29

1.8K 150 136
                                    

Yeni oyun bölüm bir:

Soğuk yapmak.

Bölüm iki:

Umursamamak.

Bölüm üç:

Damarına basmak...

"Yani," dedi Yunus büyük bir heyecanla yüzünü bana döndüğünde. "Hayvan gibi kıskandırmak."

"Gerçekten yazmaya devam edecek misin?" diye sordum yüzünü tekrar kağıda döndüğünde. Resmen bana uygulamam için maddeler hazırlıyordu.

"Tabii ki," dedi anında. "Senin yolundan şaşmaman için bir rehbere ihtiyacın var çünkü salaksın. Barış a dese atlayacaksın kucağına." Omzuna bir tane yapıştırdım.

"Atlamayacağım bir kere!"

"Atlarsın sen biliyorum. Safsın kızım. Dayanamıyorsun çocuğa, eriyip gidiyorsun. Gözümle gördüğüme mi inanayım sana mı?"

Çatık kaşlarımla elimi uydurma dercesine salladım.

"Ben senden ilişki tavsiyesi neden alıyorum ki? Daha önce ki tavsiyelerinin nasıl olduğunu gördük."

Güldü. "Daha önce tavsiye mi verdim sanıyorsun? Hepsini senden ayrılmaları için yapıyordum."

Duyduklarım karşısında ağzım bir karış açıldı ve ellerimi göğüsümün altında birleştirdim. "Bu yüzden mi benim uzun ilişkim olamadı?"

"Ne yüzden sanıyordun?" dedi aynı gülüşle. "Arada tehtid ettiğim de oluyordu çocukları. Hatta birine para vermiştim."

Ne tepki vereceğimi merak ediyormuş gibi bana alttan alttan bakışlarını gönderirken ensesini kavradım. O makyaj masamda oturmuş onun deyimiyle ilişki rehberi hazırlarken ben yanında ayakta onu izlediğim için o aşağıda ben yukardaydım. Ensesini kavradığım gibi yanağını masayla buluşturdum.

"Salaksın Yunus, salak!"

"Bıraksana kızım!" dedi ben yüzünü masaya daha fazla bastırırken.

"Bunca zamandır işime karışıyordun," dediğimde ensesindeki elim saçlarına doğru gitti ve çekiştirdim.

"Açelya!" diye bağırdı sinirle fakat umurumda değildi.

"Ya Gökhan?" diye sordum elimi gevşettiğimde. Başını hafifçe kaldırdı ve mırıldandı. "Gökhan'da..."

Tekrardan - bu sefer daha sert bir şekilde - ensesini tutup başını masaya yatırdığımda eş zamanlı olarak ona bağırmıştım.

"Ondan gerçekten hoşlanmıştım! Geber Yunus!"

"Kimden gerçekten hoşlanmıştın?" duyduğum sesle hızla arkamı döndüğümde Yunus'ta aynı şekilde dönmüştü.

Barış Alper, odamın kapısında dikilmiş bizi izliyordu.

"Aa, gelsene Barış. Sohbet ediyorduk bizde." ona yandan ters bir bakış gönderdiğimde Barış içeriye doğru adımladı ve onu cevapladı.

"Daha çok dayak yiyor gibiydin ama..." dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemi engellediğimde Yunus'un imalı bakışları altında ezilmiştim. Barış armut koltuklardan birine oturduğunda bende diğerine geçtim, Yunus'ta sandalyesinde yayıldı.

"Açelya'cımla ufak bir anlaşmazlık yaşadıkda." dedi imalı imalı.

"Ne konuda?" diye sordu Barış.

"Gökhan," dedi hiç tereddüt etmeden. "Açe'nin flörtü,"

Yüzümü buruşturarak ona baktım, ne yapmaya çalışıyordu ki? O çocukla konuşmayalı aylar olmuştu.

civciv | barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin