Efes çizgiyi geçip insanların arasından geçip garaja gitti birkaç dakika sonra geri dönmüştü yanıma gelip kulağıma eğildi "ödülümü istiyorum" Efes ile birlikte olmak aklımın alamayacağı kadar heyecan verici geliyordu bana ama nasıl olacaktı Murat ne olacaktı (Murat önemli unutamayız)
Efes nefesini kulağıma verdiğinde titremiştim "Burada yapamayız biliyorsun olmaz" Barış daha yarışmamıştı onu beklemeliydik burda tek başına kalamazdı
Efes kendinden geçmiş gibi benden ayrılamıyordu kulağımın dibindeydi nefesini verip duruyordu tenime değen her bir nefesi beni dahada kendimden geçiriyordu onu istiyordum
Efes gülümseyip bedenini uzaklaştırdı benden "belki sonra" Diyip kalabalığa karıştı alınmışmıydı Barışı aradı gözlerim onun yarışa girmesine daha saatler vardı bizim kadar iyi sürerdi motoru ama asla iyilerle yarışmaz hep en sondaki kişiyle yarışırdı onu hep beklerdik ama bugün beklemeyecektim
Kalabalığın içinde onu aramak uzun sürmüştü en sonunda onu bulduğumda "Biz gidiyoruz anahtarı ver" Arabanın anahtarını çıkarıp verdiğinde "nereye amına koyayım beni bekleyin" Derin bir nefes verdim "Yağız seni bırakır veya Volim'i ara gelsin alsın seni gittik biz" Barışa bakmadan ayrıldım yanından şimdi sıra Efes'i bulmaktaydı
Etrafa bakınmaya başladım Efes'i bulmak daha kolay olmuştu ama çoktan bir saat geçmişti Efes bar kısmında oturmuş birşeyler içiyordu onu burda bulduğuma şaşırmamıştım ama yanında biri vardı ve onunla konuşuyordu Efes insan sevmezdi yani fazla arkadaş canlısı değildi kimdi bu kız
Efes'in yanına gidip kolumu omzuna attım içmişti "Efes gidelim mi" Bana bakıp konuştu "birazdan gideriz gel birşeyler iç" Yanına oturdum Efes bana bakmıyor sadece o kızla konuşuyordu "Efes bana bakar mısın" Dediğimde gülümseyip bana baktı "Efendim yavrum" Demişti ama anında kafasını o kıza çevirecek gibi olduğunda durdurdum onu "ben sana evde daha güzel içkiler veririm gidelim hadi" Kıskanıyordum ne olmuş yani
"Eylül ile konuşuyorum Yiğit sonra gideriz eve" Sarhoş muydu yoksa başka bir şey mi içmişti anlamıyordum ama kafası iyiydi orası belliydi "Efes hadi canım hadi" Beni dinlemiyordu tekrar Eylül'e döndü
Pes etmiştim yerime oturup birşeyler içerken onların konuşmalarını dinliyordum "hahaha Efes ya çok komiksin" Demişti Eylül "sende öyle" Güldü Efes "Eee Efes sevgilin var mı" Efes kafasını bana çevirdiğinde gülümsedi ve Eylül'e döndü "Sevgilim yok Eylül yaa isterim ama olsun şöyle huyu huyuma boyu boyuma taş gibi birini" Sevgilim olamaya bilirim ama bu gece benimlesin gerizekalı hoşlanıyoruz biz birbirimizden diyemedim ama içimden neler neler diyordum
"Efes ya bu gece bana gelsene" Efes biraz sessiz kaldı bende ne diyeceğini merak etmiştim hele bir kabul etsin "Yok Eylül ya belki başka zaman numaran var zaten bende ararım buluşuruz" Eylül kafa sallayıp ayağa kalktı Efes'in yanağını öpüp yanımızdan ayrıldı Efes'te bana dönüp konuştu "Hadi gidelim"
Ayağa kalktığımda onu beklemeden yürüyordum taki belimde hissetiğim el ile durana kadar "yavaş be güzelim ne bu acele" Elini belimden çekmeden yavaşça arabaya doğru ilerledik o yolcu koltuğuna bende sürücü koltuğuna oturmuştum
İkimizde konuşmuyorduk bir ara Efes'in uyuduğundan bile şüphelenmiştim ama uyumuyordu beni izliyordu birinin beni izlemesi beni her zaman gererdi ama Efes o beni izlediğinde mutlu oluyordum beni önemsediğini hissediyordum
Evin yolunu çoktan geçmiştim Efes bunu fark etmiş olacakki uzun zamandır aramızda olan sessizliği bozdu "ilerden sağa dön evin yolunu geçtin" Dönemecide geçtiğimde Efes bana garip bakıyordu "Nereye gidiyoruz" Ona her şeyi anlatmanın zamanıydı ilerde birşey olursa bunları bilmeye hakkı vardı o günkü gibi üzemezdim ne onu ne Murat'ı
Yol biraz sonra bitmişti ama benim fark ettiğin bir şey vardı bir araba bizi takip ediyordu ve bu araba onun arabasına çok benziyordu araba önümüze kırdığında durmak zorunda kaldım Efes yerinden doğrulmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu bende onun gibi şaşkındım kimdi bunlar
Murat'tan
Düşündüğüm gibi olmadı hatta tam tersi oldu yaptığımız dövüş yaklaşık iki saattir aralıksız sürüyordu diğerlerine göre daha kısa olacağını söylemiştim ama Öküz harbiden Öküzdü yani adam bayılmıyordu
