Yeni bölüm 4 vote gelirse gelirr
Atlas ile konuştuktan sonra herkes gitmişti ve bende Atlas'ın yanında ona Kırmızı Balık okuyordum.
"Kırmızı Balık'ta en son sepetten çırpınırken düşmüş."
"Banu..."
"Efendim?"
"Neden çocuk kitapları okuyorsun?"
"Çünkü telefona bakıyorsun."
"Bakma dersen bakmam ki güzelim."
"Tamam o zaman bakma."
"Tamam."
"Ee, ne yapacağız."
"Dışarı çıkalım."
"Tamam, bu arada içeride klima var diye havaya kanma. Dışarısı çok sıcak."
"Tamam, inmeyelim o zaman"
"Tamam," diyerek güldüm ve minik buz dolabından iki tane vanilyalı dondurma çıkardım.
1 Hafta Sonra...
Bugün Atlas taburcu olmuştu ve şuan eve doğru gidiyorduk.
Arabayı normalde benim sürmem gerek çünkü Atlas yeni taburcu olmuştu ve yorgundu.
Ama bana özel bir hediyesi olduğu için kendisi sürdü ve en sonunda araba bir yerde durdu.
Araba durur durmaz hemen aşağı indim ve geldiğimiz yere göz attım.
Allah'ım! Bu nedir böyle? Şuraya bakın! Tamam, bunu Atlas almadı değil mi?
Geldiğimiz yer bir şato gibiydi. Büyük ve ihtişamlı bir yerdi.
Şuan kocaman bir köşkün bahçesindeydik. Bahçesi çok ihtişamlıydı.
Hamaklar, çardaklar, balonlar ve küçük bir futbol sahası vardı!
Futbol sahasını mutlulukla izlerken biraz ötede havuz olduğunu gördüm ve...
Bir dakika ya, bunlar bizimkiler değil mi?
Hepsi havuza girmiş eğleniyordu. Hatta su tabancası bile almışlar!
"Onlar neden burada?"
"Hepsi ayrı eve çıkıcaz diyip buraya geldi."
"Peki bu evi ne nasıl aldın?"
"Ben ameliyattayken hediye vermişler. O yüzden hep telefondaydım."
"Teşekkür ederim." dedim ve dudağının kenarına küçük bir buse kondurdum.
"Oda elimi tuttu ve, "Ee, ne yapalım?"
"Bilmem, bana fark etmez."
"O zaman, biz de PES oynayalım."
"Olurrr."
-
Saat akşamın 12'siydi ve hepimiz bir şeyler konuşuyorduk.
Atlas'ı vuran kişiden hâlâ bahsetmemiştim ve bahsetmeli miydim hiç bir fikrim yoktu.
Hava çok sıcak olduğundan beraber çardakta oturuyorduk.
"Bizde tatile falan mı çıksak?"
"Olabilir aslında."
"Olabilir de nereye gidelim?"
"Siz gidin, biz beraber gidicez." dediğimde herkesin okları bize çevrilmişti.
"Biz?"
"E biz baş başa çıkacağız."
"Bizde gelelim."
"Poyraz ne ya, çocuk gibi. Beraber gi-di-cez."
"O zaman benle Buse'de gelsin."
"Çocuğum anlamı-"
"Ben senden büyüğüm Banu."
"Ben şimdi gösteririm büyüğü."
"Gel de göster o zaman." der demez. Hemen olduğum yerden kalktım ve Poyraz'a doğru koştum.
"Lan harbiden geldi." dedi ve koşarak, yani uçarak çardaktan çıktı.
Onu yakalama ümidiyle çok hızlı bir şekilde koşarken Poyraz bana döndü ve ayağıma taşa benzer birşey attı.
Bende ona takılıp yere yapıştım. Benim yere yapışmamla Poyraz'ın da gülmekten yere yapışması bir oldu.
"Seni öldüreceğim Poyraz!"
"PUHAGAGGAHAHHAGGA bu halde mi öldüreceksin?"
"Evet!" dedim ve etrafımda bulduğum bütün taşları Poyraz'a atmaya başladım.
"Lan! Dur!"
"Banane ya!" dediğimde birisi koltuk altımdan tuttu ve beni ayağa kaldırdı.
"Bugünlük bu kadar yeter Kartaliçe."
"Ama ya!"
"Hadi, gel. Yatağa."
"Seninle aynı odada mı kalıyorum?"
"Hayır."
"Bugünlük kalsam?"
"Tamam," beraber Atlas'ın odasına girdik ve Atlas bana pijama takımı çıkardı.
Banyoya girip pijamalarımı giyindiğimde Atlas'ta benimle aynı olan pijamalarını giymişti.
Beraber yatağa yattık ve ikimizde gözlerimizi uyanmak için tekrardan kapattık.
Eveeet, nasıldı bu bölümm??
Yeni bölüm için 4 votee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumralım
Teen FictionBanu: Çok gıcıksın be adam. Atlas: Sende pis kadın. Banu: Seviyorum seni be.