç...