Alfred

51 8 69
                                    

SEUNGMİN
"Chan bana bir şans daha verir misin? Lütfen, söz veriyorum bu sefer neler olduğunu anlatacağım."

Uzun süredir yalvarmama rağmen tek cevabı sırtını dönüp gitmek olmuştu.

"Dur gitme!

Peşinden koşmama rağmen ona yetişemedim, neden onca adıma rağmen olduğum yerde sayıyor gibiyim...

"Chan lütfen, Chan!"

Suratıma çarpan bir soğukluk hissettim ve çok geçmeden nefesimin kesilmesi ile gözlerimi araladım, az önceki gördüklerim rüyaymış beni uyandıran şey de yüzüme atılan su...

"Evine hoşgeldin Seungmin, bayadır yoktun."

Bu sesi tanıyordum, yıllar öncesinden kalma eski bit tanıdıktı... "Ne istiyorsun?"

"Seni istiyorum..." dedi elindeki şırınga içerisindeki sıvıyı beyaz toz dolu pakete boşaltırken. "Tekrar bana katılmanı istiyorum."

"Reddedeceğimi biliyorsundur." Söylediğim cümleye karşılık olarak sırıttı ve pakette oluşan homojen karışımı enjektörün içine geri çekerek konuştu. "Neden yoksa uykunda ismini sayıkladığın kişiye aşık mı oldun?"

"Bu seni ilgilendirmez!"

Sesimi yükseltmem ile beraber kaşları çatılmıştı, gürültü sevmediğini bilmeme rağmen bağırmaktan çekinmemiştim ki sakinleşmeye çalışır gibi yumruğunu sıktı.

"Evet ilgilendirmez, bu yüzden sana seçim hakkı sunmuyorum. Ya isteyerek ya da zorla bana katılacaksın."

YAZAR
"Senin o pis işlerine dahil olmam Alfred."

Yaşlı adam bu sefer konuşmaya ihtiyaç duymamış ve sandalyeye bağladığı bedenin bacağına saplamıştı elindeki iğneyi.

Mavi renkli sıvı damarı içine boşaltılırken oluşan yanma hissi ile gözlerini yummuştu Seungmin.

Çok geçmeden iğne bir çırpıdan geri çekildiğinde kapı açılmıştı, Seungmin bu sırada o göremiyor olsa da gelen kişinin ayak seslerini duyuyordu.

"Onu getirdik efendim..."

"Peki, çekilebilirsin." Alfred söylemenin yanı sıra başıyla da onaylayarak Seunmin'e döndü tekrardan.

Bağlı beden dizindeki acıyı görmezden gelerek sordu. "Yine kimi gözüne kestirdin sen?"

Alfred plastik eldivenlerini giyerek kapıya yaklaştı, odadan dışarı çıkmadan hemen önce cümlesini tamamlamış ve ardından kapıyı kapatmıştı. "Hyunjini..."

HYUNJİN
"AAAAA! UZAK DUR BENDEN!"

Ellerimin zincirlendiği duvar üzerinde bana yaklaşan böcekten uzaklaşmaya çalışsam bile kıpırdayamıyordum.

Karşımdaki kapının açılması ile umut dolu gözlerle baktım o tarafa, içeri giren kişi çokta uzun olmayan bıyıklı ve zayıf bir adamdı ki yaşlı olduğu kıllarının beyazlığından anlaşılırdı.

"Böcekten mi korkuyorsun?" dedi hemen önüme gelip o böceği eline alırken. Siyah renkteki minik şeyi iki parmağı arasında sıkarak parçalarına ayırdı ve bana baktı. "Korkman gereken başka şeyler de vardı."

Cebinden bir kaç fotoğraf çıkartıp teker teker göstermeye başladı. Felix ve benim olduğum anlarda çekilmiş fotoğraflardı ki içinden biri benim robot resim çizdiğim andı. Galiba Seungmin'in dikkat etmem gerektiğini söylediği kişi buydu...

"Bir sözün de vardı, değil mi Hyunjin?" Masasına ilerledi ve çekmecenin içinden bıçağını çıkartırken devam etti. "Polissin sonuçta değil mi? Meleğin dışında kimse sana zarar veremez? Bunu denemeye ne dersin?"

"Sen tüm bunları nereden biliyorsun?"

Fotoğraflarımızı çekmiş olabilirdi ancak benim Felix ile arabadayken konuştuklarımızı... Onları nereden biliyor?

"Sence bunun bir önemi var mı Hyunjin?"

Bana iyice yaklaştığında sertçe yutkundum, bıçağın metal ucunu elim üzerine sürterken konuştu. "Öncelikle sana herkesin resminin çizilmeyeceğini öğretelim..."

..........
Merhaba...

Evet bu şuanlık sondu, biraz saçma ve kısa bir son oldu...Bir süre yeni bölüm gelmeyecek ki bu arada eski bölümleri okuyarak neden artık yazdıklarımı beğenmediğimi anlamaya ve düzelmeye çalışacam.

Bunun devamı yeni bir ficte olacak ve o fic'in adı "İKİNCİ BİR ŞANS"

Fic ismi bulmakta kötüyüm, idare edin.

Ne zaman yeni bölüm atacağımı bilmiyorum ki gerçi o zamana kadar diğer ficlerime de bakabilirsiniz.

Neyse babbays...



Suç ve Adalet /CHANMİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin