SEUNGMİN
"Ahh..." Karnımda hissettiğim ağrı ile açtım gözlerimi, suyun içindeki ellerimle küvetin tabanından destek alarak yukarı çektim kendimi.Ben burada mı uyudum? Neden uyuyacağımda odama gitmedim? Banyoda ne işim var? Gerçi şuan bunların bi önemi yok...
Karın ağrısını görmezden gelmeye çalışarak kenarlardan destek aldım ve küvetin içinden çıkarak kapı arkasındaki havluyu belime sardım.
Odaya döndüğümde dolaptan kıyafet seçiyordum ki parmaklarımı farkettim, uçları buruşmuş haldeydi.
Tekrar hissettiğim sızlama ile beraber karnımda getirdim parmaklarımı, tenim buz gibiydi ki bu neden üşüdüğümü de açıklar nitelikteydi.
BANGCHAN
Derin bir nefes vererek önüme döndüm, Seungmin hala gelmemişti. Kahvaltı hazırlarken arada bir onu görmeyi umarak arkama bakıyordum ancak her seferinde aldığım yanıt yalnızlıktı.Tencereyi masanın baş kısmına yakın bir yere koyduktan sonra önlüğümü çıkarıp ellerimi yıkadım ve onun odasına ilerledim.
"Seungmin..."
Kapıyı tıklattığımda bana cevap vermemesine rağmen adım seslerini duyuyordum, farkında olmadan kötü bir şey mi yaptım da bana cevap vermiyor...
Bir anda aklıma gelen fikir ile beni öldürmemesini umarak öksürür şekilde boğazımı temizledim ve kapıya iyice yaklaşarak seslendim.
"Uyandın mı karıcım..."
Sesler birden kesilmişti, tam umudumu kesmiş aşağıya inecekken kilidin açıldığını duydum. Yüzünü görmemle beraber gülümsediğimde o ciddi bir ifade ile bakıyordu, boğazımı sıkarak bağırmaya başladı.
"Ben sana öyle seslenmemeni söylemedim mi?! Seni- Bırak beni!"
Bileklerinden tutarak kollarını iki yana açmıştım ki vakit kaybetmeden dizlerinin biraz yukarısından bacaklarına sarılarak onu kaldırdım ve omuzuma alarak mutfağa ilerledim.
Sırtıma vuruyor olmasına rağmen çok güçsüzdü, nedense canımı yakmıyordu. Ayakları ise tekme atmaya çalışmasına rağmen bana çarpmıyordu, bir süre sonra kendisi de işe yaramayacağını anlayarak hareketsiz kaldı.
"Boğaz sıkma fetişin var galiba ama benim öyle bir fantezim yok." dedim gülerek.
Sandalyelerden birini tek elimle çektikten sonra omuzumdaki bedeni oraya oturtarak hemen yanındaki yere geçtim, yaptığım yemekten kasesine koyarak ona uzattım.
"O kapıları üzerime kitlemeye ve seslenmelerime cevapsız kalmaya devam edersen ben sana daha çok öyle seslenirim." Tam kasesini alacakken tuttuğum yeri sıktım ve kulağına yaklaştım. "Karıcım..."
Sinirlensin diye yine aynı şekilde hitap etmiştim ancak bu sefer hiçbir tepki göstermedi, kasesini önüne koyarak gülümsedim ama yüzüme bile bakmıyordu. Onu bu şekilde görünce benim de yüzüm düştü...
"Tamam bir daha öyle seslenmeyeceğim ama sen de bu şekilde davranma. Lütfen..."
Önüme dönerek konuşmuştum, sebebini bilmesem bile bu şekilde davranması ve o soğuk bakışları bir buz gibi kalbimi donduruyordu.
...
Birkaç dakikanın ardından ona döndüğümde gözleri kendiliğinden kapanıyor gibiydi, halsizce yemeğini yemeye devam ediyordu.Aniden yüzünü ekşiterek karnını okşamaya başlamıştı. "Chan, ağrı kesici var mı?"
"Tabiki, hemen getiriyorum." Hızla olduğum yerden kalkarak dolaba yöneldim, içinden aldığım paket ile beraber bir bardağa su doldurarak Seungmin'e getirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suç ve Adalet /CHANMİN
FanfictionSon zamanlarda yükselişe geçmiş benzer cinayet vakalarını araştıran Bangchan ve kurban sayısını giderek arttıran Seungmin. Elindeki otopsi raporu ve yüzündeki gülümseme ile konuştu Bangchan. "Kendin hakkındakileri saklamakta bu denli başarısız oldu...