Neva/Gerçek Ailem

27.bölüm

"Korkmayın lan,sadece diş doktoruna gideceksiniz."

"Benim çürük dişim yok.Efenin var."dedi Ege.

Efe korkarak"Ben gitmek istemiyorum.İkiz,hadi dediğini yap!"dediğinde anlamayarak baktım.

Ege göz devirmeye çalışarak"Sonunda."dedi.

Anlamayarak onlara bakıyordum.

Ege Efenin önüne geçti ve elini yumruk yaparak Efenin çürük dişi olan yere vurdum.

Şokla elimle ağzımı kapattığımda Efe inledi.

Daha sonra elini ağzına getirerek 'puuu'diye tükürdü.

Eline baktığımda çürük dişi elindeydi.

Gülümseyerek ikizine teşekkür etti.

"Gördün mü abla?"Egenin konuşmasıyla kaşlarımı yukarı kaldırdım.

"Siz şimdiden böyle akıllıysanız,geleceğiniz araba ışıklarından daha parlaktır."dedim ve onları alkışlamaya başladım.

"Biliyoruz ki."dedi Efe ve çürük dişini  koltuğa attı.

"Size bir DNA testi yapılmalı bence.Çünki bu ailede ben ve sizden başka akıllı.Ablanıza çekmişsiniz işte!"dedim gülerek.

Ege gözlerini büyüterek"Allah korusun abla.Biz sana çekseydik emin ol 2 aya kalmaz ölürdük."dediğiyle ikizine eliyle çak yaptı.

Gözlerimi kısarak"Kurban olun lqn siz bana!"dedim ve salondan ayrılarak odama çıktım.

Kunt abimi arayacaktım.Davası henüz bitmemişti.

"Ha."abimin telefonu bu şekil açmasına göz devirdim.

"Ya abi ha ne ya?!İnsan bir selam der!"dedim sitemle.

"Günaydın abiciğim."dedi.

"Günaydın.Nasılsın?"dedim triple.

Telefonun diğer ucundan esnediğini anladım."Yorgun gibisin?"

"Gibisi az kalır,çok yorgunum."

Dedikleriyle kahkaha atmaya başladım.

Abim eskiden  yanımda olduğunda onunla böyle konuşurdum.

"Bakıyorum da kitap okumaya başlamışsın?"

"Ne kitapı okuyacağım kızım?Karşıma çıkmıştı,ben de sana demek için ezberledim."

"Bunca zaman seninle öyle konuştum ezberlemedin ama karşına çıkınca ezberledin öyle mi?"

"Evet?"

"İyi,def ol köpke!"dedim ve telefonu kapattım.

Kunt abime emojiler atarak telefonu kapattım.

Aklıma Hazaraşkım gelmesiyle dudaklarımı büzdüm.

Şerefsiz kalbimi kırmıştı!

"Neva,okula geç kalıyorsun!"

"Ana,okul vardı değil mi?Tuh,unutmuştum ne güzel.GELİYORUM!"dedim ve çantamı alarak çıktım.

****

Okula kendim yürüyerek gidiyordum.Evdekiler Buğrayla beraber gittiğimizi biliyordu ama ben tek başıma gidiyordum.

Diğer yoldan giderek okula giden yolu uzatıyordum.

Yavaş-yavaş yürürken önümde dedimi gördüm.

Önünde olan yaşlı bir adamla galiba kavga ediyordu.

Hızla yanlarına gittim.

"Dede?"diye seslenmemle bana dönmüştü ama sonra yeniden önündeki adamla bağırarak konuşmaya devam etmişti.

Aniden ikisi de silah çekince"Oha!"dedim.

Dedemin yanına giderek"Dede Allah aşkına,gel gidek tansiyonun falan fırlayacak."dedim.

"Kenarda dur,Neva!"

"Ya dede,yaşlı-başlı adamsın.Ne bu havalar?!Zaten seni çok sevmiyorum!"dediklerimle şokla bana bakmaya başladı.

"Ne?Sen gel babaannemin üzerine kuma getir,ben de seni seveyim öyle mi?"

"Hadi diyelim getirdin.Bari getirdiğin kadın düzgün olsaydı.Beni her gördüğünde laf sokuyor be!"

Yanında olan adamda"Torunun bile haksız olduğunu biliyor!"dedi.

"Hadi gel gidelim ya,ölüp kalacaksın elimde bak!"

"Ulan baban gibi ne konuşuyorsun sen?!"dediğinde gülümsedim.

"Ay babama benziyorum değil mi?"dedim.

Bir adam geldi ve diğer adama"Baba,yeter artık kavga ettiyiniz!Bakın akşam bize gelin.Bütün hepiniz.Anlaşırsınız bu toprak meselesinde."dedi.

"Olmaz öyle şey!Versin benim toprağımı!"dedi dedem.

Dedeme bakarak"Ya dede!Zaten bir ayağın çukurda!Diğer tarafa toprağını nasıl götürmeyi düşünüyorsun?"

"Gerçekler acı biliyorum.Ama bu benim problemin değil."dedim yine.

"Akay!Yarın akşam ailecek bize gelesiniz.Her şeyi hall edip çözelim."dedi dedemle kavga eden  adam.

"İyi,geliriz."dedi dedem.

"Sen trip mi atıyorsun?"sorumla beraber gökyüzüne barak sabır diledi.

Omuz silkerek dedemi arkamda bırakarak okuka gitmeye başladım.

****

"Siz şimdi konuşmuyormusunuz?"Ayberkin sorduğuyla derin nefes aldım.

"Yok kelimesini anlamıyormusun sen?"dedim.

"İyi de neden konuşmuyorsunuz?"dedi Murat.

"Bazı gerizekalı insanlar aptalca davranıyor da ondan!"dedim Buğraya bakarak.

"Neva,lütfen ama.Özür dil-"

"Banane,kabul etmiyorum."dedim ve omuz silktim.

"Söyleyin işte neden konuşmadığınızı."dedi Toğrul.

"Bu ikiz meselesi.Siz karışmayın."dedim ve ayağa kalktım.

"Ben sınıfa gidiyorum.Sen de pişman bir şekilde bekle."dedim ve kantinden çıkarak merdivenlere ulaştım.

Karşıma bir kız ve erkeğin çıkmasıyla onlara baktım.

Sevgili olmalıydılar.

"Ah Hazar,ah!Neyin inadını yaptın ki?!Ne vardı,beni arabana  davet etsen!"

Hayır yani bitim de yoktu ki!

****

Bitti.

Nasıldı.

Biliyorum az yazıyorum ama bölümleri sıklıkla atıyorum.

Umarım beğenirsiniz.

Bays.👋