Gece aldığım mesaj ile evden çıktım. Sinem, geldiğini ve sitenin sonunda beklediğini söylüyordu. Yağmur şiddetli bir şekilde yağıyordu. Tam ihtiyacım olan şeydi. Bu durumda yağmurda ıslanmak beni rahatlatacaktı. Tüm stresimi damlaları ile beraber akıtacaktı sanki. Sadece hırka giydim ve kapşonu takmadım. Adımlarımın her birini kararlılık ile atıyordum. Yapacağım şeyin tehlikesi umurumda değildi. Hiç beklemeden adımlarımı atacak ve yolu bir şekilde bitirecektim. Yolun sonunda ne olduğum değil ne olacağıydı önemli olan. Bu düşünceler içinde kendimi bir süper kahraman gibi hissettim. 1.60 boyum ile kalkıştığım iş komikti aslında. Belki kendi planıma düşecektim. Belkide her şeyi mahvedecektim.
Karanlıkta, sokak lambasının altındaki iki siyah Hummer'ı farkettim. Hiç gizlenmemişti. Kapısında 'LYE' yazan arabaların orta yerde olması beni biraz korkutmuştu. O arabaya girdiğimi biri görürse kesinlikle kendimi haklı çıkaramazdım. Adımlarımı yavaşlatıp tedbirli bir şekilde etrafı kontrol ettim. Karanlıkta hiç bir insan göremeyince arabalara yaklaştım. Bir tanesinin kapısı açılınca ona bindim.
"Merhaba İpek'çim." O kadının ağzından çıkan adım, kulağıma iğrenç gelmişti.
"Merhaba Sinem Hanım."
"Evet, anlatacak şeylerin var öyle değil mi?"Diye sordu beklenti içinde.
"Ben karar vermeden önce sizinle konuşmak istedim."
"Umarım o kadar yol gelen bizi boş göndermezsin." gülümsedi.
Bende ona karşılık gülümsedim. "Siz aşıyı neden istiyorsunuz?"
Kadın bir anda ciddi oldu. "Her zehrin bir panzehiri vardır, değil mi? Bizde aşıyı elde edip nasıl yapıldığını çözeceğiz. Sonra da Letalları insan yapacak aşıyı üreteceğiz. Yani bunun ardında kötü bir amaç yok." Kadının dediklerine inansam mı bilemedim. Doruk'un dediklerine benzemiyordu. Doruk'a sonuna kadar güveniyordum ama yanlış biliyor da olabilirdi.
"Sizin doğru söylediğinizi nereden bileceğim?"
"Bunun dışında hangi amaç ile kullanabilirim?"
"Aşının çok değerli olduğunu biliyorsunuz. İnsanlara uzun bir yaşam sunabilir. Ve eminim ki zengin insanlara satarak baya bir gelir elde edebilirsiniz."
"Burada ticaret ile uğraştığımı mı düşünüyorsun gerçekten?"
"Sadece güvenceye alıyorum."
"Emin ol aşı bizim elimizde güvende olacak. Belki farkındasındır, Letallar savaş planları yapıyorlar. Geçende olan şeyi biliyorsun değil mi?" diye sordu.
"Neyi?" diye soru ile karşılık verdim.
"LYE'nin tesisine saldırı düzenlendi."
Gözlerim kocam açıldı. "Letallar mı yaptı?"
"Evet." başı ile onayladı. "Ve aralarında Doruk'un arkadaşları da vardı."
"Siz Doruk'un arkadaşlarının nereden tanıyorsunuz?"
"Boşver."
"Kimdi peki?"
"Şu sarışın kız ve bir çocuk daha."
"Ekim ve Cem'den bahsediyorsunuz galiba."
Omuz silkti. "Kısaca seni ayakta uyutuyorlar. Sen sadece Doruk kendini iyi hissetsin diye varsın. Senin bildiklerinin hiç biri doğru değil. Doruk ve diğer tüm Letalların tek amacı var. İlk önce LYE'yi ortadan kaldıracaklar. Çünkü biz onlar için bir engeliz. Sonra da insanlığı yok edecekler." dedi. Ama Ekim ve Cem öyle bir şey yapmış olsa bile bu Doruk'un kötü olduğu anlamına gelmezdi. Çünkü o bana insanlığı koruduğunu söylemişti. Hem kötü bir amacı olsa aşıyı bunca zaman elinde tutmazdı. Kadın, kuruyan ağızını ıslatmak için şişeden su içti sonra tekrar konuşmasına devam etti. "Ama tüm çalışanlar sana minnettarız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Aya Aşık Olur
FantasyHayatım boyunca kaçarak yaşadığım hayatım annemin ölümü ile daha bir çıkılmaz hale gelmişti. Yeni bir hayat için, annem ve babamın daha önce yaşadığı yere, Sakarya'ya gitmiştim. Her şeyin daha güzel olacağına inanırken kaçınılmaz bir sırrın ortasın...