Diğer sefer gördüğüm yorumlar o kadar tatlıydı ki yaptınız her yoruma baktım beni ciddiye almanız çok tatlı ve ben de sizin için gece saat 12.30 olmasına rağmen bu bölümü yayınlayacağım. Söylediğimi yaptığınız için teşekkür ederim güzellerim umarım yine bölümü beğenirsiniz...
Yazarın anlatımıyla
Elina kocaman gözlerle Jungkook'a bakarken dayanamayıp "sen ne saçmalıyorsun!?" diye bağırıp jungkook'a saldırmaya çalışmıştı ama tabi Taehyung buna izin vermemişti.
Hızla kızın kolunu tutup "dışarı da konuşacağız!" deyip onunla kendini dışarı atmıştı ama onun aklında da tek bir soru vardı. O da Jungkook'un Elina'nın bay suho'nun kızı olduğunu nereden bildiğiydi. Üstelik Elina'nın tek çocuk olmadığını da nereden çıkartmıştı.
Bu çocuk ciddi anlamda Taehyung'un kafasını karıştırıyordu.Bay jiwoon sert bir şekilde jungkook'a bakıyordu. Sonra da kendini tutamayıp "nereden biliyorsun?" diye sert bir sesle sormuştu ama jungkook ona bakmamıştı.
Bay jiwoon hızlı bir şekilde ayağa kalkıp masaya sert bir tekme atmıştı. Jungkook bir anda masanın sarsılmasıyla korkup, o da masadan kalkmıştı. Gözleri kendiliğinden dolarken geriye gitmeye başlamıştı.
Bay jiwoon bağırarak "sana soru soruyorum çocuk! nereden biliyorsun Elina'nın Soho'nun tek çocuğu olmadığını! Delireceğim ya gerçekten delireceğim! nereden biliyorsun bunları! Hayır Taehyung anlattı diyeceğim bunu Taehyung'da bilmiyor ki?"
Bay jiwoon hem bağırarak konuşup hem de jungkook'un üstüne yürüyordu. Çocuk geri geri giderken sırtı bir şeye çarpmıştı.
kime çarptığına bakmak için arkasını döndüğünde Taehyung'un göğsüne çarptığını anlamıştı.
Taehyung dilini damağında gezdirip öldürmek istermiş gibi bakıyordu babasına...
Bay jiwoon'la Taehyung birbirlerine sert bir şekilde bakarken Jungkook ikisinin arasında kalmaktan rahatsız olmuştu.
Taehyung bunu fark edip çocuğun kolunu tuttuğu gibi arkasına almıştı. Sonra da işaret parmağını babasına doğrultup "Tanrı şahit baba, bu zamana kadar bana yaptığın hiç bir şeye sesimi yükseltmedim ama eğer konu benim çocuğum olursa, eğer konu o olursa eğer bir daha onu korkutup ağlatırsan sana yemin ederim gözünün yaşına bakmam anlıyor musun?! öyle birine dönüşürüm ki senin aklın hayalin almaz anladım mı beni?!! sonun olurum senin!"demişti Taehyung çattığı kaşlarıyla babasına bakarken.
Şuan o kadar sinirli görünüyordu ki orada olan herkes ilk defa onu böyle görmüştü ama tam o an jimin bir anda çığlık atarak Taehyung'un yanına gelmişti.
" Tanrım Taehyung sikeyim yüzüne boynuna bak deliricem al iç şu lanet ilacı! her tarafın kızarmış kollarına baksana! Bildiğin damarlarında ki kan görünüyor"demişti telaşla ilacı Taehyunga içirmeye çalışırken, Taehyung jimin'e göz devirip ilacı içmişti. Sonra da "abartma jimin" demişti. Aslında Jimin abartmıyordu. Bunu Taehyung gayet iyi biliyordu ama şu anlık bu alerji işini siktir edebilirdi.
Arkasını dönüp sıkıca jungkook'un elini tuttuğu gibi onunla yukarı çıkmaya başlamıştı. bunu gören Jin hızla "nereye?" diye bağırmıştı.
Taehyung sinirle ona dönüp "çalışma odasındayım işim var mümkünse beni rahatsız etmeyin!! Ya da mümkünse değil etmeyin."
deyip hızlı ve sert adımlarla yukarı çıkmıştı. jungkook'u da kendiyle sürüklüyordu.
Farkında değildi ama küçük çocuğun elini gerçekten fazla sıkıyordu. Jungkook dudağını büzerek Taehyung'un sert bir şekilde tuttuğu eline bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I will save you //Taekook
Ficción GeneralJungkook 5 yaşından beri korkunç insanların deney oyuncağı olmuştu. O 19 yaşına kadar cehennemi yaşamıştı ama 19 yaşından sonra hayatına giren bir doktor, onun bitmiş psikolojisini düzeltmeye ve onu yeniden hayata bağlamaya çalışacaktı ama bu süreç...