Kurallara kısa bir göz atmıştım biri ölene veya bayılana kadar dövüş devam ederdi ama ikimizinde ölmeye niyeti yoktu yani şahsen benim yoktu ama onu bilemem (Murat'ın ilk bölümden bu yana değiştiğini düşünüyorum önceden daha sertti sanki)
Öküz yere düştüğünde biraz bekledim arkamı döndüğüm an saldırabilirdi sunucu adam kafese girdiğinde önce nabzına baktı ardından ayağa kalkıp benim elimi kaldırıp kazandığımı açıkladı
Öldü mü diye merak ediyordum ama bunu öğrenmesem daha iyi olurdu Eres'in yanına gidip oturdum "Oğlum yapma böyle şeyler sana uydum geldim buralara ama olmaz bize ters bunlar" Eres kafasını salladı "biliyorum abi bende zaten kafam karışıkken geliyorum sadece" Kafamı sallayıp soyunma odasına ilerledim
Dolabı açıp telefonumu çıkardığımda koridordan gelen seslere baktım bir adamı siyah poşete koymuş taşıyorlardı biri ölmüştü bayılanlardanmıydı yoksa Öküz ölmüş müydü telefonumu oturağın üstüne koyup adamların yanına gittim
Bana ters ters bakıyorlardı "Ne istiyorsun" Demişti diğerine göre daha yapılı olan adam "poşetteki kim" Sakın bir ses tonuyla sordum "Öküz" Adam başka birşey demeden poşeti sürükleyerek yanımdan geçirtiler arkalarından bakarken yanıma Eres geldi "abi gidelim hadi" Yerimden kıpırdayamıyordum onu ben öldürdüm masum birini öldürdüm "ölmüş" Baktığım yere bakmıştı Eres yüzünde pek duygu yoktu gerçi benimde yoktu ama üzülmüştüm sanırım sonuçta o masumdu
Eres soyunma odasına girdiğinde peşinden girdim Eres telefonuna bakarken birden yerinden doğruldu "Komutanım şimdi birşey diyeceğim size ama endişelenmeyin" Üstümü değiştirmiş oturuyordum Eresin sözleri üzerine bende yerimden kalktım "söyle Eres" Yutkundu
"Şöyle Yiğit ve Efes motor yarışına katılmış ve kazanmışlar ama" Hastaneden yeni çıkmışlardı yarışa katıldılarsa kesin uyuşturucuda kullanmışlardır bu çocuklar nerden bağlandı bu illete anlamıyordum "devam et Eres ama ne" Ses tonu değişmişti gerilmiştim "yarıştan çıktıktan sonra bir araba kesmiş önlerini şuan bizimkiler yerlerini tespit etmeye çalışıyor ve onları kaçıranın Serhat olduğunu düşünüyoruz"
Adamın ismini duyunca Erese baktım ve konuştum "iki dakikan var giyin gel acele et yoksa seni beklemeden giderim" İkimizde duş almıştık sadece o çıplak durmayı tercih etmişti üstünü hemen giyip arabaya doğru ilerledi "Komutanım en son arabadan sinyal kuzey otoyolunda alınmış oraya sürüyorum" Dediğinde kafamı salladım Kuzey otoyolu Serhatın dağ evine giden yoldu
Eres'e bunu söylediğimde otoyola geldiğimizde benden evin yolunu tarif etmemi istedi belki oraya gitmişlerdir diye buradan oraya yaklaşık bir saatlik mesafe vardı ve ben endişeden delirmek üzereydim belki cevap verirler diye Yiğit ve Efes'i arıyordum ama açmıyorlardı bende mesaj atıyordum
Murat: Umarım o piç size birşey yapmaz
Sizi alacağım ordan mesajımı görürseniz cevap verin
Herşeyi anlatacağım yeterki size birşey olmasın
İstediğiniz herşeyi yapacağız
Ne isterseniz alacağım size lütfen zarar görmeyin
Yiğit'in hep istediği ama benim arabada açmadığım şarkıları bile açaçağım
Efes'in içmek istediği ama ekşidir diye içemediği her bir içeçeğe tek tek şeker ekleyeceğim
Yanımda uyutacağım sizi göğsümden kalkmayacaksınız
Soluksuz gecelerimiz olacak birlikte
Sabahlara kadar birlikte olacağız
Biliyorsunuz duygularımı belli etmeyi bilmiyorum anlamıyorum bu sevgi işlerinden ama sanırım sizi seviyorum lütfen beni bırakmayın.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Son cümleler Murat'ın hayâlleri ve gözlemleri
Birşey itiraf edeceğim ben bu fic'e başladığımda hiç böyle hayâl etmemiştim başka bir konu ile yazmaya başladım sonra bir baktım üçlü ilişki yazıyorum kendime şaşırıyorum ama umarım okurken zevk alıyorsunuzdur
Oy verip yorum atarsanız sevinirim öpüldünüz 💋💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker Yari
RomanceUyuşturucu bağımlısı iki çocuk ikiside zor bir çocukluk geçirmiş özelliklede Yiğit peki bu çocuklar yani Yiğit ve Efes bir askere aşık olursa ne olur? Neler yaşarlar? En önemlisi 3'ü bir ilişkiye girip mutlu olabilirler mi? Bu hikaye onların hikayes...