selaamm, nabersinizz biliyorum bölümler arasında tutarlı zamanlar yok ama yapabildiğimin en iyisini yapmaya çalışacağım bundan sonra ♡♡
Barış Alper'in evinde, Barış Alper içeride PlayStation oynarken çorba yapıyordum. Kulağa ne kadar saçma geldiğinin farkındaydım. Uzun zamandır hoşlandığım adamın evinde ona hasta bakıcılık yapıyordum. Dünya garip bir yerdi.
Zilin sesi evi doldurduğunda çorbayı karıştırdığım kaşığı kenara bıraktım ve Barış açamayacağından dolayı kapıya adımladım.
"Arkadaşım gelecekti Açelya!" Diye seslendi Barış içerden, ben koridordayken. Başlarda bu hasta bakıcılık durumundan asla haz etmemişti ve sürekli bana teşekkür edip durmuştu. Ben ise her seferinde işim bu diyip geçiştirmiş, utanmasının en aza inmesini sağlamıştım. Yani şu an onun yerinde başkası da olsa bu özenle o kişiye bakacağımı düşünüyordu ama bunu Yunus dışında kimseye yapmazdım. Ona bakıcılık yapmamı isteyen de Eren beydi zaten, ona şükretsin.
Kapıyı açtığımda bekleyen beyefendiyle karşı karşıya geldik ve nazik olmak için hafifçe gülümsedim. "Hoş geldiniz, Barış Alper içeride."
Barış'ın aksine doğal olduğu belli olan sarı saçları anlına düşmüş, mavi gözleriyle beni izliyordu. Kaşlarımı çatarak gözlerimi ondan ayırdım, o da sessizce içeri geçerken mırıldandı.
"Teşekkürler,"
Aramızdaki garip çekimi bozan Alper'in sesi olmuştu ve ilk defa onun sesini duyduğuma bu kadar sevindim çünkü karşımdaki beyefendi dilini yutmuş gibiydi.
"Aral, içerideyim." Sarı çocuk bana son kez bakıp koridordan ileri adımladı ve Barış'ın yanına geçti. Selamlaşma seslerini duyduğumda bende peşinden içeri gittim.
"Tanıştırayım, Açelya, Aral; Aral, Açelya."
Gözlerimiz tekrar buluştuğunda "Memnun oldum." Dedim. Uzattığım elimi sıktı ve sadece bende diye mırıldandı. Az önce Barış'la selamlaşırken sesinin nasıl çıktığını duymuştum, bana dönünce mırıldanmaktan öteye geçmiyordu.
"Açelya benim karşı komşum, aynı zamanda klüp doktorumuz" Dalgaya vurduğu için ona ayak uydurdum ve güldüm.
"Fizyoterapistim aslında," dedim gülümseyerek Aral'a bakarken.
Barış ise hala dalgayla, "Sen söylemesen doktor olduğuna inanırdı." Dedi. Bir kere doktor olmak için çok gençtim ben, kimse bunu yemezdi.
"Klüp doktorlarının daha çok orta yaşlı insanlar olduğunu biliyorum Barış'cım. Bende sporcuyum ya hani." Barış aydınlanmış gibi bir ifadeyle, "Doğru lan." Dedi kendi kendine.
"Kendisi canım klubümün basketbolcusu."
Kaşlarım şaşkınlıkla havalanarak ona baktım. "Sende mi Galatasaray'da oynuyorsun?"
"Hayır, Fenerbahçe'liyim ben." Yüzümdeki şaşkınlığın hızla silindiği sırada Barış'ın ona göz devirdiğine şahit olmuştum. Tabii ki Fenerbahçe'den haz etmiyordu.
"Ha, anladım." Barış Fenerbahçe'yi duyunca ki duygu değişikliğimi görünce kahkaha attı. Bende onun sevimli kahkahasına kayıtsız kalamayıp gülümsedim. Aral ise çok ciddi duruyordu.
"Komik bir şey duyamadım?" Gerçekten ciddi miydi yoksa bize ayak mı uyduruyordu anlamamıştım fakat mavi gözleri ikimizin üzerinde gidip gelirken tek kaşını kaldırmıştı.
"Takım muhabbetlerine girmeyelim isterseniz."
Ona göz devirirken ayağa kalktım. "Aç mısınız? Çorba oldu da."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
civciv | barış alper yılmaz
Fanfictioncivciv: sarma mı yaptin gercekten __ #galatasaray 'da 1. 01.08.24 #barışalper 1. #yunusakgün 1. #millitakımlar 1. __ başlama tarihi 19.08.23 bitirme tarihi