Yeni bölüm için 3 votee<33
Oturduğum koltukta elimdeki sıcak çikolata ellerimi bir şömine gibi ısıtırken yağmuru izliyordum.
Yaz ayında olmamıza rağmen hava bu günlerde yağmurluydu.
Sıcak çikolatamı yudumlarken kızlar kapımı bile tıktıklamadan içeriye pat! diye girince de ister istemez yerimde sıçradım.
"Ne oluyor?"
"Hiç..."
"Bir şey mi saklıyorsun Hayruş?"
"Yoo."
"Bir dakika, siz benden birşey saklıyorsunuz. Ada'nın gülmesinden, Hira'nın da elini ağzına koymasından, Buse'nin Ada ile hep göze gelmesi ve Hayruş'unda sırıtmasından belli."
"Oha!"
"Ne oha!"
"Oğlum... Sen bunları nereden biliyon?"
"Sence?"
"Tamam tamam. Hadi gidelim."
"Durun!"
"Ne oldu?"
"Ne saklıyorsunuz?"
"Hiç birşey."
"Hadi ama, bana yalan söyleme Hayruş."
"Ciddenn."
"Tamam, Hira asla yalan söylemez. Hira?"
"Yok, ben yapamicam. Buse sen söyle."
"Tamam be, söylerim ben."
"Hadi söyle o zaman."
"Söylüyorum ya kızım!" diyerek isyan ederken devam etti.
"Hani senin telefonun birkaç gündür kayıp ya,"
"Ee?"
"Biz ona bakarken balkondan düşürdük."
"Sonra?"
"E, sonra da telefoncuya falan götürdük. Bu olmaz dediler."
"Devam et..."
"Bizde senin SIM Kartı'nı aldık ve seni telefonunun aynısını aldık. Bunu da komidinin içine koycaktık."
"Ve ben olduğum için koyamadınız."
"Evet."
"Aferin salaklar, iyi bøk yemişsiniz."
"Eyvallah." Nisa kardeşim zaten herşeyi belli ediyordu.
Nisa ne zaman garip garip gülüyorsa bir işler çeviriyordur ve bu kanıtlanmış bir şey.
"O zaman verin telefonumu."
"İyi al."
"Teşekkürler." dedim ve hepsi cümlemin btmesiyle dışarıya çıktı.
SIM Kartı olmasaydı bøku yerdim bu arada.
Telefonu açtıktan sonra herşeyin tam olduğunu görünce rahat bir nefes alabildim.
Telefonumu geriye doğru fırlattıktan sonra yagmuru izlemeye devam ettim.
Yağmuru izlemeye devam ederken omuzlarımı saran bir battaniye fark ettim.
Arkama dondugumde...
Bu oydu! Benim katilim di bu!
"Bu sefer yaktım işte seni!" diyerek elimde duran sıcak çikolata dolu bardağı onun yüzüne attım.
Anında ayağa kalkarak komidin çekmecesinin içindeki silahın namlusunu ona doğrulttum.
"HAHAHAHAHAHAHA!" Bu ne ya? Başka kötü gülüşü bulamadı mı bu?
"Ne gülüyorsun be aptal!?" Lan! Atlas ile aynı evde yaşıyorum.
Ama aşağı inersem bu salak gidebilir. Kamera var!
Koşarak kapının kulpuna doğru koştum kapının kolunu indirmeye çalıştım.
"Bu neden inmiyor ya?" dediğimde katilim beni kendine çekti ve üzüm tamamen ona bakıyordu.
"Beni özledin sanırım."
"Seni özleyeceğime annemle babamı özlerim ben!"
Bağırdığımda beni kucağına aldı. Ben çırpındıkça beni kendine yapıştırıyordu pislik!
"Sapık adam!"
"Sus Banu, sus."
"YA BIRAK BENİİİİİ!!!!!!"
"HAYVAN!" diye oda bağırınca beni yere fırlattı ve karnıma üst üste tekmeler atmaya başladı.
Beni bayıltana kadar karnıma tekme atmaya başladı ve neredeyse kendimden geçince kapının kilidini açtı.
Eveeet, bu sefer bu kadar yaptım çünkü çok az okunma ve vote var
Vote 3'ü geçerse uzun yazarım 800 kelime fln415 Kelimee
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumralım
Teen FictionBanu: Çok gıcıksın be adam. Atlas: Sende pis kadın. Banu: Seviyorum seni be.