Dürüst Olalım

50 10 216
                                    

FELİX
"Hey Seungmin, ben geldim!"

Odaya girdiğimde çekinik bakışlarını üzerime getirdi, koltukta oturuyordu. Canı sıkılıyor olmalıydı ve belki bu sıkılmışlıktan belki düşüncelerinden kaçmak için dışarıyı izliyordu.

Elimdeki ufak tepsi ile yanına gelerek tepsiyi yatağa koydum ve koltuğa oturdum, elimdeki iğneyi kınından (kapağından) çıkarmadan gösterdim. "İlacını iğne ile uygulayacağım, canın çok yanmayacak. Tamam?"

"Tamam..." dedi fısıldar gibi bir sesle. Korkak bir çocuk gibi davranıyordu, gerçekten bu mu Chan'ı öldürmeye çalışmıştı? Bu mu Chan'ın ayak bileğini kırmıştı? Konuştukça çenesinde acı hissettiği için mi sessizdi? "Seungmin, yemek nasıldı?"

"Güzeldi ama..." dedi ancak bir süre durakladı, söyleyipte söylememek arasında gibiydi. Çenesindeki sargıyı gösterdi, konuşurken de yemek yediğindeki gibi acı hissediyor olabilirdi.

Oda içerisindeki lavaboya giderek ellerimi yıkamaya başladım. "Çok kötü ise ağrı için krem yazayım, ister misin?"

Ellerimi yıkadıktan sonra hemen kenarımdaki peçete ile ellerimi durulayarak musluğu kapattım ve yan taraftaki antiseptik solüsyondan sıktım. Elimdeki sıvıyı yayarken cevap vermemişti, şizofreninin belirtileri arasındaki gibi sosyallikten kaçma tavrı vardı ama bu kadar düşük seviyede olması pek normal gelmiyordu.

"Ben sana kremden yazarım ama şimdi..." dedim tek kaşımı kaldırarak. Bıraktığım tepsideki eldivenleri elime giyerek pamuğu sol elimin yüzük ve serçe parmakları arasına aldım, gülümseyerek sesimi incelttim. "İlaç zamanı!"

İğneyi sağ elime almışken yanına oturdum. "Seungmin şimdi ya kalçanın yan tarafına ki belinden biraz aşağısı oluyor, oraya yapacağım ya da bacak üzerine yapacağım. Tahmin ederim ki sen de kalçalarını biraz bile olsa açmak istemezsin..."

Başını hızla evet anlamında salladığında güldüm, tepsi üzerindeki yeşil örtüyü ona verdiğimde mahremiyeti için olduğunu anlamıştıki bel hizasının biraz yukarısına sararak kumaş altından pantolonunu dizine kadar indirdi.

...
(Söz konusu bildiğim konu olunca nasıl da bölge işaretlemesine kadar anlatıyorum, görün şimdi.)

Sol elimle bacağın üst kısmından yaklaşık on santim kadar aşağısına dokundum, başparmağımı orada tutarken aynı elimin serçe parmağını ise diz kapağından yaklaşık on santim kadar yukarısında koyarak elimi hafif yana yatırdım.

Şimdi en eğlenceli kısıma gelmişti sıra, bu iki parmağım arasında kalan bölgede enjeksiyon yerini... Rectus femoris'i bulmak...

(Vastus lateralis, rectus femorisin hemen yanında ancak bu ikisinden rectus femoris daha uygun geldi. İkisi de kas ismi bu arada...)

Hayali çizgilerle bu bölgeyi enlemesine ve diklemesine üç parçaya bölerek yaparlardı ki ben dokuz boşluklu XOX oyun alanı hayal ediyordum.

Bu boşlukların en ortada kalanının olduğu bölgeyi gözlerimle buldum ve bakışlarımı oradan ayırmadan alkolle ıslattığım bir başka pamukla orayı içten dışa doğru bir hareketle sildim.

Seungmin zayıf olduğundan dolayı o bulduğum bölgeyi iki tarafından hafif sıkarak yastık haline getirdim, bu şekilde iğne daha derinde damarlara gitmek yerine kasa denk gelecekti. Sağ elimdeki iğnenin kınını başparmağımla hafif iterek çıkardım ve iğneyi kalem tutar gibi tuttum.

Seungmin doğrudan beni izliyordu ki ona seslendim. "Şimdi sakinleş ve derin nefes al."

İğneyi dik açıyla ne çok hızlı ne çok yavaş batırdığımda canının az da olsa acıdığını örtü üzerinde parmağının hafif oynamasından farketmiştim. Sağ elimi hiç oynatmadan sol elimle tuttuğum deriyi gevşettim ve enjektörün piston kısmını hafif geri çektim, ilaç olan kısıma kan gelmemesinden anlamıştım ki işlemde sorun olmamıştı.

Suç ve Adalet /CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin