Yaman Aydın

108 7 6
                                        

Nerede olduğumu bilmiyordum ne halde olduğumu bilmiyordum başımda inanılmaz bir ağrı vardı gözlerimi ise açamıyordum yeni yeni aklına gelen şeyler ile zorlukla açıldı gözlerim etraf karanlıktı tavanda yanıp sönen bir ışık vardı ama aydınlatmıyordu etrafı yerimde doğrulmaya çalıştım ama nafile

Efes neredeydi "Efes" Diye fısıldadım sesim çıkmıyordu "Efes" Dedim tekrardan ama ses yoktu zorlukla doğrulmaya çalıştım kalkamıyordum

Odanın içine biri girdiğinde kıpırdayacak gücü kendimde bulamıyordum "Yaman'ım nerdesin benim güzel oğlum" Yaman kimdi benden başka biri daha mı vardı bu odada

Adım sesleri yaklaştığında tam yanımda durdu biri dizinin üzerine çöküp eli ile saçlarımı sevmeye başladı "Oğlum benim unut geçmişini sil herşeyi sen bana aitsin Yaman Aydın" Bana mı diyordu Yaman diye ama benim ismim Yiğit

Cevap veremiyordum eli yüzüme indiğinde beni sertçe doğrulttu "Yaman'ım güzel oğlum şimdi söyle bana kimsin sen" Kimim ben "Yiğit" Diye fısıldadım ona doğru Serhat değildi karşımdaki "Hayır benim güzel oğlum Yaman senin adın Yaman Aydın" Kafamı zorlukla iki yana salladım "Yiğit Akay" Dedim Yiğit'ti benim adım Yiğit Akaydım ben Yaman değildim "Efes" Diye seslendim ama sesim ne kadar çıkmıştı orasını bilmiyordum

Yavaş yavaş gücüm yerine geliyordu karşımdaki adama baktım tepemizdeki sarı ışık beyaz olmuştu ampül'ü mü değiştirdiler yoksa başından beri aynı mıydı bilmiyordum sadece adamın yüzünü inceleyebildim daha önce görmediğim biriydi "Kimsin sen" Kendimden emin bir sesle konuştum "nerdeyim Efes nerde" Gülümseyip saçımı sevdi "Ahh benim güzel oğlum" Bana biraz daha yaklaşıp saçlarımı öptü ardından derin bir nefes çekti "Sana çeşitli işkenceler eşliğinde sana olan hayranlığımı anlatacağım ama biraz dinlenmen lazım hadi yemek ye" Sorularımı es geçerek yemek yemem için zorladı beni

Yemeğeceğimi anlayınca tepsiyi sertçe duvara doğru fırlattığında irkildim "Sana insan gibi yanaşıyorum yılların birikmişliğini gidermeye çalışıyorum ama sen ne yapıyorsun Efes diyorsun o piç'in mi orospusu oldun ha Serhat bitti şimdi onun mu altına giriyorsun" Gözlerim şaşkınlıkla açıldı "nerde Efes" Dediklerini duymazdan gelerek sordum ona birşey yapmış mıydı

Kafasıyla arkada kalan karanlığı gösterdi yüzünde ise bir sırıtış vardı Efes orda mıydı "ahh benim zavallı oğlum" Saçımı sertçe çekip öptü acıyla inlemiştim öptükten sonra saçlarımı okşayıp bir tokat attı "o tokat'ın acısını unutma çünkü sevgilin daha fazlasını çekecek" Odadan çıktığında karanlık tarafa doğru bakmaya devam ettim

Zorlukla ayağa kalktığımda yürümeyi unutmuş gibiydim ne zamandır baygındım karanlık yere doğru "Efes" Diye seslendim ses yoktu zorlukla yürüyordum her an bayılacak gibiydim karanlık kısmın tam önündeydim (anlatabildim mi bilmiyorum ama odanın iki kısmı var biri aydınlık diğeri karanlık olan kısıma aydınlık yerden ışık gelmiyor o yüzden Yiğit yanii Yaman o kısmı görmüyor) 

Hızla girdim karanlık tarafa tavana baktım bir ampul vardı elimi duvarda gezdirip ışığı açmak için bir düğme aradım bulduğumda düğmeye bastım etraf aydınlamaya başladığında birkaç dakikaya odanın için tamamen aydınlanmıştı ama benim az önce bulunduğum taraf karanlığa bürünmüştü

Bir tarafın ışığı yanarken diğer tarafınki sönüyordu etrafa bakınmaya başladığımda tam ortada tahtadan bir sandalye vardı üzerinde ise "Efes" Dedim aceleyle ardından ona doğru koştum önünde diz çöktüğümde yüzünü ellerim arasına aldım "Efes uyan" Üzerindeki tişört'ü çıkarılmıştı çıplak vücudu kan içindeydi yüzünde fazla yara yoktu dudağı ve kaşı patlamıştı ama vücudu

Efes çok kötü bir haldeydi ben yüzüme atılan o tokadın acısını çekerken Efes bu acıya nasıl katlanacaktı "Yiğit" Diye fısıldadı sesi çıkmıyordu "Burdayım Efes burdayım kendine gel lütfen" Kafasını kaldırmaya çalıştı ama ben tutmasam düşecekti "Yiğit" Dedi tekrardan sanki yanında olduğumdan emin olmak istiyordu "burdayım" Dedim

Asker YariHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin