Acı tüm bedenimi sarmıştı geçmeyede niyeti yoktu karnıma o demir sopayla vurmaya devam edilirken ölmek üzere olduğumu hissediyordum ağzımdan gelen kanlarda ölüme yakın olduğumun habercisiydi
Birkaç kere telefonum çalmıştı büyük ihtimal arayan Yiğitti yada kardeşlerim
Madem öleceğim o zaman size herşeyi anlatayım onları nerde gördüğümü Yiğit ve Efes isimli çocuktan nasıl etkilendiğimi anlatma vakti
Onları ilk bar'da görmüştüm üstlerine giydikleri feminen tarz kıyafetlerle ikiside çok güzel duruyordu saçları sarıya yakın olan çocuk ve Yiğit sanki bir melek gibi karşımda duruyorlardı
Bara girdiklerinde peşlerinden gidip onları izlemiştim akşama kadar içmişlerdi ama sarhoş gibi durmuyorlardı çıkmalarına yakın Yiğitin ikizi yani Barış uyuşturucu getirmişti o beyaz şeyi kullanırken onları izlemek zordu
Yanlarına gitmek istesem bile yapamadım ayaklarım yere çivilenmiş gibi olduğum yerde kaldım uyuşturucuyu aldıktan sonra çıktılar bar'dan Yiğitin peşinden gitmiştim o evine girdikten biraz sonra ona mesaj attım
Aşağı indiğinde gözleri kızarmıştı ne olduğunu sorduğumda ise gülmeye başlamıştı şuan salağa yatıyordum belki ama kötü olduğunu biliyordum o uyuşturucunun nelere yol açtığını da biliyordum
Dün akşam onlarda kalmıştım mesajlaşırken kalbini kırmış ağlamasına yol açmıştım ama kalbini almayı başarırdım onun yanına yani evine gitmiştim
İkimiz onun yatağında yatarken uyumadan önce söylediği tek şey beni bırakma olmuştu Yiğitten konuşmaya başladığımız zaman etkilenmiştim ama bu yeni çocuk sanırım Yiğit ve ona karşı bir his var ama bu hissin ne olduğunu bilmiyorum
Etrafta duyulan silah sesi ile kafamı zar zor kaldırdım bize bunca zaman işkence eden piçlerin tek tek yere yığıldığını gördüm dudaklarımda beliren ufak bir tebessüm oluştu
Silah sesleri bir süre daha devam etti durduğunda ise yanımıza adımlayan Türk askerlerinin sesini duydum "komutanım iyi misiniz" iyi miyim değilim "iyiyim ufak bir sıyırık sadece" dedim ve güldüm karşımdaki askerde ufak bir tebessüm edip ellerimi çözdü bacaklarım vücudumu taşıyamaz durumdaydı o yüzden ellerim çözüldüğü anda yere yığıldım
Asker çocuk hiç umursamadan diğerlerininde ellerini çözdü hepsi tek tek yere yığılırken Asker çocuk arkaya doğru bağırdı "Aras ambulans yolda mı" Aras adındaki Asker yanımıza geldiğinde rütbesine baktım ardından yanındaki yanında ona adı ile seslenen askerin rütbesine baktım
Aras'ın omzunda 3 yıldız vardı demekki Yüzbaşıydı diğer askerde ise 2 yıldız vardı oda üsteğmendi çocuğun kendinden daha yüksek mevkideki birine adıyla seslenmesi garip gelmişti neden adıyla sesleniyordu "Noyan görevdeyiz komutanım demeyi unutma" Noyan adındaki asker bakışlarını benim üstümden çekip Aras'a baktı "özür dilerim Ar- pardon komutanım" gözlerim kapanıyordu etraftaki sesler uğultu halinde geliyordu artık kulağıma
Aras yere çömelip bana baktı "gözlerin açık kalsın sevdiğin birini getir gözünün önüne" sevdiğim birini mi "Murat bak bu çocuk benim sevgilim nasıl tanıştık biliyor musun?" Anlamaz gözlerle ona baktım neden anlatıyordu bunu bana ayrıyetten nasıl emin oluyordu onları şikayet etmeyeceğime
Aras yanında olan Noyana baktı ve gülümsedi "biz yazarım yazdığı başka bir fic'in karakteriyiz bizim olduğumuz fic'te kendi hemcinsinden hoşlananlar öldürülüyor sanırım bizde öleceğiz ama madem öleceğim sana biraz tavsiye vereceğim kafanın karışık olduğunu biliyorum" yazar? Yeni fic? Bunlar kim? (Yeni bir fic yazmaya başladım bxb ve asker fic'i yayınlayacağım zaman destek olursanız sevinirim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asker Yari
RomanceUyuşturucu bağımlısı iki çocuk ikiside zor bir çocukluk geçirmiş özelliklede Yiğit peki bu çocuklar yani Yiğit ve Efes bir askere aşık olursa ne olur? Neler yaşarlar? En önemlisi 3'ü bir ilişkiye girip mutlu olabilirler mi? Bu hikaye onların hikayes...