Benden Kurtulman İçin

49 7 210
                                    

SEUNGMİN
"Madem dürüst olacağız o zaman sana şunu söyleyeyim." Bakışlarımızı buluşturdum. "Seni eninde... sonunda... öldüreceğim Bangchan."

Alaylı bir ifade kondurdu yüzüne. "O günü bekliyor olacağım, Seungmin... Ama öldürmeden önce merakıma bir son versen diyorum..."

Tek kaşımı kaldırarak ona baktım, hala o cinayetlerle mi uğraşıyordu yoksa... Hepsi ölmeyi hak eden pisliklerden birkaç tanesiydi ve dünya onlardan kurtulmuştu...

"Neden yaptın? Kendini adaleti sağlayacak biri olarak görecek kadar aptal mıydın?"

Söylediği sorudan ziyade hakaret etme amacı taşıyordu, madem bu şekilde davranacaktık öyleyse bende ona sözde soru sormalıydım. "Peki sen? Adaletin varlığına inanacak kadar ahmak mısın?"

"Adalet için kurulmuş bu kadar kurum ve bu kurumlarda çalışan, emeği geçen yüzlerce kişi var." dedi, evet tam da beklediğim gibi savunmaya geçmişti; gereksiz bir savunma...

"Haksızların cezalandırılması için uğraşılıyor; insanların ne ve kim olduğunun hiç bir önemi yok tüm suçlular cezalandırılıyor. Ne din ne ırk ne cinsiyet farketmiyor."

"İşte burada haksızsın." dediğimde tek kaşını kaldırarak bana baktı. Başımı iki yana salladım ve "Hayır..." dedim. "Adalet sadece söz konusu mağdur erkek ise var, kadınlar için aynı şeyi söyleyecek kadar kör olduğunu söyleme bana."

Cevap vermesine bile fırsat vermeden devam ettim. "Daha birkaç sene öncesinde ölesiye dövülmüş kadını bile kocasını yargılamak yerine barıştırmaya çalışmıyor muydunuz? Halen daha size sığınmış isteği dışında evlendirilmeye çalışılan kız çocuklarını ailesine geri götürmüyor musunuz? Bir erkek karısına akıl almaz işkenceler ederken susupta kadın kendini korumak için çantasını kullanınca o çantayı silahtan saymıyor musunuz?"

Nefeslerim hızlanmaya başlamıştı, konuşurken kelimeleri düşünecek halim bile yoktu; gözümün önünde beliren cümlelerle başaçıkmaya çalışıyordum. O soluk yazılar, gözyaşlarıyla ıslanmış sayfalar gitmiyordu önümden...

"Yalan mı?" dedim boğazım sıkılıyormuşcasına bir baskı hissederken. "Tecavüz vakalarının bile üstünü kapamıyor musunuz? Küçük çocuklar bile istismara uğrarken bunu görmezden geliyorsunuz, söz konusu erkekler olmadığı sürece yazılı olmasına rağmen hiçbir kanunu uygulamıyorsunuz... Yapmıyorsunuz... Hiç bir şey yapmıyorsunuz..."

Burnumda bir boşluk hissettim, çok daha rahat nefes doluyordu ciğerlerime ama hızla dudaklarıma ulaşan bir ıslaklık vardı...

Kulaklarımda bir çınlama vardı ama çok geçmeden sona erdi, gözümün önündeki görüntüler de kaybolmaya başladı.

Karşımdaki beden sanki bir şey söylemeye çalışıyor gibi olsa da sesi bana ulaşmıyordu...

Görüşüme gelen yazılar kayboldu, o satırlar gitti ama bununla beraber etraf ta kararmıştı sanki...

"Sözde adaletinizden nefret ediyorum..." diyebildim son gücümle, üzerine düştüğüm yumuşaklığı hissetmeden önce.

JEONGİN
"Neler düşünüyorsun?" dedi kalın ama sakinleştirici bir ses. Gelen Felix'ti, hemen yanıma oturdu ve o da aşağıya doğru sarkıttı bacaklarını.

Hastanenin çatısındaydık, dışarıda neredeyse kimse kalmamıştı bizden başka bu güzel havanın tadını çıkartacak... Her zamanki gibi esiyordu rüzgar, saçlarımızı savurarak...

"Neden dalgınsın?" dedi bu sefer dirseğiyle hafif beni dürterek.

"Sadece düşünüyorum..." dedim ona. "Changbin-hyung ile konuşuyordum ancak bir anda gülümserken ağlamaya başladı."

Suç ve Adalet /CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin