#Kardeşim olmanı istiyorum#

74 9 203
                                    

Dedim Jeongin'in geçmişi farklı günler atmak saçma olur devamı da burada.

(NOT: Aynı kelimeleri yakın cümlelerde veya bir cümle içerisinde kullanmaktan nefret ederim ve sinirimi bozar ama bu bölümlük anlatırken bunu bol bol yapabilirim.)

5 SENE ÖNCE (Jeongin'in Geçmişi)

YAZAR
"Burası da bahsettikleri kadar varmış, ne kadar da geniş içerisi ama biraz pis sanki." deponun içerisine aralarında boşluklar olacak şekilde konmuş balyaları gösteriyordu Changbin. Yanında sessiz duran bedene çevirdi bakışlarını. "Sende amma sıkıcısın."

"İvi ivi levi levi..." Hyunjin anlamsız kelimeler mırıldanarak etrafında gezdiriyordu gözlerini.

Birden kolunu Changbin'in göğüs hizasına uzatarak ilerlemesini engelledi, bakışlarını buluşturmadan konuştu. "Sence Jisung'u da beklesek mi?"

"Hayır..."

"İyi o zaman..." dedi elini indirirken. "Seni öcüler yerse karışmam."

Göz devirmişti Changbin. "Hyunjin çocuklaşmayı bırak, hem cinler olsa Jisung ne yapabilir?"

"Belki ona musallat ettirir de kaçardık." yanındaki yaptığı şakaya gülmediğinde ciddileşti. "Kalabalık olsak daha iyi olur diye dedim, sen de biliyorsun lanetli yerlere giden polis veya jandarmaların başlarına ne geldiğini."

"Cin var mıdır sence burada?"

"Bilmem ama oladabilir. Etrafından geçenler sürekli bir silüet gördüklerinden ve eve girdiklerinde birinin kendilerine zarar vermeye çalıştığından bahsediyor."

Metal de yankılanan sesler ile oldukları yerde hareketsiz durdular. Sanki birisinin adımları gibi ritmik sesler çıkıyordu, etrafta herhangi bir metal görmediklerinden sesin kaynağını bilmiyorlardı.

"Burada yoksa o zaman..." Changbin kendi kendine mırıldanıyordu. "Yukarıda..." Başını kaldırdığında gördüğü şey ile Hyunjin ile kendisini kenara attı.

"Kalk üzerimden!" Hyunjin'in bağırması ile üzerinden kalkarak az önce durdukları noktaya baktı.

Ahşaptan bir kutuya benziyordu baş kısmı ve ona bağlı uzun bir sap vardı, tavandaki metal çubuklardan o tahta başlığa atlayan adamı gördüklerinde anladılar; aradıkları kişi oydu.

"Size bir şans veriyorum, hemen benim bölgemden gidin yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim."

Changbin'in elini arkasına uzattığını farkederek kendisi de cebindeki demir tel bağlı yuvarlak başlığı çıkardı. Changbin silahı ile birkaç el ateş ederken cebinden çıkardığı şeyi çembersel önünde çembersel hareketler oluşturacak şekilde çevirerek sağa-sola atlıyordu. Changbin ya Jeongin'i tutturamıyordu ya da tutturdukları sürekli dönen metale çarparak geri sekiyordu.

Silahını hızla geri cebine koyarken o farkedemeden Jeongin elindekini Hyunjin'e savurmuş ve onun kolları ile beraber beline dolanmış teli çekerek kendi etrafında dönerek düşmesini sağlamıştı.

Ardından boşta kalan teli iki ucundan tutarak Chanbin'e atmıştı, beden içeride kalacak şekilde telin iki tarafı göğüs kısmına denk geldiğinde Jeongin kendi etrafında biraz dönerek onu duvarın olduğu tarafa savurmuştu.

Changbin duvara çarpması ile tekrar ayağa kalkmaya çalıştığında karnına atılan kuvvetli bir tekme ile tekrar duvara sabitlendi. Jeongin ayağını çekmeden çenesini işaret ve başparmağı arasında sıkıca tutarak kaldırtmıştı başını. "Tek yapabileceğin bu mu?"

Suç ve Adalet /CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin